Bir jineoloji kamp deneyimi

- Berfin Güneş
1.1K views

Jineoloji komiteleri, Rojava başta olmak üzere, Ortadoğu, Avrupa ülkeleri ve Latin Amerika’da şuana kadar birçok buluşma, kamp, konferans ve atölye çalışmaları düzenledi,  düzenlemeye devam ediyor. 

Kürt kadınlarının başlattığı jineoloji tartışmaları her geçen gün farklı toplumsal kesimler ile buluşuyor. Kadının yazılmayan tarihi, sosyal bilimlerin krizleri, hakikat arayışında yeni sosyal bilim arayışı, hakikati ortaya çıkarmada başvurulan metodlar, kapitalist ideolojiye karşı alternatifler gibi konular tartışmaların temel başlıkları.

Radikal demokrasi, ekoloji ve kadın özgürlüğüne dayanan demokratik moderniteyi inşa etmek için, kuşkusuz ki yeni bir bilgi ağına ihtiyaç var. 

Jineoloji kamplarının temel amacı damla damla da olsa bu bilgi ağını örmek. Dolayısıyla kadın özgürlük mücadelesi tartışmalarını derinleştirmek, kolektif bir bellek oluşturmak ve  ortak harekete geçmek temel amaçlar arasında. Kadın ‘dayanışma’ fikrinin ötesine geçerek daha da güçlü ve ideolojik bağlar kurmak hedefleniyor. Kürdistan Kadın Hareketinin 40 yıllık mücadele deneyim ve birikimleri bu bağı kurmak için yol gösterici. 

İngiltere’de jineoloji kampı

İtalya’nın çeşitli bölgelerinde, Almanya, İspanya, Bask Ülkesi, İsviçre, Arjantin ve daha birçok yerde  düzenlenen Jineoloji kamplarının ardından İngiltere’de de ilk jineoloji kampı Şubat ayı içersinde yapıldı. Kamp Kürdistan Kadın Hareketinin pratik, teorik ve ideolojik deneyimlerinin paylaşılması ile başladı. Jineoloji, Demokratik Konfederalizm, erkekliği öldürmek gibi konular temel tartışma başlıklarıydı. 

Kamp, Türk devletinin saldırısı sonucu Mart 2018’de Afrin’de şehit düşen, şehadeti ve mücadelesi ile Kürdistan kadın devrimi ile İngiltere kadın mücadelesi arasında köprü kuran Anna Campbell’in (Helin Qereçox) anısına adandı. 

Britanya’nın farklı şehirlerinden gelen anti faşist, feminist, aktivist ve sendikacı kadınlar da kamp süresince kadın tarihleri, yaşanmışlıkları ve mücadele deneyimlerine dair sunumlar yaptılar. En çarpıcı sunumlardan biri de İngiltere’deki cadı avları ile ilgili olanıydı. İnsanlık ve kadın tarihinin en karanlık sayfası olan cadı avları sürecinde, milyonlarla ifade edilen kadın kırımının günümüz İngiltere kadın mücadelesi ve kadın kimliğinin oluşumu üzerindeki etkilerinin analiz edilmesi önemliydi. Jineoloji kampının yapıldığı Hebden Bridge’in  İngiltere’de en çok cadı avlarının gerçekleştirildiği yer olması, kadın hakikatini aradığımız tarih yolculuğumuzda bu karanlık çağı zihinlerimizde yeniden canlandırdı.   

Toplumsal devrime inanç

Pratik uygulamalı öz savunma teknikleri, ateş etrafında çekilen Kürt halayının büyüleyen kolektif ahengi, katılımcılara ortak yaşamın hazı ile güzel vakitler yaşattı. Haraketli ideolojik-politik tartışmalar, yeni fikirler ve deneyimlerin paylaşılması ufuk açıcı olduğu kadar, katılımcılarda öz güç ve öz güveni pekiştirdi.  

Gündelik ihtiyaçların karşılanması konusunda herkesin kolektif sorumluluk bilinciyle hareket etmesi kamp sürecini daha da eğlenceli kıldı. Farklı deneyimlere sahip olan kadınlar olarak,  birlikte zaman geçirmek, düşünmek, yaşamı organize etmek ve paylaşmak, bireyciliğe karşı toplumsallığı inşa etmede nasıl mücadele edebileceğimiz konusunda önemli öğretiler sundu.

Kürt kadınlarının, kadınların kurtuluşunu merkeze aldıkları toplumsal devrime olan güçlü inanç ve bağlılıkları kamp katılımcıları üzerinde büyük etki yarattı. Devrim içinde kadın devrimini ilmek ilmek ören Kürt kadınları; eş başkanlık sistemi, kadın meclisleri, komünler,  öz savunma, akademiler, kadın ve erkeklere yönelik eğitim programları, kadın kurtuluş ideolojisi, erkeği dönüştürme projesi ile ataerkilliğin doğduğu yerde gerçek bir politik güç, bilgi ve bilgelik ile dünya kadınlarının umudu olmaya ve yol göstermeye devam ediyor. “Herkes için özgürlük, ancak kadınların özgürlüğü ile sağlanabilir” mottosu ise yol gösterici bir ilke değerinde.

Jineoloji etrafında kadın ağı

Güncel sürecin analizi ve bunun karşısında kadınlara düşen misyonun belirlenmesi 

kaçınılmazdı. Tarihin ilk açlık grevi eylemcisi İngiltere Süfrajetler Hareketinden Marion Dunlop (1909) ile Leyla Güven arasındaki direniş bağını kurmak tarihi bir sorumluluktu.  Kürt ve enternasyonalist kadınlar olarak, Anna Champbell’in Kürdistan’a uzanan yolculuğunu anlamak ve direnişi büyütmek en büyük görev olarak karşımızda duruyor. Leyla Güven başta olmak üzere, Strasburg, Galler, Kürdistan ve Türkiye’de açlık grevcileri ile dayanışma yollarını tartıştığımız kampta, eylemciler ile dayanışma mesajımız bu bağı kurmak açısından ilk adımdı.

Elbette ki önümüzdeki dönem jineoloji etrafında oluşacak olan kadın ağının nasıl  güçlendirileceğine dair de çok güçlü tartışmalar yürütülerek, öneriler geliştirildi. Öneriler arasında en çarpıcı olanı; erkeklere dönük bir jineoloji kampının düzenlenmesi ve bu kampta ‘erkeği  öldürmek’ tezinin enine boyuna analiz edilmesi.

Dört gün  süren  kamp sonrası gönül ve karar  birliği yapan kadınlar, bir sonraki İngiltere jineoloji kampını örgütlemek için bir komite oluşturdular. Bu süreç içersinde İngiltere dışında da birçok yerde jineoloji kampları vardı. 

Önümüzdeki dönemde Almanya, Portekiz, Belçika ve İspanya’da yapılacak kampların hazırlığı için farklı kesimlerden birçok kadın kolları sıvayarak, aktif ve kolektif bir hazırlık içersinde.