Nedir bu bukalemunların gizemi?

- Döne GÜZEL
1K views

Evrenin yaratımı hala sırını korurken, doğada var olmaya devam eden biz canlılar renklerimizle, yaşamlarımızla, savunma mekanizmalarımızla, sevgilerimizle kendimizden söz ettiriyoz. Yaşam bir mücadele alanı ve tüm canlılar kendilerini koruyabilmek için mücadele eder dururlar. Kimilerimiz var olabilmek için başka bir canlıyı yok eder, kimilerimiz toprakla yetinir, kimilerimiz otlanarak ayakta kalır. Var olmakla yetinmeyen biz insanlar ise felaketler yaratmaya devam ediyoruz. Doğanın en zekileri olarak bindiğimiz dalı keser, var olan doğal kaynaklarımızı kurutur, nefes aldığımız havayı kirletir, ‘hep bana hep bana’ diye etrafımızda, yanımızda olanlara saldırırız. Kendimizi savunma mekanizmamızı öyle genişletiriz ki, bizim dışımızda bu alanda kimseye yaşam hakkı tanımayız. Bilmeyiz ki yok olan her canlı ile birlikte bizde yok oluruz. Nefesini kestiğimiz her canlı ile birlikte bizim de nefesimiz kesilir. Her balta vurduğumuz ağaçla birlikte kendimize yaralar açarız. Kurutuğumuz her su kaynağıyla birlikte biz de kururuz. Ezdiğimiz her karınca ile biz de eziliriz. Ve bilmeyiz ki havaya saldığımız her gazla birlikte kendimizi zehirleriz. Belki de biliriz, belki de sonumuzun geldiğini bildiğimiz halde kesmeye, katletmeye, kirletmeye, ezmeye devam ederiz. Belki de tüm canlı varlıklar içerisinde en kötü olanı biz insanlarız. Belki de zaman zaman kendimize benzettiğimiz canlılara öfkemiz bundadır.

İnsanın doğa ile kavgası süre dursun birlikte evrenin en güzel yaratıcılarından olan bukalemunlarla bir yolculuğa çıkacağız. Onların inanılmaz zekalarını, bağlılıklarını, korunma reflekslerini kısacası tüm özelliklerini hep birlikte irdeleyeceğiz.

Ağaç dallarıyla dansa duran bukalemunların adımları yaşama yavaş yavaş akar. Uzun yollarına birçok güzellik sığdırırlar. Evrende aldıkları tüm renkleri üzerlerinde taşırlar. Öyleki duygularını, renklerini değiştirerek ifade ederler. Gözleriyle güneşe olan özlemlerini dillendirirler. Ayakta kalabilmenin sırrını dillerinde saklarlar. Bu nedenle ilahi tasfirler yapılır bukalemunlar için…

Evet bukalemunlar eski dünya kertenkeleleri olarak karşımıza çıkarlar. Fakat onları diğer kertenkelelerden ayıran en önemli özellikleri ayakları, dili ve gözlerin alışılmadık biçimleri ve renk değiştirebilme özellikleridir. Chamaeleonidae familyasına bağlı kertenkelelerden olan bukalemunların dört çeşit cinsi var ve bu cinsler arasında yaklaşık 90 tür oluştururlar. Kuzey Afrika, Güney İspanya, Portekiz, Malta, Ortadoğu, Hindistan ve Seylan gibi sıcak ülkelerde yaşarlar.

