Kadına yönelik şiddetten söz ettiğimiz zaman ya da kadın özgürlüğünün önemine dikkat çektiğimizde acayip ithamlarla, garip fikirlerle yüz göz oluyoruz. Sanırsınız bu fikirlerin sahipleriyle aynı dünyadan değiliz. Sanki aynı yerküre üzerinde yürümüyoruz, aynı yer çekim gücüne maruz kalmıyoruz, yenik düşmüyoruz zamana… Öyle bir afra tafraları var ki sanırsınız birer “özgürlük abidesi…” Böylelerine elim tersiyle çarpasım var. “Söyle bakalım, bu kaç?” diye IQ’sünü karışlayasım var. Söyler misiniz insan kızını böyle şeyler yapmaya niye zorluyorsunuz? Niye bu hayatta size tanınan yaşam gibi bir güzelliğin sonsuz nefesini içinize çekmiyorsunuz? Neden böyle burnunuzdan soluyorsunuz, niye böyle agresifsiniz? Durun hele bir!.. Bir nefes alın. Oksijen beyninize bir ulaşsın. Yoksa geri zekalı olacaksınız. Zaten bazıları adeta cahiliye döneminden fırlamış gibi dünyaya bakıyor. İnsan kızı diyor; ki al şunu cehalet dönemine bandır bandır, sonra da manivela ile savur uzaya, karanlık maddede kaybolsun. “O derece mi?” diye soracaksınız. Evet, o derece yani…
AKP-Erdoğan iktidarının, tecavüzcüleri cüretlendiren yasal düzenleme çabaları şimdilik dursa da kısa bir süre sonra bu yasayı torbada görürsek şaşırmayalım. Malum ülkeyi felakete götüren yasal süreçte torba yasalarla sağlandı. Tabii insan bir yere kadar Erdoğan ve çevresindeki ufuneti anlıyor. Adamların her yerinden cerahat akıyor. Ülkeyi iğrenç bir koku sarmış gidiyor. İktidarın ruhu sarıp sarmalamış ülkeyi, ortalığı çirkeflik götürüyor. Durum hoca-cemaat ilişkisine benziyor. Bazıları ise aldığı hızla edepsizlikte dip yapıyor. Tecavüzcüleri aklayan yasa için sanal dünyada söylenmeyen söz yok maşallah! “Sen Müslümansan namus ve iffetine düşkünsen kimse dokunmaz zaten.” Ulan ….. (isteyen bu noktalı yere istediğini koyabilir) adam, laf öyle değil, “sen insansan eğer kimsenin namusuna iffetine göz dikmezsin” olmalıydı. “şimdi kadınlar giydikleriyle diliyle söyleyemediklerini söylüyor” diyor bir de üstüne. O da yetmemiş, “Allah’ın demiş ki; ‘teninin rengini helalinden başkasına gösterme, gerekmedikçe toplulukta yabancı erkeklere sesini duyurma’, siz bunları yapın, bakın bakayım tecavüz oluyor mu? …. Cehennemin %90’unu kadınlar dolduracak. … her yerde rezilliğiniz çıkıyor, kalça sallayanı, bağırıp-çağıranı …. Kimse kimseye zorla bir şey yaptıramaz. Siz kadınlar yüzünden …. çocuklara saldırıyorlar. Her şeyin sorumlusu kadınlar” diyerek işin içinden çıkıyor. Gerçek şu ki, her açıdan olmasa da erkeklerin büyük bir çoğunluğu böyle düşünüyor. Tecavüze en fazla karşı olan kişiyle bile sohbet et, bir süre sonra “tabii kadınların da dikkat etmesi gereken şeyler var” gibi laflar dilinden dökülüyor. Kadın konuşunca aklında bir tek kadınların tecavüze uğradığı fikri oluştuğundan çocukların, yeni doğan bebeklerin, hayvanların hatta