Afgan kadının isyan çığlığı: Meena Keshwar Kamal

- Fidan YILDIRIM
386 views
Meena Keshwar Kamal Afgan bir şair ve feminist bir kadın hakları mücadelecisiydi. Afganistan Kadınları Devrimci Derneği-RAWA’nın da kurucusu ve ilk yöneticisiydi. Daha çok Meena adıyla tanınıyor. Meena Keshwar Kamal 27 Şubat 1956’da Kabil’de doğdu.

1977 yılında Kabil Üniversitesi’nde öğrenciyken ve henüz yirmi yaşındayken, kadınları örgütlemek ve eğitmek amacıyla üniversite eğitimini bırakıp mücadeleye atıldı. Afganistan’da insan hakları, sosyal adalet ve dilsizleştirilen Afgan kadınlarının ifade özgürlüğüne kavuşması için mücadele eden Afganistan Kadınları Devrimci Derneği-RAWA’yı kurdu ve yönetti.

İfade özgürlüğü kampanyası başlattı

Afganistan Kadınları Devrimci Derneği-RAWA kadın haklarını ve laik demokrasiyi teşvik eden bir örgütlenmedir. Şiddet içermeyen bir stratejiye sahiptir. Afgan kadınlarını örgütleyerek, onları kadınların insan haklarını elde etmeye dönük siyasi ve sosyal faaliyetlere katmayı, köktenciliğe karşı demokratik ve laik ilkelere dayalı ve kadınların da katılabileceği bir yönetim sisteminin yaratılmasını amaçlamaktadır. Çok taraflı silahsızlanmayı savunmaktadır. RAWA 1977’de Kabil’de insan hakları ve sosyal adalet için mücadele eden Afgan kadınlarının bağımsız bir sosyal ve politik örgütü olarak çalışmalarına başladı. Daha sonra Meena’nın Kabil’den Pakistan’ın Belucistan Eyaleti’nin Başkenti Quetta’ya gitmesiyle RAWA’nın ana üssü oraya taşındı ve Afgan kadınları için çalışmalar oradan yürütüldü. 27-28 Nisan 1978’de General Muhammed Davud’u devirerek iktidarı alan Afganistan Halk Demokratik Partisi’nin kadın haklarını gündeminin üst sıralarına koymasına rağmen bu konuda fazla adım atmadığını gören Meena, Sovyet işgaline ve Sovyet destekli Afgan hükümetine karşı, ifade özgürlüğünü ve siyasi faaliyeti savunmak için 1979 yılında bir kampanya başlattı; gösteriler ve okullarda toplantılar düzenleyerek kampanyaya desteği güçlendirmeye çalıştı.

1981’de “Peyam-e Zan” dergisini yayınladı

1981 yılında, Meena Keshwar Kamal köktendincilerin işlediği suçlara karşı çıkarak, kadınların davasını savunduğu, “Peyam-e Zan” (Kadınların Mesajı) adını taşıyan iki dilli bir feminist dergi yayınlamaya başladı. Ayrıca Pakistan’daki Afgan mülteci çocuklara ve annelerine hastaneye yatış olanağı sunan ve kadınlara el sanatları öğreten Vatan Okulları’nı kurdu. Meena Keshwar Kamal 1981 yılı sonunda, Fransız Hükümeti’nin davetiyle, Fransa Sosyalist Partisi Kongresi’nde Afgan direniş hareketini temsil etti. Kongre katılımcılarının Meena’nın zafer işareti yapmasını tezahüratla karşılaması üzerine, Afganistan’ı işgal etmiş olan Sovyetler Birliği’nin delegasyonu salonu terk etti. Meena, Maoist bir örgüt olan Afganistan Kurtuluş Örgütü lideri Faiz Ahmad ile evliydi. Üç çocukları vardı ve nerede oldukları bilinmemektedir. Faiz Ahmad, köktenci Mücahitler lideri Gulbeddin Hikmetyar’ın ajanları tarafından 12 Kasım 1986’da suikastle katledildi. Üç aydan az bir zaman sonra, 4 Şubat 1987’de de Meena Pakistan’ın Quetta şehrinde saldırıya uğrayarak yaşamını yitirdi. Afgan İstihbarat Servisi veya Afgan gizli polisi mensupları ya da Hikmetyar’ın mücahitleri oldukları düşünülen kişilerce katledildi. Meena’yı katletmekten suçlu bulunan iki kişi Mayıs 2020’de Pakistan’da idam edildi. RAWA, kurucusu Meena’nın suikastle katledilmesinden sonra da faaliyetlerine devam etti ve günümüzde mücadelesini sürdürüyor. Afganistan ve Pakistan’da kadınlar için gizli okullar, yetimhaneler, hemşirelik kursları ve el sanatları merkezleri kurmanın yanısıra din polisinin kadınlara şiddetini filme alarak teşhir etti. Faaliyetleri Taliban ve Birleşik İslami Cephe tarafından yasaklanmasına rağmen çalışmalarını sürdürdü. 2001’de başlayan NATO müdahalesini, sivil kayıpların çokluğu nedeniyle eleştirdi ve halkı NATO müttefiki güçlerin Taliban kadar tehlikeli oldukları konusunda uyardı. Hastaneleri, okulları ve yetimhaneleri desteklemek için fon toplamakta ve birçok proje yürütmektedir. 2006’dan sonra her yıl Dünya Kadınlar Günü’nde Afganistan’da etkinlikler düzenlemeye başladı. RAWA, faaliyetleri ve mücadelesi nedeniyle dünyanın birçok yerinde destek görüyor ve bu temelde birçok ödül almış bulunuyor. Kürdistan özgür kadın hareketi ile de ilişkileri olan RAWA Kürt kadınlarının çeşitli etkinliklerinde yer alarak kadınların ortak mücadelesinde sesini duyurmuş tur. RAWA, mücadelesinde Kürdistanlı kadınların desteğini de almaktadır.

