4 yıl, her Çarşamba adalet için haykırdılar

- Newaya Jin
587 views

9 Ocak 2013 tarihinde üç Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in Paris’te Kürt Enformasyon Bürosu’nda katledilmeleri ardından, Kürt halkı bu karanlık olayın açığa çıkması amacıyla her Çarşamba günü adalet arayışında oldu. 4 yıl boyunca her koşulda, her zorlukta hesap sormaktan, faillerin açığa çıkması ve yargılanması talebinden vazgeçmeyen Kürt halkı ve dostları bu süreç boyunca adalet arayışında oldu. Bizler de kadın gazetemiz Newaya Jin için Çarşamba eyleminin daimi katılımcılarından eylemin amacı, talepleri, beklentileri konusundaki düşüncelerini ve duygularını aldık…

IMG_3026Berivan FIRAT: 4 yıldır yargılama sürecinin başlatılmaması aslında duygusal olarak da bizi zorlayan bir durum. Çünkü 4 yıldır her Çarşamba günü büronun önüne giderken aynı acıyı, aynı duyguları yeniden yaşıyoruz. Ama bıkmadan, usanmadan her seferinde aydınlık ve adalet talebimizi yeniliyoruz. Adalet inancımızı yitirdiğimiz için değil, adaletin devlet çıkarlarına kurban edilmesi endişesini taşıyoruz. Umut ediyoruz ki, devlet kendi çıkarları için bu davanın üstünü örtmez, karanlıkta bırakmaz ve ardındaki derin güçleri yargılar. Fakat ne yazık ki bu davayı sürüncemede bırakma amacında olduklarını düşünüyorum.

Biz Kürt halkı olarak 4 yıl boyunca yasaklamalara rağmen, yeri geldi tehditlere rağmen, engellemelere rağmen üç kişi beş kişi de olsak burada olduk. Evet buradayız, her Çarşamba günü Sakine, Rojbin, Leyla ile birlikteyiz ve buraya gelip burada yoldaşlarımız için hiç bıkmadan her defasında daha gür bir sesle adalet talebini haykırdık. Ve biz bu aydınlık, adalet talebimiz yerine gelmeyene kadar da bunu sürdüreceğiz.

IMG_3006Bedia Ergün: Üç devrimci kadın arkadaşın alçakça katledilmesine karşı yürüyüşümüzü ‘adalet istiyoruz’ şiarıyla  gerçekleştiriyoruz. Her Çarşamba günü genellikle hiç aksatmadan bu eyleme katılıyorum. Bu eyleme her katıldığımda katliama karşı öfkem daha da büyüyor. Adalet yerini buluncaya kadar bu öfkemiz asla eksilmeyecek ve bu adalet arayışımız sürecektir.

Fransa’nın işbirliği ve Türk devletinin çıkarları doğrultusunda 3 kadın arkadaşımız katledildi. Şimdi ‘katil öldü’ denilerek dava kapatılmak isteniyor. Ancak bizler Kürt halkı olarak, sosyalistler, demokratlar olarak bu davanın aydınlatılması için burda olmaya devam edeceğiz. Gerçek adalet sağlanıncaya kadar bu eylemimizi sürdürmede ısrarlıyız.

Zeynep Tanrıverdi: Üç ölümsüz yoldaşın anısına her Çarşamba günü iş-güç demeden, hastalık dinlemeden buradayım. IMG_3008Her Çarşamba günü “yoldaşlar buradayız, yalnız değilsiniz” diye haykırıyoruz. Tabii kendi açımdan bunu yeterli bulmuyorum, çünkü her 3 öncümüzün de bizler için yaptıkları ve mücadeleleri karşısında ne yapsak da eksik kalır diye düşünüyorum.

Her Çarşamba günü adalet eylemini gerçekleştirmemizin kamuoyunda çok ciddi etkileri oluyor. Fakat devlet çıkar ve ilişkileri farklı işliyor. Davayı karanlıkta bırakmaya dönük kimi girişimleri görüyoruz, izliyoruz. Bu devlet istese bir cinayeti 24 saat içerisinde aydınlığa kavuşturabilir. Ancak 3 devrimci kadının katledildiği bu davada devlet ilişkileri devrede olduğu için, yani cinayetler siyasi olduğu için yargılama sürekli erteleniyor Fakat biz Kürt kadınları olarak her ne olursa olsun bu dava sonuçlanıncaya kadar ve adalet yerini buluncaya kadar her Çarşamba günü burda olmaya devam edeceğiz.

IMG_3011Şükriye Çelebi: Bu eyleme her katıldığımda sanki katliam bugün gerçekleşmiş hissine kapılıyorum ve duygusal olarak etkileniyorum. Her Çarşamba burada olmamızın tek nedeni, suçluların açığa çıkarılması ve adaletin yerini bulmasıdır. Sayımız azalsa da, bir avuç da kalsak hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz.

Şunu da çok iyi biliyoruz ki Fransa’da işlenen hiçbir siyasi cinayeti açığa çıkmamıştır. Üç devrimci kadının katledilişinin 4. yılına giriyoruz ve adalet halen yerini bulmuş değil, yargılama süreci sürekli uzatıldı. Fransa devleti kendi demokrasisine sahip çıkmalı, bu katliamı gerçekleştiren güçleri açığa çıkartmalı ve davanın aydınlatılmasını sağlamalıdır. Fakat mevcut durumda kendi çıkarları gereği bu davayı zamana yaydıklarını düşünüyorum.

IMG_3015Gülperi İlhan: Davanın şimdiye kadar görülmemesi ve katilin arkasındaki güçlerin açığa çıkarılmaması bizim için soru işaretleri barındırıyor. Bu bizler için aynı zamanda büyük bir üzüntüdür. 4 yıl buyunca ellerinde sadece bir kişiyi tutuklu tuttular ve asıl failleri aklamaya çalıştılar. Dava hakkında herhangi bir gelişmenin yaşanmaması, bu katliamın arkasındaki güçlerin hala açığa çıkarılmak istenmemesinin nedeni bizler Kürt halkı açısından netlik kazanmıştır.

IMG_3022Telli Alagöz: 4 sene önce üç Kürt kadın devrimci arkadaşımızı Paris’in kalbinin tam ortasında gündüz vaktiyle Türk devletinin tetikçileri katlettiler. Eğer bu katliam açığa çıkarılmazsa, bizler Kürt halkı olarak bu katliamı Türkiye ve Fransa devletinin ortaklaşa gerçekleştiği bir katliam olarak bileceğiz. Bize herhangi bir net bir açıklama yapılıncaya kadar tek kişi de kalsak adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bizim için bu işlenen cinayet tüm kadınlara dönük gerçekleştirilen bir cinayettir, yani Sakineler’in şahsında gerçekleşen bir kadın kırımıdır.

Şimdiye kadar soruşturma tamamlanmasına rağmen, davanın görülmemesini ve katiamın ardındaki güçlerin aydınlatılmamasını ise “Fransa devleti de bu işin içinde” şeklinde yorumluyoruz.