Savaş ağalarına karşı cesur bir kadın: Malalai Joya

- Fidan YILDIRIM
694 views

Malalai Joya Afganistanlı bir aktivist, yazar ve eski politikacı. Onu farklı kılan özelliği ise, ülkesinin gerçeklerini ölümü göze alarak cesurca dile getirmesi ve savaş ağalarına, köktendinci Taliban rejimine, işgalci NATO güçlerine karşı halkının ve kadınların savunuculuğundan vazgeçmemesi…

Malalai Joya, 25 Nisan 1978 tarihinde Afganistan’ın batısındaki Farah Vilayeti’nde doğdu. Eski bir tıp öğrencisi olan babası Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgaline karşı savaşta bir bacağını kaybetmişti. Babasının kaçak yaşamak zorunda olmasından dolayı, on çocuklu ailesi 1982’de, Malalai henüz dört yaşındayken önce komşu İran’a, ardından da Pakistan’a sığındı. Malalai Pakistan’da okudu ve kız çocuklarına eğitmenlik yaptı. Daha çok gençken ve sekizinci sınıfa gidiyorken insani çalışmalarda bir aktivist olarak yer almaya başladı. Henüz politika hakkında hiç bir şey bilmiyordu ama kitleler, özellikle de kadınlar arasında çalışmaktan mutlu oluyordu. Politikayı bu çalışmalar sürecinde anlamaya başladı. Mülteci kamplarında değişik komitelerde çalıştı. İnsanların yürek kanatıcı dramlarına, derin yoksulluklarına tanık oldu. Ona göre, sadece Afganistan’da değil; Filistin’de ve Irak’ta da yaşanan bu trajedileri ne bir film yapımcısı ve ne de bir yazar tasvir edebilirdi. “Afganistan çocukları tıpkı Filistin çocukları gibi. Düşmana karşı yalnızca taşlarla savaşıyorlar. Böyle çocuklar benim kahramanlarım” diyordu Malalai Joya.

Malalai Joya 5

Kız çocuklarına gizli eğitim verdi

Sovyetler Birliği’nin Afganistan’dan çekilmesi ardından, Malalai Joya 1998’de bir yeraltı okulunda gizlice kız çocuklarına eğitmenlik yapmak üzere, Taliban rejiminin iktidarda olduğu Afganistan’a geri döndü. Sosyal aktivist olarak çalışmaya devam etti ve Batı vilayetleri Herat ile Farah’da bir sivil toplum örgütü olan “Afgan Kadınlarının Yeteneklerini Geliştirme Örgütü” (OPAWC)’ın müdüreliğini yaptı. Bu arada evlenen Joya, güvenliğini tehlikeye atmamak için eşinin ismini gizli tuttu.

Afganistan’ın yeni anayasasını yapacak olan Afgan Kurucular Meclisi’ne (Loya Jirga) delege olarak seçilen Malalai Joya, 17 Aralık 2003’de kamuoyu önünde savaş ağaları ile savaş suçlularının Kurucular Meclisi’nde yer aldığı açıklamasını yaptı. Meclis’te delege olarak bulunanları Meclis’in yasallığı ve meşruiyetinin ülkeyi o hale getirenler tarafından gölgelenmesine izin verdikleri için eleştiren Joya, kurulan tüm komitelerin başına ülkeyi ulusal ve uluslararası savaşa sürükleyenlerin getirildiğini, bunların aslında ulusal ve uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini haykırdı. Bu savaş ağaları ve feodal beylerin toplumdaki en kadın karşıtı kişiler olduğunu ve ülkeyi yeniden felakete sürüklemek istediklerini söyledi. Eğer çıplak ayaklı Afgan halkı bunları affederse tarihin onları asla bağışlamayacağını ifade etti. Bu cesur sözleri üzerine meclisteki bazı silahlı mücahitler silahlarını ateşleyerek onun üzerine yürüdüler. Joya, Birleşmiş Milletler güvenlik gücünün korumasında ancak oradan uzaklaşabildi.

Radikal dincilerin hedefi oldu

Malalai Joya’nın tüm dünyanın dikkatini çeken bu açıklamasına Kurucular Meclisi Başkanı onu “sadakatsiz” ve “komünist” olmakla suçlayarak cevap verdi. Meclis Başkanı’nın tüm çağrılarına rağmen, Joya özür dilemeyi reddetti. O günden bu yana radikal dincilerin hedefi haline geldi; sekiz kez suikast girişimine maruz kaldı ve Afganistan’da ancak bir burkayla kapanmış olarak silahlı korumalar eşliğinde dolaşabilmektedir.

Yaptığı konuşmayla kimi çevrelerin hedefi haline gelirken birçok kesimin de sempatisini kazanan Malalai Joya, 2005 yılında yapılan 249 sandalyeli Ulusal Meclis seçimlerinde Farah Vilayeti’nde en çok oy alan ikinci kişi olarak Meclis üyeliğine seçildi. Yemin töreninden hemen sonra yaptığı bir açıklamada şunları söylüyordu: “Afgan halkı daha yeni Taliban kafesinden kaçtı ama hala savaş ağalarının kafesinde tutulmaya devam etmektedir.” Daha sonra da Joya, Afgan Hükümeti’nin savaş suçlularının elinde olmasına karşı sesini yükseltmeye devam etti. BBC’nin 2007 başında kendisiyle yaptığı bir röportajda, “ Beni öldürecekler ama sesimi öldüremeyecekler, çünkü o tüm Afgan kadınlarının sesi olacak. Çiçekleri koparabilirsiniz ama ilkbaharın gelişini engelleyemezsiniz.” diyordu. BBC onu, “Afganistan’ın en tanınmış kadını” diye tanımlamıştı.

