Dua ve beddua ile zalim zulmünde boğulmuyor maalesef, lütfen bunu bir kenara yazın. “Allah belanı versin” deyince Allah belasını vermiyor. Hem niye versin? Sana akıl vermiş kullan diye. Madem kullanmayacaktın, niye aldın? “Hak katında bunun hesabını soracağız!” “Hak katında cezanızı bulacaksınız!” dediğinizde gerçekten içiniz rahat ediyor mu? Cidden işleri böyle mi sürdüreceksiniz? Her şeyi Allah’a havale edip, yaşanılanların ve yaşatılanların üstünü mü örteceksiniz? Yani kaçacak mısınız? Kaçınca zulüm duruyor mu? Ses çıkarmayınca zalim susuyor mu? Ne yani mezarlarımıza saldırıp, kemiklerimizi çalanlara “Allah belanızı versin. Allah’ınızdan bulun emi?” mi diyeceğiz. Mezarlıkları açıp, kemikleri yakacaklarını söyleyenler, komşuları için katliam planı yapanlar, 12-17 yaş arası kız çocuklarını hamile bırakmanın “makul”iyetini savunan deccallere “Mahşer gününde hesap vereceksiniz!” mi diyeceğiz. Ne diyeceğiz? Ma her şeyi de ben mi söyleyeyim?!? Star aşkına, evinize kadar girip, “Artık bu ev, içindekilerle birlikte benim malım,” demesini mi bekliyorsunuz? Ne bekliyorsunuz, uzaylıları mı!?! Dünyanın bu halini gören hangi uzaylı gelsin? Bu uzaylıların kafası yok mu? Buraya gelip, taciz ve tecavüze uğramayı mı beklesinler?
Esaslı bir deccalsınız
Nitekim de gelmiyorlar. Onlar gelmeyince dünyalılar, uzaylıları aramaya başladı. Sözüm ona birkaç yıldır Çin, 30 futbol sahası çapında kurduğu çanak antenle kulağını uzaya dayamış, ‘uzaylı’ arıyor. Eee yani o kulağını uzaya dayar da ABD’liler dayamaz mı? Onlar da 28 dev radyo teleskopuyla ‘Evren’de yalnız mıyız?’ sorusuna cevap arayacaklarmış. Ne düşünceli insanlar değil mi? Uzaylılar, uzayda tek kalmasınlar diye dünyalıların varlığından onları haberdar edip, çaya davet edecekler!?! Eeyy acayip dünyanın acayip insanları! Uzaylılar isteseydi şimdiye dek sizi çoktan bulmuştu. Geri zekalı mı bunlar, gelip bizi bulsunlar? Akıllarını kara delikte mi yitirdiler? Dertsiz başlarına dert mi alsınlar? Hiç yani… Cidden salağa yatsak durum böyle olacak. “Anam ne iyi niyetlerle kurulmuş bu anten ve çanaklar” diyeceğiz.
Uzaylıyı bulup, işkence edip, kemiklerini yakma arzunuzu geçiyorum, hakikatten esaslı bir deccalsınız. Nasıl da yalancı ve yanılsamacısınız. Dev teleskoplar, antenler bir tek uzaylılar için mi? İnsanı hiç takip etme, yarattığınız bombaların menzilini ölçme hevesiniz yok mu? İnternette o kadar çaldığınız fikirleri nereye harcıyorsunuz? “Tanrı parçacığı”ndan hiç söz etmiyorum bile. Benim şaşkınlığım aslında bu dev teknolojilere değil. Bu dev teknolojiyi yaratanların iki tane maske dikemiyor olmalarına, bir hastalığın aşısını aylardır üretememiş olmalarına? (Varsa da biz bilmiyoruz.) Sonra da çıkıp konuşuyorlar; “Uzaylılar şöyle, uzaylılar böyle… Şurada ufu var, burada bilmem ne görüldü” diye. Hatta “Paralel evrenin kanıtları Antarktika’da bulunmuş olabilir!” bile deniliyor. Bunlara dediğim bir şey yok. Vardır muhtemelen. Peki ya biz?!? Biz, “CİN” bile diyemiyoruz. “Anam üç harfliler gelmiş diyorlar.” “Yapma ya, vah vah, yazık oldu adama. Baksanıza ağzı yamulmuş. Çarpılmış, kız çarpılmış!” Şimdi böyle konuşup, düşünenlerin uzaylı arayışı cidden trajedi.
