Rojava’da kadın uyanışı

- Mihriban ERSÖZ
719 views

21. yüzyıl gerçeği içinde birçok olgu, kavram yeniden tarif edilir oldu. Yüzlerce yılla ifade edilen kavramlar, olgular en başta kadın ve tüm ezilenler açısından yeni tariflere kavuşturuluyor. 40 yılı aşkındır süren Kürdistan özgürlük devrim gerçeği bu yeni tarifte özel bir yere ve role sahiptiMANSETr. Kadın özgürlüğüne ve yeni sosyal devrime dayalı yürütülen Kürdistan özgürlük mücadelesi, geçmiş kadar bugüne dair de tüm yaşam olgularını yeniden ele alıyor. Duygular kadar düşünce yapıları, bakış açıları kadar yorumlama gücü de bu temelde tarihi değiştirecek bir değişimi yaşıyor. Kadın ve insanlığın 5 bin yıllık özgür yaşam arayışının en son halkası olarak kendini inşa eden, varlığını ortaya koyan bu devrimde en çarpıcı boyutları anlamak için günümüz maddi ve manevi pratiklere, eylemlere bakmak, değerlendirmek büyük önem taşımaktadır.

Kürdistan devrimi merkezli Ortadoğu eksenli bir değişim, dönüşüm ve yapılanma yaşanıyor. Eskinin aşılması kadar yeninin kendini, varlığını inşa etmesi, yeni sistem ve formunu oluşturması da oldukça sancılı geçiyor. Eskinin tüm bakış açıları, zihniyet ve yaşam formları, alışkanlıkları kendinde ısrarı sürdürürken, yeninin ne kadar, nasıl inşa edileceğine dair de büyük heyecanlar, altüst oluşlar yaşanıyor. Kürdistan’ın Rojava devrim gerçekliğinde de yaşanan biraz bu oluyor. Demokrasi, özgürlük, komün, örgütlenme, ortaklaşma, dayanışma, meclis ve daha birçok olgu ve kavram pratik deneyimlerle somutluk kazanma sürecini yaşıyor. Bu olgular ve kavramlar Kürt, Arap, Süryani, Türkmen ve diğer ezilenler açısından birer talep ve hayal olmaktan çıkarak, bizzat kadın ve halk tarafından yaşamsal deneyimlerle somutlaştırılıyor. Bu yapılırken kimi eski anlayışlar da kendini var etme ve sürdürmeye çalışıyor. Yönetim deyince hala hiyerarşik ve iktidarcı sistemin toplumdışı, topluma yabancı yönetim gerçekliğini anlayanlar oluyor. Demokrasi halen salt temsillerin seçimi ve onların toplumu yönetmesi olarak algılanıyor. Devletçi sistemin yarattığı algıları, anlayışları ve pratikleşmeleri aşma çabaları, bunun ideolojik, siyasal, pratiksel mücadelesi farklı boyutlarda sürdürülürken, önemli ve tarihsel deneyimler ve adımlar da peşpeşe atılıyor.

Özyeterliliğe dayalı alternatif sistem

KOMUN SECIMLERIRojava Kürdistan’ında kökleşen demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplumsal devrim, Suriye üzerinden Ortadoğu’ya açılımı yaşıyor. DAİŞ’e karşı verilen yaşam mücadelesi aynı zamanda alternatif sistemin kendini var etmesi ve özgürlüğünü sağlamasının da adı olmaktadır. Kapitalist modernite güçlerinin artık uzaktan değil, tam da Ortadoğu’nun ortasında bu coğrafyaya müdahale gerçeği yaşanırken, 3. yol olarak kendi yaşam çözüm projesini üreten demokratik modernite güçleri açısından bir yandan savunma alanını güçlendirip kurtarılmış alanlarını büyütme ve diğer yandan da alternatif sistem projesini tüm ezilenlere yayma süreci yaşanmaktadır. Toprakları salt askeri boyutta kurtarmanın yeterli olmadığı kesin bir doğrudur. Bu topraklardaki toplumların kendileri, yaşamları, bugünleri ve gelecekleri hakkında kendilerinin karar verecekleri demokratik, eşit, özgür toplumsal sistemi inşa etmek esas zaferi ifade etmektedir. Özyeterlilik, özyönetim, özdüşünce, özirade vb. temelinde alternatif sistem inşa edilmedikçe ve bunun güçlü özsavunması sağlanmadıkça büyük acılarla verilen bedellere cevap olunamayacağı açıktır.