doğanın tecavüze uğradığını unutuyor ya da atlıyor o gerçekliği. Cehalet döneminden fırlayan bu zotzot “tenini ‘helalinden’ başkasına gösterme, tecavüze uğrarsın. ‘helalden’ kasıt neyse artık. “Yabancı bir erkeğe sesini duyurma. Sesinden tahrik olur.” Kadınların %90’nın tandık erkekler tarafından tecavüze uğradığını ve öldürüldüğünü ise hiç hatırlamıyor angot. “Yürürken kalçanı sallama”, “giydiğin kıyafet gel bana tecavüz et diyor. Erkeğin canı can değil mi? Kendini tutamaz, yapar.” Yani ‘potansiyel tecavüzcüyüm ben’ diyor ve rengini açığa vuruyor. Aslında her sözcüğü şu anlama geliyor: “gel helalinden bana bir sopa çek. Bak dilimle söyleyemediklerimi giydiklerimle söylüyorum, gel mezarımı kaz. Görmüyor musun, sesimin tonundan da mı anlamadın benim bir rezil olduğumu? Şu sıfata bir bak, tam bir mahlukat!” Yani anlayacağınız sıfatına tükürseniz yağmur yağdı sanır. Öyle de arsız ve beyinsiz. Ne söylerseniz söyleyen pişkinliğe vurur. Şimdi bu gılman, zotzot öyle kendiliğinden konuşmuyor. Kılavuzuna bakarak dile geliyor. Eee ne demişler kılavuzu AKP olanın burnu Erdoğan’ın b.. çıkmaz. İşte buna da yeni Türkiye şekillenmesi deniliyor. Erdoğan dedi ya, “yeni Türkiye ufuktan görünüyor artık” diye.
Garip olan da ne biliyor musunuz? Tecavüze karşı olanların, tecavüzün ne kadar kötü bir şey olduğunu “bunların hepsini bir yere toplayıp tecavüz edeceksin” diyerek anlatması. Akıllara zarar bir anlatma metodu. Allah kimsenin aklına böyle bir metot getirmesin. Zaten iktidarın her konuşması dehşet verici. Resmen ahalinin zihnini istismar ediyor. Adam “ben baş çobanım” diyor, orada oturanlar bir alkış, bir alkış çalıyor, sanırsınız ülke refaha kavuşmuş. O derece büyük bir aptallıkla alkışlıyorlar. Aklıma Albert Einstein’nın “İki şey sonsuzdur; insanoğlunun aptallığı ve evren. fakat ikincisinden emin değilim” sözü geliyor. Ülke ekonomisi batıyor. Dolar yükseliyor. Başbakan, “önemli değil, dolar, boşalır” diyerek alay ediyor. Öbürü de cemaat ya, “bize ne dolar’dan, bizim paramız değil ki” diyor. Sonra baş çoban konuşuyor: “bir kıymeti harbesi yok.”
Dolar tavan yapıyor. Adam konuştukça ülke batıyor. AP, Türkiye ile müzakereleri donduruyor. Bunlar çıkıp “bu kararı yok hükmünde sayıyoruz, hiç bir hukuki bağlayıcılığı yok” diyor.
Ne diyelim Sevgili Okuyucu, bazıları kötülüğe doymuyor. Her hareketleri bu ülkeyi yıkıyor, yakıyor. Aklıma bir şarkının sözleri geldi. Şöyle diyordu:
“Konuşanlar hiçbir şey bilmiyor.
Zararını öğreniyorlar,
Çoğu yerde talihine küfredenler gibi…
Korkanlar da heba oluyor.”
Mesele de burada işte, heba olmamak. “Kör talih” deyip şansına küfretmemek. Kötülüğü görmek ve cesaretle kötülüğün üzerine gitmek. Şimdiki zamanın ruhu, kötülüğe doymayanları tepiklemek zamanıdır. Unutmayın, “kör talih” diye bir şey yoktur. Korkularımızın heba ettikleri vardır!..
