“Kadınları erkekler, bizi ise erkeklik eziyor”

- KAKTÜS
590 views

Çok değil, ilk kez bir insanın ötekini cinsiyetinden kaynaklı ezmeye, sömürmeye ve köleleştirmeye başladığı günden bu yana özgürlük, isyan, başkaldırı, mücadele, demokrasi, eşitlik vs kavramlar oluştu. Belki de insanın zorbalıktan doğan duygularını, hissiyatını tarif etmek için bizzat bu kavramlar yaratıldı. Bilemiyoruz, ama ilk zorbanın zorbalığına maruz kalan ilk kişiden bu yana özgürlük, eşitlik, demokrasi, herkesin mutlu-huzurlu olduğu bir dünya ütopyası, hayali, umudu var olageldi. Elbette bu umut kendiliğinden oluşmadı. Bir zamanlar böyle bir dünyanın var olduğu ve insanların orada özgür, eşit bir yaşam sürdüğü biliniyor. Bu döneme “Altın Çağ” yani insanın hür yaşadığı zamanlar da deniliyor. Korkmayın size “Altın Çağ” üzerine nutuk atacak değilim. İlgisi olan zaten araştırır. Amaç, olmayanda ilgi yaratmak… Aynı zamanda bu çağa Neolitik de deniliyor. Ana-kadın kültürünün hayat bulduğu çağ.

            Benim meramım başka. Kafamı meşgul eden sorular var. Mesela; ilk zorba ve zorbalık olayından önce özgürlük, eşitlik, demokrasi kavramları var mıydı? Varsa neden vardı? Yani ihtiyaç duyulmayan bir şeyin varlığından söz etmek mümkün mü? Eğer yoksa,  bu kavramlar hangi olayların etkisiyle ortaya çıktı? O nasıl bir zorbalıktı ki; kendisiyle birlikte ÖZGÜRLÜK gibi insanın ruhunu kanatlandıran bir kavrama yol açtı? Benimkisi tamamıyla merak!?! Laf aramızda, beni hep bu merakım yaktı. Ah bu dilim, bu kafam yok mu, ah bu içimi yakan ÖZGÜRLÜK ateşi… Topu topu bir nefesti içime çektiğim. Evet, ne diyordum? İlk zorba ve zorbalığın yol açtığı sonuçlar diyordum. Şimdi değerli okuyucu, bir karışlık yere tarihi sığdıracak kadar bilgili değilim. O yüzden kestirmeden gidiyorum.

Erkekliğin kutsanması

İlk zorba kimdi, bilemiyorum. Fakat insan türü içinde ilk zorbanın erkek cinsi içinden çıktığı tüm mitolojik anlatımlarda var. Tüm din kitapları erkekliğin üstünlüğünden dem vurur. Erkeklik tüm ibadethanelerde kutsanır. Kutsanmış, tütsülenmiş, vaftiz edilmiş, zemzem suyuyla yıkanmış erkeklik, “yaratıcı” tarafından böyle “üstün” kılınınca gerisi kendiliğinden geldi. “Üstünlük” için güç ve iktidar ve bunun için ezme, hatta buldozer gibi çiğneyip geçme erkeklik için bir meziyet oldu. Dünyada toparlayabildiği tüm bilgi birikimini sermayesi yapıp üstüne iktidarını kurup, kurum kurum kuruldu kadının tepesine. Zaten tüm mesele buradadır. Yani iktidarda. Zorbalığın manivelasıdır iktidar. O yüzden erkeklik olgusu iktidar ile tanımlanır. İktidar demek erkeklik demektir. Bu öyle bir iktidar olma, egemen olma, güç olma, üstün olma, hükümran olma halidir ki, erkeğin üreme organı bile “iktidar” kavramı ile tanımlanır. Üreme organının işlevselliğini “iktidar”, “iktidarsızlık” gibi bir terimle açıklarlar. Erkekliğin bu ruhu halini tanımlayan ise futboldur. Futbol, erkek için sadece futbol değildir, her gol de  öyle topun fileyle buluşması değildir. “Gol” demek erkeğin resmen orgazm olma halidir. Bunu, golü atan oyuncunun hareketinden de anlamak mümkündür. Erkeğin, erkekliğin iktidar olgusuyla bu içli-dışlı hali bir psikopatın takıntılı ruh halini anımsatır. Böyle içe sinmiş, pis bir koku yayıyor. Ama bu kokuyu her burun almaz. Çünkü bu koku çok sinsi, alttan alta sızan, yerine varıncaya kadar hiç kendini belli etmeyen bir kokudur. O yüzden hassas, siyasi yanı ağırlık basan, hızlı ve çevik olan bir burun gerektirir. Mesela etrafımızda bulunan birçok erkeğin, kadının özgürlük mücadelesini yorumlama biçimine bir bakın. “Kadınlar da iktidar olmak istiyor.” “Sizin amacınız iktidar olunca erkekleri ezmekb” “İktidar olunca siz de ezin. Tabi olabiliyorsanız!” “Kadın iktidar olunca daha çok ezecek. Sanki biz bilmiyoruz?” Doğru, gerçekten bilmiyorsunuz. İktidar olmayı millete “şey yapmak” ile karıştırdığınız için kadının esaret zincirlerinden kurtulma mücadelesine anlam vermenizi beklemiyorum.