Devrimi sürekli kılmak 

RojaKOMUN SECIMLERI5va ve Kuzey Suriye açısından devrimin en önemli, tarihi ve hassas süreci bu dönemde yaşanmaktadır. Rojava Kurdistan’ında başlayan devrimin süreklilik kazanması kadar, kendini doğru temelde Ortadoğu geneline yayması da bir o kadar önemli. Her devrimin kendine özgü kendini yayma karakteri vardır. Kendi içinde sınırlı ve kapalı kalan devrimler içe büzülmeye, çürümeye, tekrara mahkumdur. Bu bakışla birlikte Rojava devrimi de kendini sürdürme sürecini yaşıyor. Rêber APO’nun tarihsel boyutta ortaya koyduğu yeni devrim tanımlamasında devrimi sürekli kılmak bu sürecin temel karakterini oluşturmaktadır. Kendini sürekli aşan bir karakter bu. Derinleşme kadar yayılma esas alınmaktadır. Kapitalist modernitenin yayılmacılığı karşısında yeni paradigmanın kendini örgütlemesi, derinleştirmesi ve yayması önemlidir. Kadın devriminde derinleşme, toplumsal-sosyal devrimle ve inşa ile yayılma ve kalıcılaşma, yine varlık, bilinç ve form kazanma esas alınmaktadır. Bunu yaparken de mevcut sistem içinde, sistemiçileşmeden varlığını koruyarak ve özgürlüğünü sağlayarak ilerleme esastır. Bu tarihsel bir çıkışı ifade ettiği kadar büyük tehlikeleri de bağrında taşımaktadır.

Köylerden mahallelere komün seçimleri

Bu bilinçle Kuzey Suriye olarak ifade edilen federasyonlaşma çalışmaları, Rojava devriminin karakterinin derinleşme, büyüme ve yayılKOMUN SECIMLERI3ma gerçekliğinin de adı olmaktadır. Bu devrimin temelini kadının ve toplumun kendini özyönetim sistemi içinde yönetmesi, siyasetten ekonomiye, adaletten savunmaya, eğitimden ahlaka kadar her alanda kendini örgütlemesi, kendini eylemsel kılması anlamına da gelmektedir. Komünleşme, meclisleşme bunun temel yönetim modeli olmaktadır. İşte 22 Eylül 2017 tarihinde yapılan Rojava komün seçimleri bu temelde tarihsel bir öneme ve anlama sahip olmuştur. Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu ilanı ardından bu yıl yapılan halk yönetim seçimleri 3 aşamalı olarak hedeflendi. İlki tabandan başlayan seçimler oldu. Yani tüm köylerden ve mahallelerden başlayan komün eşbaşkanları seçimleri oldu.

Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu kurucu meclisi Temmuz ayında yaptığı toplantıda, 22 Eylül’de başlayan seçim sürecinin 3. aşaması olan Kuzey Suriye Halklar Kongresi ve bölge meclisleri seçimlerinin 19 Ocak 2018’de yapılma kararını aldı. Yine idari bölgeler ve seçim kanununu onayladı. Buna göre Cizre bölgesi Qamişlo ve Haseke Kantonları, Fırat Bölgesi Kobane ve Grê Spî Kantonlari, Efrin bölgesi de Efrin ve Şehba Kantonları olarak belirlendi. Yine alınan karar temelinde komünlerden başlanarak Kuzey Suriye Halklar Kongresi’ne kadar %60’ı seçimle, %40’ı da atama temelinde temsiller belirlenecek. %40 kotada Kuzey Suriye’deki halklar, siyasi topluluklar, inanç gruplari vb yer alacaklar.

3 bin 732 komün eşbaşkanı seçildi

22KOMUN SECIMLERI2 Eylül 2017 tarihinde yapılan komün eşbaşkanları seçiminde 3 bin 732 eşbaşkan seçildi. Seçime genel katılım oranı da %70 oldu. Bazı şehirlerde (Amude gibi) halkın %90’ı, bazı köylerde de %100 katılım yaşandı. Arap köyleri kendi eşbaşkanlarını seçti. Suriye rejiminde vatandaş sayılmayan, varlığı yok sayılan nice insan ömründe ilk defa kendisi için oy kullandı. Kadınlar açısından bu seçime katılmak apayrı bir heyecan ve sorumluluk oldu. Kongra Star’ın çalışmaları temelinde oluşturulan kadın komünleri hummalı çalışmalar yürüttüler. Ön bilgilendirme toplantıları, eşbaşkanlık adaylığının ilke ve ölçülerini kavratma, görev ve sorumlulukları hatırlatma, adayların kadın iradesince belirlenmesi süreçleri oldukça heyecanlı ve yoğun geçti. Kadının sadece kendini değil, tüm toplumu yönetme mekanizmasına kendi irade ve seçimiyle girmesi bu topraklar açısından tarihi öneme sahiptir. Rêber APO’nun ‘neolitik sürecin güncellenmesi’ olarak ifade ettiği bu sürecin bizzat yatarıcıları ve emektarları olan kadınlar seçim boyunca her boyutta görev yürüttüler. Seçimde her seçmen 1’i kadın 1’i erkek 2 eşbaşkana oylarını verdiler. Köy ve mahalle boyutunda yürütülen komün eşbaşkanları seçimi Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu açısından halkın irade beyanının temel taşını oluşturmaktadır.