bukalemun-3

Bukalemunların özellikleri

Yeryüzünde onlar gibisi yoktur. Her hareketleriyle bizi şaşırtmayı başaran bukalemunlar, birçok dikkat çekici özelliği sahiptirler. Ağaçlık ve makilerin bulunduğu ortamlarda ya da kayalıklar arasında yaşamayı tercih eden bukalemunlar, yavaş hareketleriyle dikkat çekerler. Onlar dönen dünyaya inat 60 saniyede 12 adım atarlar. Evet onlar yaşama sakin ve yavaş akarlar. Öyleki var olan kas sistemleriyle bir ağaç dalında çok uzun zaman hareket etmeden, saatlerce kıpırdanmadan kalabiliyorlar. Adımları gibi boylarıyla da dikkat çeken bukalemunlar, bedenleriyle birçok şeyin üstesinde gelirler. Çoğu bukalemun 15-30 cm uzunluğunda orta büyüklüktedir; fakat Madagaskar ve Afrika’da uzunlukları 80 cm’yi bulan büyük türler de vardır. Güneş ile barışık olan bukalemunlar, yaz mevsimini severek karşılarlar. Güneşin kızgınlığına adapte olmaktan zorlanmayan bukalemunlar, mevsimler kışı gösterdiğinde biraz zorlanırlar. Kış uykusuna yatmazlar ama zaten yavaş olan hareketleri daha da yavaşlar. ‘Gözler insanın aynasıdır’ sözü belki de en iyi bukalemunları anlatır. Gözleriyle harikalar gerçekleştiren bukalemunların bir gözü yukarı bakarken diğer gözü aşağı bakabilme özelliğine sahiptir. Gözlerindeki bu özellikleriyle hem çevresini daha rahat görebiliyorlar hem de kendisini savunabiliyorlar. Bukalemunların gözleri akşamları net görmezken, güneş tam tepede olduğu vakitlerde 10 göz gücünde görüş açısına sahip olurlar. Yaşadığımız evrende dillerini en iyi kullanabilme yeteneğine sahip olan bukalemunlar, dilleriyle mucizeler yaratıyorlar. Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzun, hareketli ve yapışkandır. “Bir jet uçağıyla kıyaslanırsa bukalemunların dilleri jet uçağına oranla 5 kat daha hızlıdır.” (wikipedia) Dilleri sayesinde böcek, örümcek, karınca gibi birçok hayvanı rahatlıkla avlayabilirler. Bukalemunlar günde en az 20-30 canlı böcek, örümcek veya karınca tüketirler.

Bukalemunlarda üreme: Bukalemunlarda 2 tip üreme görülür; canlı ve yumurtlayarak. Çiftleşmeden sonra 3-6 hafta içinde yumurtalar dişi tarafından açılan çukurlara bırakılır. Yavrular 7-8 ay içerisinde yumurtadan çıkarlar. Çoğu bukalemun yumurtalarını dişinin daha önce kazdığı bir delik içinde biriktirir. Güney Afrika’nın yüksek kısımlarında yaşayan bazı türler ise yavrularını doğurmak suretiyle dünyaya getirirler. Tamamıyla gelişmiş olan yavrular yumurta zarı içinde doğarlar; doğumdan hemen sonra yumurta zarından kurtulur kurtulmaz yalnız başına yaşamaya başlarlar ve anne babalarına hiç ihtiyaç duymadan hemen usta bir avcıya dönüşürler.

Neden renk değiştirirler

Evrenin varlığı gizemini korurken, doğada var olan canlılar farklılıklarıyla bu gizemi daha da artırıyorlar. Bukalemunlar da bu canlılardan biri. Bukalemunların renk değiştirme yetenekleri bize bir kez daha içerisinde bulunduğumuz evrenin inanılmaz gizemlerini hatırlatıyor. John Locke bukalemunların bu değişimlerini insanların ahlaki değerleriyle ele alıyor. “Tuhaf, biz insanlar bukalemun gibiyiz. Ahlaki değerlerimizin rengini, çevremizdekilerinkine bakarak seçiyoruz” diyor.

Oysa bukalemunlar sevgilerini, umutlarını, savunma mekanizmalarını, uyumu, öfkelerini renklerini değiştirerek ifade ederler. Onlar yaşama renkleriyle farklı bir gizem katarlar. Onları anlamakta zorlanan biz insanlar ise türlü türlü sıfatlar yaratırız. ‘İkiyüzlü, karaktersiz, safı belli olmayan’ vb. gibi sıfatlarla onları kendimize benzetmeye çalışırız. Oysa ki bu sıfatların hepsi biz insanların yarattığı sıfatlardır ve bunlar genel anlamda insanda kendisini buluyor.