 

Malalai Joya 2

Kirli ilişkilerin üzerine gitti

2006’da “The Washington Post” gazetesine bir demeç veren Joya, savaş ağalarının kendilerini demokrasi maskesi ardında gizlemelerine izin verilmemesi gerektiğini ifade ederek, “uyuşturucu tacirleri” olduklarını ve yargılanmaları gereğini bir kez daha dile getirmişti. Malalai Joya her fırsatta uyuşturucu çetelerinin, savaş ağalarının ve ABD işbirlikçisi teknotratların kirli ilişkilerini ve insan haklarına aykırı uygulamalarını ortaya koyduğu için 21 Mayıs 2007’de meclisteki büyük çoğunluk tarafından vekilliği üç yıllığına donduruldu. Afganistan’ın birçok şehrinde bu kararı protesto için halk tarafından gösteriler yapıldı. Aynı şekilde yurtdışında da protestolar gerçekleştirildi; tanınmış şahsiyetler kararın iptali için bir çağrıya imza attılar. 7 Kasım 2008’de, Nobel Barış Ödülü almış bulunan altı ünlü kadın; Şirin Ebadi, Jody Williams, Wangari Maathai, Rigoberta Menchu, Betty Williams ve Mairead Maguire ortak bir bildiriyle Joya’ya desteklerini açıkladılar: “ Biz bu cesareti takdir ediyor ve Joya’nın Afgan ulusal parlamentosuna dönüşünün sağlanmasını istiyoruz… Kızkardeşimiz Aung San Suu Kyi gibi, Joya da dünyayı daha adaletli bir yer yapma çabasında bulunan kadınlar için bir modeldir.”

NATO’nun yıkımını teşhir etti

Görevinin dondurulduğu süre boyunca Malalai Joya Batılı gazetelere röportajlar vererek ve Afganistan’ın durumu hakkında makaleler yazarak aktif mücadelesini sürdürdü. Aynı şekilde, gerek meclis üyesiyken gerekse görevi dondurulduktan sonra dünyanın birçok yerine seyahat ederek Afganistan halkı ve kadınlarının sorunlarına dikkat çekti; başta ABD olmak üzere NATO’nun Afganistan’daki varlığının yol açtığı yıkımı teşhir etti. “Hiçbir ulus başka bir ulusa özgürlük bahşedemez” diyordu, ABD’nin Afganistan’daki emellerini gözler önüne sererken. Bu çerçevede ziyaret edip konuşmalar yaptığı yerler arasında Kanada’nın Quebec, Montreal, Ottowa, Toronto şehirleri, Avusturalya-Sidney, Norveç, Hindistan-Yeni Delhi, ABD vd. birçok ülke vardı. Ekim-Kasım 2009’da ABD ve Kanada’da savaş karşıtı bir dizi eyleme katılarak tüm yabancı askerlerin Afganistan’dan çıkması için çağrı yaptı. Mart 2011’de ABD’nin birçok yerinde konuşmalar yapması planlanmış olan Joya’ya Amerika, “işsiz” ve “yasadışı” olduğu gerekçesiyle vize vermedi. Taraftarlarının protestoları sonucu vize verilmesi üzerine, 25 Mart’da konuşma turuna Boston’dan başlayan Malalai Joya, Profesör Noam Chomsky eşliğinde 1200 kişiye Afgan savaşı ile ilgili bilgi verdi.

AFGHANISTAN-POLITICS-VOTE-JOYA

8 kez suikasta uğradı

NATO işgaline ve şeriata karşı mücadele eden Demokrasi Partisi’nin üyesi olan Joya’nın Farah Vilayeti’ndeki bürosu 10 Mart 2012’de kimliği belirsiz silahlı adamların saldırısına uğradı. Çıkan çatışmada iki koruması yaralandı ancak Joya saldırı sırasında başkent Kabul’da olduğu için kendisi bir zarar görmedi.

Eylül 2010’da yapılacak Afgan parlamento seçimlerinde aday olma niyetini dile getirmiş olan Joya beş vilayetten gelen, kendi adayları olması talebine rağmen daha sonra bu niyetinden vazgeçti.

‘Kürt direnişçileri ilham kaynağımız’

Malalai Joya Kürdistan kadınının mücadelesi ile de ilgilenmiş; 31 Mayıs 2013 tarihinde Amed’de yapılan 1. Ortadoğu Kadın Konferansı’na katılarak bir konuşma yapmıştır. Kürt kadın hareketinin kendileri için bir model olduğuna dikkat çekerek, “Kürt direnişleri her zaman bizim için bir ilham kaynağı olacak” demiştir.

Malalai Joya, otobiyografisini “ Sesimi Yükseltiyorum” adıyla kitap haline getirmiş ve kitabı ABD ve Kanada’da “Savaş Ağaları Arasında Bir Kadın: Sesini Yükseltmeye Cesaret Eden Bir Afganın Sıradışı Öyküsü” adıyla basılmıştır. Avusturalya, Almanya, Fransa, Norveç’de de basılan kitabın çevirileri İtalya, İspanya, Hollanda, Danimarka, Endonezya ve İsrail’de de satışa sunulmuştur.

Malalai Joya cesur mücadelesi nedeniyle dünyada onlarca ödüle layık görülmüş, hakkında beş ayrı film yapılmıştır. Joya bugün de zor koşullar altında yaşamaya ve savaşmaya devam ediyor.