Seçim sonucunda Cizre bölgesinde 2 bin 500, Fırat bölgesinde 849, Efrin Bölgesinde de 412 komünün eşbaşkanları belirlendi. Cizre bölgesinde 7 bin 687 aday arasından 5 bin 102 aday seçildi. Firat bölgesinde 3 bin 192 aday arasından 1698 aday seçildi. Efrin bölgesinde de bin 440 aday arasından 830 aday seçildi. Seçilenlerin kadın boyutu binleri ifade etmektedir.

Seçimin sağlıklı, güvenlikli geçmesi için asayiş kadın gücü, sağlık gücü, öğretmen gücü, HPC-Jin gücü, genç kadın gücü seferber oldu. Kürt, Arap, Süryani kadınlar büyük bir heyecanla rollerini oynadılar.

Seçimin 2. ve 3. aşaması 

KOMUN SECIMLERI4Şimdi ise seçimin 2. ve 3. aşaması için hummalı, coşkulu hazırlıklara başlandı bile. Sömürgeci devletlerin tüm tehditlerine rağmen bu toprakların kadınları, erkekleri, gençleri büyük bir kararlılıkla Rêber APO’nun özgür yaşam projesini ete kemiğe daha güçlü kavuşturmaya çalışıyorlar. 2. aşamada ilçe, şehir ve kanton meclis seçimleri gerçekleştirilecek. Seçmenler kurulacak 3 sandıkta oylarını kullanacaklar. İlk aşamada olduğu gibi bu seçimlerde de aday listelerinin yarısının kadın adaylardan oluşması zorunluluk olacak.

Rojava ve Kuzey Suriye devriminin kuşkusuz esas yaratıcıları şehitler olmaktadır. Toplumsal tüm yapıların ortak kenetlenme boyutlarından biri de şehitler karşısında cevap olabilmek. Onlara doğru bağlılığı sergilemek. Halen ödenen bedeller karşısında geri adım atmadan ilerlemek. Tüm geri alışkanlıklarla mücadele ederek, büyük devrim cesaretiyle yaşamını, geleceğini belirlemek, kendini yönetmek.

Seçimlerde kazanan kadın iradesi, ruhu ve gücüdür

Yaşamlarını, topraklarını büyük yaşam sevgisiyle koruyan Rojava-Kuzey Suriye kadınları, bu güçlerini politik alanda da temsil etmeleri gerektiğinin farkındalar. Komün yaşamı ve örgütlülüğünün güçlüSYRIA-RAQA-CONFLICT olması için çalışmaya, üretmeye ve paylaşmaya öncü düzeyde aday olmak kadın açısından önemli bir varolma ölçüsü oluyor. Kadınlar açısından, sorunlarının farkına varmak kadar çözümünde de söz ve eylem sahibi olmak bu komün seçimlerinin önemini daha da arttırıyor. Yine Kürt kadınlarının öncülük duruşu Minbic, Reqa, Şeddadê, Tebqa ve diğer alanlardaki Arap kadınlarına da büyük cesaret veriyor. Her kadın bu seçimlerde kazananın kadın iradesi, ruhu, özlemleri, gücü olduğunu görüyor.

Kadınlar binlerce yılın ölüm uykusundan uyanıyor, sessiz bırakılan tarihinden kurtarıyor kendini. Komünal yaşamda karar kılmanın, öyle yaşamak istemenin göstergesi olan bu seçimlerde tüm kadınlar daha aktif, coşkulu ve kararlı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Köy köy, mahalle mahalle, kasaba kasaba, şehir şehir seçim çalışmaları yürütülüyor. Seçimleri başarıyla tamamlamak kadar sonrasında değerlere layık bir şekilde kendini yönetmek ve en önemlisi de yeni nesillere bunu bir devrim kültürü, ahlaki ve yaşam tarzı olarak devretmek en temel hedef oluyor.

Reqa; kadının zaferi

Kadın pazarı, köleliği ve katliamı merkezine dönüştürülen ve 19 Ekim’de YPJ tarafından özgürlüğü ilan edilen Reqa, bütün kadınlar için bir milat olmuştur. Köleliğe karşı başkaldıran kadının isyanı ve zaferidir. Bu ilan; askeri bir başarının ötesinde, bin yıllardır ezilip hor görülen bir cinsin, kadın köleliğini kendine hak gören ve en son DAIŞ’te somutlaşan egemen zihniyete karşı intikamı ve zaferidir. Savaş ezberlerini de yıkan bu zafer; bölge kadınının özgücünün, özbilincinin ve öziradesinin de göstergesi olmuştur. Hamleye baştan sona öncülük eden kadınlar bütün bölge kadınları için ‘nasıl savaşılır’ın ve nasıl yaşanılır’ın da cevabı olmuştur. Canları pahasına, özgür yaşamın kapısını aralayan kadınlara selam olsun!