Bukalemunlar derilerini sarı, yeşil, kırmızı, kahverengi ve siyahın tonlarına çevirebilirler. Ayrıca vücutlarında benekler ve çizgiler de oluşturabilirler. Bunu bulundukları ortama uyum sağlamak, kendilerini kamufle etmek ve karşı cins tarafından fark edilmek için yaparlar. Yapılan araştırmalara göre bukalemunlar en belirgin renk değişimini diğer bukalemunlara sosyal işaret vermek için yaparlar. Yine Avustralya’nın Melbourne Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada erkek ve dişi bukalemunların yaşadıkları bölgeyi büyük bir hırsla korudukları, birbirleriyle karşılaşan iki rakibin parlak renklerini ve vücutlarının şişkin kısmını göstererek birbirini etkilemeye çalıştıkları, kavgada yenik düşen erkeğin dişi ya da yavru bukalemun rengine büründüğü ve yavaşça geri çekildiği, galip tarafın ise yenilenin gitmesine izin verdiği çünkü yenilerek renk değiştiren rakibin artık düşman sayılmayacağı yer aldı.

Bukalemunların derisinde renk verici madde olan pigmentler yer alır. Kolayca renk değiştirmelerini sağlayan bu renk pigmentleridir ve derilerinde bulunan melanin maddesi sayesindedir. Bukalemunların saydam derisinde birçok göze bulunur. Renk değişimi ise iç içe bulunan farklı renklerdeki gözelerin açılıp kapanmasıyla ortaya çıkar. Derideki gözeneklerin yapısında siyah, sarı ve beyaz zerreler vardır. Yüzeye yakın olanların çoğu sarı, arada kalan tabaka siyah, en alt tabakadakiler ise beyazımsıdır. Bu beyaz gözenekler ayna gibi reflektör vazifesi görür. Örneğin bukalemun sarı olduğunda sadece genişleyen sarı gözeleri görürüz.

chameleons03

Bukalemun türleri

Chamaeleo Fischeri (Fischer bukalemunu): Fischerlerin deri şekilleri farklılık gösterse de derinin yüzey rengi hepsinde aynıdır. Türün en belirgin özelliği burun kısmında ki boynuzu andıran çıkıntıdır. Fischer’lerin sırt kısmının tepesinde sıra halinde sivri deri çıkıntılar bulur. Fischer Bukalemunları Doğu Afrika’da (Tanzanya ve Kenya) bulunur. Çalı ve ufak ağaçlarda yaşarlar.

Chamaeleo Lateralis (Halı Bukalemun): Bukalemun familyasının en renkli türlerinden birisi Halı Bukalemun’lardır. Bu bukalemun türüne bu ismin verilmesinin nedeni canlı renkleri ile bir Pers halısını andırmasındandır. Lateralislerin yaşam süresi, doğal çevrelerinde bir yıl kadardır. En belirgin özellikleri, vücutlarını orta kısımdan ikiye ayıran yatay çizgidir. En canlı renkler çiftleşmek isteyen veya hamile olan dişiler de görülür. Lateralisler Madagaskar’ın (kuzey ve kuzey doğu kısımları dışında) her bölgesinde görülebilir. Yağmur ormanları, kuru ormanlar ve nemli savanalarda görülebilirler.

Dişi çiftleşmeye hazır değilse erkeği yanına yaklaştırmaz. Yaklaşmaya devam ederse erkeği ısırır. Erkekler iki yada üç denemeden önce pes etmezler. Eğer dişi çiftleşmeye hazırsa saldırganlık belirtileri göstermez fakat yavaşça uzaklaşmaya çalışır.

Chamaeleo Montium (Dağ Bukalemunu): Erkek Montiumların en tipik özellikleri burun kısmındaki iki boynuz ve kuyruk başlangıcında bulunan, yelkeni andıran çıkıntıdır. Kafalarının üstünde bulunan kask, düz ve hafifçe kalkıktır. Montiumların doğal yaşam alanı Kamerun’dur. Bu bölge dışında görülmez. Bulundukları bölgede ki çalılıklarda ve ağaçlarda yaşar. Eğer dişi bir Montium’a dokunmaya çalışırsanız sizi ısırmaya çalışacaktır. Bunu başaramazsa bulunduğu yerden aşağı atlayacak; ya hızla kaçmayı deneyecek ya da olduğu yerde hareketsiz kalarak ölü taklidi yapacaktır.