Ortalığı faşizm götürüyor
Trajediler bununla bitse hoş, öpüp başımıza koyacağız. Bilgiyi, sermayeyi, iktidarı elinde tutanlar AY’a turist olarak gitsin, biz, onun-bunun kızının kime baktığının, nasıl baktığının, kiminle oturup sohbet ettiğinin derdine düşelim. Dedikodusunu yapalım, fitne-fesatlıkta sertifika alalım. Şerefsiz adamın biri de, “Vay namusum” deyip kadını lime lime doğrasın. Caniliğini de anlık öfke, kıskançlık, cahillik diye tarif etsin. Mahkemede erkek adalet karşısında el pençe-divan dursun. “İyi halden indirim”i alıp, iki güne salınsın. Ama ahlaki değerleri uğruna kendini savunan kadına, kadınlara ömürlük cezalar verilsin. Wııışşşş! Kargalar gözlerinizden öpsün inşallah!?!
Bedduayla işler yürümez
De hele gelin şu devletin haline bakın. Her gün kadınların katledildiği bir ülkede devletin yaptığı tek iş kadın örgütlerine saldırmak, kadın derneklerini kapatmak, anayasal haklarını gasp etmek. Polisiye operasyonlar düzenleyip, kadınları gözaltına almak, işkence etmek, bilimum kötülüklerde bulunmak… Hay CİN’lere gelesiniz. Paralel evrendeki insanlar sizi kovalasın. Allah’ın rahmetinden mahrum kalasınız. Sizi bir mekikle uzaya fırlatalar. Sinyalsiz kalasınız, dev antenler, teleskoplar sizi tespit edemesin. Öyle sinir sinir bakmayın canım, ben de biliyorum bedduayla işlerin yürümediğini. İçimden geçiriyordum sadece?!? Lütfen söyleyin haksız mıyım? Anamın deyimiyle “elalemin” memleketinde kurulan bir kadın partisi yüz yıl aynı adla ayakta dursun, biz devlet kapatmalarından her gün isim değiştirelim. “Şerefsizsiniz” deyince de kuduruyorlar. Eee, doğru değil mi, kuduz köpek gibi oraya buraya saldırıyorsunuz. Salya-sümüğünüz her yere yayılmış. Ortalığı faşizm götürüyor. Baksanıza, Amed’te kadın öncüleri tutuklamışlar yine. O da yetmemiş, gözaltına aldıkları dört erkeği de “Rosa Kadın Derneği’nin gizli üyesi oldukları ve illegal çalışmalar yürüttükleri” iddiasıyla tutuklamışlar. Bu erkek vatandaşlar şimdi ne düşünüyor, merak ediyorum. “Abi, biz nasıl oldu da kadın derneğinin üyesi olduk? Hmm, bilen var mı?” Ne oldu, kadın derneğine üye olmaktan tutuklanabileceğiniz hiç aklınıza gelmedi değil mi? Ama devletin aklına gelir, yeter ki kimi tutuklayacağına karar versin, onun için ipe un bile serer. “Söyle, kim bu ipe un serdi?”
Şimdi Canlar, durumu anlayınca bana gelin. Faşizmin ‘maharet’lerine karşı, kadının faşizmi alt etme ‘maharet’lerini konuşalım. Aramızda ama… Zalimin kı..na tekmeyi basalım. İş “UZAYLI”lara kalmasın, ayıptır!?! De hayde, Star sizinle olsun!