Kadının özgürlüğünden korkuyorlar

Sevgili kadınlar, inanın birçok erkeğin kafası ÖZGÜRLÜK olgusuna yatmıyor. O kadar köle ruhlular ki, kadınların neden ÖZGÜRLÜK için mücadele ettiklerini anlayamıyorlar. Onu da bırakın yüzde 99.9’u yarattığı sistemin esiri olduğunu bile göremiyor. Ama çok korkuyorlar. Kadın özgür olunca kendilerini terk edeceklerden korkuyorlar. Neredeyse, “niye özgür olmak istiyorsunuz ki? Bak ne güzel birlikte mahkumuz. Esaret yüzüklerimiz var. Birbirimize köleyiz” diyebilecek durumdalar. Hatta kimileri “ma sadece siz ezilmiyorsunuz ki biz de eziliyoruz” diyerek “kadere razı ol” çağrısı yapıyor. Özgürleşen kadının elinden kayıp gideceği korkusu erkeğin hücrelerine kadar öyle bir sinmiş ki, kadını ezebildikçe ezmeye, duyumsadığı korkuyu kadına naklederek sindirmeye çalışıyor. Bunun içinde olabildiğince iktidarına sarılıyor. İktidarı bırakırsa tıpkı kadın gibi erkeklerin tecavüzüne uğrayacağını düşünüyor. Bunun psikozunu yaşıyor. Çok garip ama buna rağmen de erkek ÖZGÜRLEŞMEYİ öyle çok ciddi düşünmüyor. Geçenlerde bir erkek arkadaşla bu konuları konuşuyorduk. Dedi ki, “kadınları erkekler, bizi ise erkeklik eziyor.” Düşündüm ve hak verdim. Fakat bir şey dikkatimi çekti. Evet çok az da olsa kimi erkekler gerçekliği görüyor ve söylüyorlar. Lakin iş onun gereğini yapmaya geldi mi, erkek kadar ipe un seren kimse yoktur. Allahımm, o nasıl bir cambazlıktır öyle. Aynı anda kırk ipte oynar, havada kırk takla atarlar. İşi öyle bir duygusallığa vurur ki, kadın hayır diyemez. Star aşkına, bir durun ya, bir durun! İnsan kızını çileden çıkarmayın. Neymiş, “Kadınlık kolay iş, zor olan erkekliktir. Erkeklik bildiğiniz gibi değil.” Yapma ya? Hakikatten bildiğimiz gibi değil mi? Ayıp be, ayıp! O kendini beğenmişliğiniz, tepeden bakışlarınız, haddini bilmezliğiniz, çok bilmiş ayağına yatışınız, o erkeklik kokan yürüyüşünüz resmen çirkeflik kokuyor. “Resmen” diyorum ha! Bilmem dikkatinizi çekti mi? Erkeklik halleriniz bizi öldürüyor. Çünkü erkeklik halleriniz cidden kölelik kokuyor. İyi niyet adına gösterdiğiniz yakınlık ve sohbetlerinizde bile bir esaretlik var. Resmen kölelik zincirleriyle dolaşıyorsunuz. Biraz ÖZGÜRLÜK be adam, biraz ÖZGÜRLÜK!.. Merak etmeyin özgürleşirseniz ölmezsiniz. Ama kölelik zincirleriniz cidden bizi öldürüyor, öldürdü…

İşte durum böyle değerli kadınlar. Bizi anlamıyorlar. Sanıyorlar ki, ÖZGÜR olunca iktidarlarını alacağız, onları ezeceğiz. Bizi kendileri kadar vicdansız sanıyorlar. Yanarım da buna yanarım. Oysa ÖZGÜR olanın iktidara ihtiyacı yoktur. Özgür oldun mu, demokrasi de gelir, eşitlik de. Star aşkına, bunu anlamanın nesi zor?!? İnsan kızının cinlerini tepesine çıkartmayın be! Bakın, geliyorlar ha!..