Chamaeleo Cephalolepis (Comoro Yassı Burunlu Bukalemunu): Cephalolepis, Comoro adasında yaşayan iki türden biridir. Yüzey renkleri parlak açık yeşildir. Cephalolepis, Comore adalarından Moroni’de görülür. Bu bölgedeki sık çalılıklarda yaşarlar. Bölge sıcak ve rutubetli bir iklime sahiptir.

Chamaeleo Pardalis (Panter Bukalemun): Pardalis, bukalemunlar arasında ki en renkli türlerden biridir. Bu tür, oldukça geniş bir renk tayfına sahiptir. Pardalisler, vücutlarının üst ve alt kısmında sık aralıklarla, sıra halinde sivri deri çıkıntılara sahiptir. Bu çıkıntılar vücudun arka kısımlarına gidildikçe küçülür. Pardalislerin bulundukları bölgeler; Kuzey ve Doğu Madagaskar, Nosy Bé ve Nosy Boraha adaları, Fort Dauphin bölgesi, Mauritius ve Réunion adaları’dır. Bu canlılara sıcak ve nemli iklime sahip kıyı bölgelerde rastlanır. Pardalisler genellikle ağaç ve çalılarda yaşarlar. Bunun yanında, yerleşim yerlerinde, bahçelerde yada tarlalarda sıklıkla bulunurlar. Bu canlıların yaşayamadığı yer ormanlardır. Diğer türler, insanların gelmesiyle yaşadıkları bölgeleri terk etmiş olmalarına karşın Pardalisler insanların neden olduğu değişimlere uyum sağlamıştır.

Chamaeleo Dilepis (Kanat Kasklı Bukalemun): Türe ismini de vermiş olan, göze çarpan ilk özelliği, bir filin kulağını andıran, ense kısmındaki kasktır. Kask yaklaşık aynı boylarda olan büyük pullarla kaplıdır. Dişiler erkeklerden daha iridir. Güney Afrika’da ve Afrika’nın tropikal bölgelerinde çok sık rastlanır. Bu bölgelerdeki ormanlık alanlarda ve ağaçların bulunduğu savanalarda yaşar.

Chamaeleo Chamaeleon (Bukalemun): Ortalama yaşam süreleri 3,5 yıldır. Kask hafifçe kalkıktır ve vücudundaki pullarda düzenlilik görülür. Kuzey Afrika’da Ürdün, Lübnan, İsrail ve Suriye; Avrupa’da ise Potekiz, İspanya, Sicilya, Malta, Mora yarımadası ve Türkiye’ nin güney kesimlerinde görülür. Fakat bu bölgelerdeki doğal yaşam alanlarının tahribata uğratılması bu türü tehlike altına sokmuştur. Avrupa’da yaşayan Chamaeleon’da görülen ilginç bir özellik, bir tür kış uykusuna yatmasıdır.

Brookesia Minima (Küçük Yer Bukalemunu): Minima, bukalemunlar arasındaki en küçük türdür. Yaşam süreleri ortalama iki yıldır. Silindirik bir vücut yapıları vardır. Minima sadece Madagaskar’ın adalarından biri olan Nosy Bé’de görülür. Nosy Bé iklimi sıcak ve rutubetlidir.

Brookesia Stumpffi: Stumpffi en ilginç bukalemun türlerinden biridir. Belli bir mesafeden bakıldığında görünüşü ölü bir yaprağı andırır. Yaşam süreleri 3-4 yıl arasında değişir. Stumpffi zırhlı bir bukalemundur. Silindir biçimindeki vücudu seyrek dikenlerle kaplıdır. Stumpffi, Madagaskar’ın kuzey ve kuzeybatısında, ayrıca Madagaskar’a yakın olan Nosy Bé adasında bulunur. Bu bölgelerdeki sık çalılarda ve bazı ağaçlarda görülebilir.

Kaynak:Wikipedia, BBC, ekolojimagazin.com, hayvanlarhakkindabilmediklerimiz.blogspot.nl, hayvansitesi, pethayat.com