Daha çok işimiz var

- Newaya Jin
536 views

Avrupa sahası Kürt Özgürlük Mücadelesi’nin önemli sahalarından biri. Avrupa’nın en eski göçmenleri arasında yer alan Kürtler, burada kendilerine özgün örgütlemeler oluşturdular ve faaliyetleri ile örgütlü halk olmanın örneği oldular. Kapitalist sistemin bireyi toplumundan koparan tüm politikalarına rağmen Kürt halkı Avrupa’da da kendi toplumsallığını oluşturmuş durumda. Avrupa’da bunu başarabilen alanlardan biri de Marsilya. Bu sayımız için Kürtlerin en eski meclis örgütlenmesine sahip olan Marsilya’yı, Marsilya Demokratik Halk Meclisi eşbaşkanı Sevgi Yavaş ile ele aldık. Yavaş, Marsilya’da yaşayan Kürt kadınlarının durumunu, örgütlülük düzeyini, çıkmazlarını ve eşbaşkanlık sisteminin geldiği noktayı bizimle paylaştı.

Marsilya’daki meclis örgütlenmesinin önemli çalışmalara ve başarılara imza attığını belirten Sevgi Yavaş, “bu düzeye rağmen kadın çalışmaları cılız kalmıştır” dedi.  Bu tespitin nedenini ise şöyle ifade etti eşbaşkan Yavaş: “Kadınlar bu meclis içerisinde komisyonlar düzeyinde yer almışlar. Kendi çalışmalarını bugüne kadar komisyon biçiminde yürütmüşler. Komisyon zaman zaman kendi özgünlüğünü korumakta zorlanmış daha fazla genelin çalışmalarına katkı sunmuş. Kadın çalışmaları eski olsa da, kadın bilinci ya da kadının kendisini açığa çıkaran bir çalışma tam olarak oturtulmamış.”

Geçtiğimiz yıl 30 Kasım’da Marsilya’da ilan edilen Arin Mirkan Kadın Meclis ile birlikte kadın çalışmalara hız verildiğini fade eden Sevgi Yavaş, kadın emeğinin biraz daha görünür hale gelmeye başladığını belirtti. Mücadele zeminleri güçlendikçe çalışma tempolarının da arttığını söyleyen Yavaş, “Bu gelişim de erkek egemen yaklaşımlarla çarpışıyor. Zira erkek egemenlikli zihniyet, kadınların gelişimini gördükçe kendi alanlarının daraldığını görüyor” diye konuştu.

Özellikle TJK-E çalışmalarının birebir takibi ile birlikte Marsilya’da kadınlara yeni alanlar açılacağına inandığını ifade eden Sevgi Yavaş, 41 kişiden oluşan meclislerine ilişkin ise şunları belirtti: “Meclisimiz kendisini eş sözcülük biçiminde ele alıyor ve 7 komisyondan oluşuyor. Ancak bizim çalışmalarımızın temelini örgütleme ve barış anaları komisyonu oluşturuyor. Örgütlemede 22, barış anaları komisyonunda ise 7 kişi yer alıyor. Diğer komisyonlarımız birimler biçiminde 2 ya da 3 kişi olarak mecliste yer alıyorlar. Bunlar kültür, eğitim, basın ve disiplin birimlerinde oluşuyor. Meclisimiz yeni olmasına rağmen birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirdi. Biz meclis kurulur kurulmaz başlangıcı iyi yaptık. Bu bizden beklentileri olan Marsilya’daki Kürt kadınlarına güven ve güç verdi. Kadın meclisi olarak yoğun bir süreç geçirdik ve bu yoğunluk meclisimizin daha da görünür olmasını sağladı. 8 Mart’ı çok güçlü bir şekilde kutladık. Yine Kobanê direnişini sahiplenme eylemlerinde kadınlar her yerdeydi. Tüm varlıklarıyla Kobanê’nin yanında oldular. Eylem ve etkinliklerde kadınlar en ön sırada yerlerini aldılar. Seçim çalışmaları içerisinde de birebir bulunduk. Yani kadınlar hem sürükleyici güç oldu hem de enerji yaydı.”

‘Meclisimizi daha bütünlüklü kılmalıyız’

Meclisi komple aktif kılma sorunlarının dönem dönem yaşandığını, bunu gidermek için ise tüm meclis üyelerinin misyon sahibi olması gerektiğini vurgulayan Sevgi Yavaş, ancak bu şekilde bütünlüklü ve ortaklaşan bir kadın gücünü yaratabileceklerine inandığını söyledi. En temel sorunlarının ise eğitim sorunu olduğuna dikkat çeken Yavaş “Meclis olarak bundan sonra bir ay eğitim, ayda bir kez ise etkinlik düzenleme kararı aldık ve bu kararımızı uygulamaya başladık. Yine bu eğitimlerimizi ve etkinliklerimizi sadece meclisimiz ile sınırlı tutmayacağız. Kadın kitlemize bu alanda sağlık, sosyal, ekonomik, sanatsal, tarih vb. eğitim ve etkinlikler düzenleyeceğiz” diye konuştu. Eğitim çalışmaları ile birlikte bilinç sorunlarının giderebileceğini, cinsiyetçilik konusunda farkındalık yaratılacağını, siyasi olarak da bir gelişimin ortaya çıkacağı belirten eş sözcü Yavaş, Marsilya’da yaşayan kadınları eğitim çalışmalarına daha güçlü katılmaya çağırdı.