Özgürlüğe, demokrasiye inanç besliyordu

Time dergisi 13 Kasım 2006’da yayınladığı özel bir sayısında, Meena Keshwar Kamal’ı “60 Asya Kahramanı” arasında sayıyor ve şöyle yazıyordu: “Öldüğünde yalnızca 30 yaşında olmasına karşın, Meena bilginin gücüne dayalı bir Afgan kadın hakları hareketinin tohumlarını ekmiş bulunuyordu.” RAWA, Şubat 2012’de kurucusu Meena Keshwar Kamal’ın 25. ölüm yıldönümü vesilesiyle Kabil’de bir kadın toplantısı düzenledi. RAWA onun hakkında şunları ifade etmişti: “Meena kısa ama parlak yaşamının 12 yılını anavatanı ve halkı için mücadeleye verdi. O, okuma yazma bilmemenin karanlığına, köktenciliğin cehaletine, özgürlük ve eşitlik adı altında kadınlarımıza empoze edilen yozlaşma ve çöküşe rağmen, sonunda nüfusun yarısının uyanacağına ve özgürlüğe, demokrasiye, kadın haklarına doğru götüren yola gireceğine güçlü bir inanç besliyordu. Meena’nın kalplerimizde yarattığı sevgi ve saygı ile düşman haklı olarak korkudan titriyordu. Özgürlük, demokrasi ve kadın düşmanlarının hepsinin onun mücadelesinin ateşinde kül olacaklarını biliyorlardı. “Afgan kadınları uyuyan aslanlar gibidir, uyandıklarında herhangi bir toplumsal devrimde harika bir rol oynayabilirler” diyordu Meena.

Afgan kadını da asla eski kadın olmayacak!

2021 yılı Ağustos’unda Afganistan’da ABD işgalinin son bulması ve yerine köktendinci Taliban yönetiminin yeniden kurulması ile Afgan kadınlarının mücadele tarihinde yeni bir zorlu sayfa açılmış bulunuyor. On yıllardır işgallerle ve köktendinci güçlerin saldırılarıyla tarumar edilmiş ülkelerinde Afgan kadınları bir kez daha büyük acıların girdabına sürüklenmiş bulunuyor. Taliban yönetimi kadınların kısıtlı haklarını da gasp ederek onları tekrar evlerine, burkaya, cehalete ve köleliğe mahkum ediyor. Ancak Afgan kadını eski kadın değil; Meena’nın şiirinde dile getirdiği gibi; “uyanan kadın ve asla geri dönmeyecek!” Taliban’ın iktidara gelmesi ardından Afgan kadınının öncüleri, haklarını korumak için seslerini yükselttikleri eylemler yapmaya başladılar, ölümü göze alarak. Şimdi, Meena’nın sözleriyle; Afgan kadınlarının uyuyan aslanlar gibi uyanarak kükreme ve toplumsal devrimde rol oynama zamanı! Bu asla kolay olmayacak ama gözü açılan Afgan kadını da asla eski kadın olmayacak!.. Meena Keshwar Kamal aynı zamanda bir şairdi.                                                       

“Ben uyanan kadınım

Kalktım ve yanmış çocuklarımın küllerini süpüren bir fırtınaya

dönüştüm

Kardeşimin kanının oluşturduğu nehirlerden yükseldim

Halkımın öfkesi bana güç verdi

Yıkılmış, yanmış köylerim düşmana karşı nefretle doldurdu beni,

Ben uyanan kadınım

Yolumu buldum ve asla geri dönmeyeceğim

Cehaletle kapatılan kapıları açtım

Tüm altın bileziklere veda ettim

Ah yurttaş, ben eski ben değilim

Ben uyanan kadınım

Yolumu buldum ve asla geri dönmeyeceğim

Çıplak ayakla dolaşan evsiz çocuklar gördüm

Elleri kınalı yas elbiseli gelinler gördüm

Dev hapishane duvarlarının dev midelerinde özgürlüğü yuttuğunu

gördüm

Destansı direniş ve cesaret jestleri arasında yeniden dirildim

Son iç çekişlerde, kan dalgalarında ve zaferde özgürlüğün şarkısını

öğrendim

Ah yurttaşım, ah kardeşim, beni zayıf ve aciz sanma artık

Ülkemin kurtuluşu yolunda tüm gücümle yanınızdayım.

Sesim, ayağa kalkan diğer binlerce kadının sesine karıştı

Yumruklarım binlerce yurttaşın yumruklarıyla sıkılıyor

Seninle yol aldım ülkeme,

Tüm bu ıstırabı ve tüm bu prangaları kırmak için,

Ah yurttaş, ah kardeşim, ben eski ben değilim

Ben uyanan kadınım

Yolumu buldum ve asla geri dönmeyeceğim.”