Toplumsal geriliklerle mücadelemizi büyüteceğiz

Sevgi Yavaş, Marsilya bölgesinde yaşayan Kürdistanlı kadınların hala aşılamayan egemen yaklaşımlar, gelenekler, tabular nedeniyle birçok geri yaklaşımla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Kendi içerisinde kapalı bir aile yapısının olduğunu, bunun da kendisiyle birlikte bir tutuculuğu getirdiğini söyleyen eşbaşkan Yavaş “bunun avantajları ve dezavantajları var” dedi ve devamla şunları belirtti: Kapitalist sisteme ve bu sisteme ait kirlenmiş yaşama bulaşmama açısından avantajlar var. Özünü koruyabiliyorsun. Bu sistemin yoz ilişkilenmelerine ve yaşam tarzına bulaşmıyorsun. Fakat devavantajları da bununla birlikte yaşanıyor. Kadınlar eve kapanıyor. Bir nevi açık cezaevinde yaşıyor. Hayata katılamıyor, dışarıyla ilişkilenemiyor. Genç kadınlar açısından da bu durum kötü sonuçlara neden oluyor. Evde sadece evlenmeyi bekleyen genç kadınların olması bizler açısından çok geri bir durum. Erken evlendiriliyorlar ve erken anne oluyorlar. O genç kadınlar düşüncelerini geliştirmeli, hayatı öğrenmeli, arayışları olmalı ama özgürlük temelinde. Eve kapatılan bir nesilden bunu beklemek mümkün değil. Bu nedenle o genç kadınlarla daha fazla ilişkilenmeli, enerjilerini devrime ve örgütlülüğe kanalize edebilmeliyiz.”

Sevgi Yavaş, Meclis çalışmalarının dışında kalan kadınların bir sınırlılığa hapsolduğu, ancak Meclis çalışmalarına dahil olan kadınların moral ve coşkularında görülür bir artışın yaşandığını söyleyerek, “Örgütlü kadınların neler yapabileceğini, yanlız olmadıklarını gördüler” dedi.

Eşbaşkan sistemi ve hadikaplarımız

Marsilya’da eşbaşkanlık sisteminin üç dönemdir devam ettiğini, ancak eşbaşkanlık sistemine karşı hala bir direnişin olduğunu belirten Yavaş şunları ifade etti: “Benden önceki arkadaşlar birçok zorlukla karşılaştılar. Kadın meclisimiz de yoktu, dolayısıyla arkadaşlar çoğu zaman tek başına kaldılar. İlk iki dönem kendi rengimizi yansıtma, güçlü bir eşbaşkanlık düzeyini yakaladığımızı söyleyemem. Çünkü bizim örgütlülük düzeyimiz eşbaşkanlık sistemine cevap verebilecek nitelikte değildi. Dolayısıyla eşbaşkanlığı yanlızlaştırdık. Fakat üçüncü dönem ile birlikte örgütlü bir kadın yapımız var. Bu da eşbaşkanlık sistemine daha güçlü katılmamızı sağladı. Kadın kitlemizde bir güven geliştirdi, iş yapan, etkin olan eşbaşkanlık sistemi kadınlar tarafında hissedilmeye başladı. Ve eşbaşkanlık kadınlar tarafında çekici bir mekanizmaya doğru gidiyor.  Biz kadınların eşbaşkanlıkta önüne çıkan en büyük hadikap özgüven sorudur. Hep şu vurguyu yaparız ya ‘beş bin yıllık erkek egemen sistemin kadınları üzerindeki etkisi’ni dinlendiririz. Evet biz kadınlar için katmerleşen sorunlar var. Ancak bu sorunları ifade etsek bile yerellerde bunun güçlü mücadelesini veremiyoruz. İşte yerel özgünlüklerimizi güçlendirmiyoruz. Yerellerde yenilik yaratamıyoruz. Yerinde ve zamanında eleştirilerimizi sunmuyoruz, çünkü hep acabalarımız oluyor. “Ya yanlış bir şey yaparsam” diyoruz. Kendimize karşı özgüven sorunu yaşadığımız için erkeği güç olarak görüyoruz. Ben kadın eşbaşkanlarının daha fazla cins bilinci konusunda yoğunlaşmaları gerektiğini düşünüyorum. Genel çalışmalar içerisinde kendi rengimizi yanıstabilecek düzeye ulaşmak için mücadele mekanizmalarımızı daha fazla çoğaltmalıyız.”

Kutu: Çorumlu bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğup büyüyen Sevgi Yavaş, Kürt siyasi hareketi çalışmalarında yer alır. HADEP ve onun devamı olan partilerin geleneğinden gelen Yavaş, partinin kadın çalışmalarına katılım sağlar. Avrupa’ya gelene kadar da parti çalışmalarını sürdüren Sevgi Yavaş üç yıldır Fransa’nın Marsilya kentinde yaşıyor. Burada da kadın çalışmalarını sürdüren Yavaş, Marsilya Kadın Meclis sözcülüğüyle birlikte Demokratik Halk Meclisi eşbaşkanlığını yürütüyor.