Arjantin’in Louise Michel’i: Virginia Bolten

- Fidan YILDIRIM
694 views

VIRGINIA BOLTENAnarşizm ve kadın özgürlüğünün korkusuz savaşçısı Virginia Bolten, Alman bir sokak satıcısının kızı olarak 1870’de Uruguay’da doğdu. Çocukluğu San Juan’da geçti. Ancak onun yaşamını esas olarak şekillendiren daha sonra gittiği Arjantin’in Rosario şehri oldu. Rosario sanayinin yoğunlaşması, radikal mayası ve ülkenin kalanı üzerindeki politik etkisi nedeniyle “Arjantin’in Barselona’sı” olarak tanımlanıyordu. Virginia burada önce işçiler için ayakkabı yapımında sonra da çoğunu kadınların ve Avrupalı mültecilerin oluşturduğu binlerce işçisi olan dev şeker fabrikası-Refineria’da çalıştı. Ayakkabı yapımında çalıştığı sırada Ayakkabı İşçileri Sendikası’nın bir örgütçüsü olan Uruguaylı Juan Marquez ile tanıştı ve daha sonra da hayatını birleştirdi.

Virginia 1888’de Arjantin’deki ilk anarşist gazetelerden biri olan “El Obrero Panadero de Rosario” (Rosario’nun Fırın İşçisi) isimli gazetenin yayıncılarından biri oldu. 1889’da, Arjantin’deki kadın işçilerin ilk grevi olduğuna inanılan Rosario’daki kadın terziler grevinin örgütlenmesine yardımcı oldu. Anarşist düşünceler Arjantin’deki fırın işçileri arasında büyük etkiye sahipti ve 1890’da Montevideo’da 1 Mayıs gösterisinin düzenlenmesinde anahtar rol oynadı. Virginia bu eylemin hazırlanmasına katkıda bulundu. Fransızca, İtalyanca, İspanyolca veya Almanca konuşan anarşist ve sosyalist enternasyonalistler bir Café’de bir araya geliyorlardı. Virginia da bu mekanın müdavimlerindendi ve 1 Mayıs’ın kutlanması planı burada geliştirildi. Eylemden bir gün önce Virginia Refineria’nın dışında bildiri dağıttığı için polis tarafından gözaltına alındı. Ancak bu onu yıldırmadı. 1 Mayıs günü Uruguay’ın başkenti Montevideo’da binlerce işçinin en önünde elinde “1 Mayıs-Evrensel Kardeşlik” yazılı bir pankartla miting alanına yürüdü. Alanda binlerce işçiye hitaben onları büyüleyen ateşli bir konuşma yaptı. Yirmi yaşındayken Arjantin’de bir işçi mitinginde binlere hitap eden ilk kadın oldu.

Yetenekli bir ajitatör

Virginia Bolten yetenekli bir ajitatör ve propagandacı olarak anarşist, komünist ve kadın hakları savunucusu düşüncelerini büyük bir ısrar ve inançla savunmaya ve yaymaya çalışırken aynı zamanda kalemini de bu amaçla kullanmaktan geri durmuyordu. İspanyolca yayınlanan anarşist gazeteler “La Protesta Humana” ve “La Protesta”nın yanısıra kadınlar tarafından kadınlar için çıkarılan “La Voz de la Mujer” (Kadınların Sesi) gazetesinde de yazdı. “La Voz de la Mujer” 8 Ocak 1896-1 Ocak 1897 yılları arasında Latin Amerika’da yayınlanan, anarşist- komünist ideallere ve kadınların özgürlüğüne adanmış ilk gazeteydi. Virginia ile ayakkabı ve şeker endüstrisinde çalışan kadın yoldaşlarının kıt gelirleriyle çıkarılıyordu gazete. Kaçak olarak ve olanaklar elverdiğinde ancak dokuz sayı çıkabilen gazetenin tirajı bin ile başlayıp iki bine kadar ulaşmıştı. Daha sonra aynı isimde ve ona benzer bir gazete tek sayı olarak Montevideo’da yayınlandı. Bu gazeteyi Bolten’ın oraya sürgün edildikten sonra çıkardığına inanılıyor. Gazete yalnızca sistemdeki erkek egemen bakış açısına karşı değil, anarşist erkeğin kadının özgürlüğünü erkeğin özgürlüğüne tabi kılan, onun inisiyatifini ve düşünce gücünü kabul etmeyen tutumlarına karşı da mücadele veriyordu. Kadınların özgürlüğü konusunda İspanyol anarşistlerin birçok makalesini yayınlayan gazete aralarında Emma Goldman ve Louise Michel gibi tanınmış devrimcilerin de olduğu birçok mücadeleci kadının desteğini alıyordu. Paris Komünü’nün efsanevi direnişcisi Louise Michel’le özdeşleştirilen Virginia Bolten “Arjantin’in Louise Michel’i” olarak tanımlanıyordu.

Anarşist kadınlar grubu

VIRGINIA BOLTEN 5Virginia Bolten, Arjantin’in birçok şehrini dolaşarak propaganda turları gerçekleştirdi. Gittiği yerlerde düzenlenen toplantılarda konuşmalar yapıyordu. Ele aldığı konular daha çok emekçi sınıfın içinde bulunduğu koşullar ile özellikle de çalışan kadınların maruz kaldıkları baskılar ve çektikleri acılardı. Polis birçok kez müdahale ederek onun konuşmasını engelleme çabası içine giriyordu. Kasım 1900’de yoldaşı Teresa Marchisio ile birlikte Rosario’daki Katolik kurumların gerçekleştirdiği yürüyüş alayına karşı “Virgen de la Roca” (Roca Bakiresi) adıyla bir yürüyüş alayı örgütlediler. Virginia ve Teresa, dört başka anarşist ile birlikte bu eylemlerinden dolayı tutuklandılar.

Aynı yıl Virginia diğer anarşistlerle birlikte Halk Evi’nin (Casa del Pueblo) kuruluşu ile ilgilendi. Halk Evi’nde politik, sosyal, kültürel etkinlikler gerçekleştiriliyor; konferanslar, tartışmalar, şiir okumaları, tiyatro gösterileri yapılıyordu. Bir orkestrası ve 380 kitaplık kütüphanesi vardı. Halk Evi’nin açılışında konuşmacılardan biri de Virginia idi. 20 Ekim 1901’de bir grev sırasında Refineria’nın önünde anarşist propaganda içeren bildiriler dağıtmaktan tutuklandı. Aynı yıl diğer bazı yoldaşlarıyla birlikte anarşist bir kadınlar grubunun kuruluşunu gerçekleştirdiler.

Kadın Grev Komitesi

1902’de Montevideo’da yapılan 1 Mayıs gösterisinin baş konuşmacılarından biri Virginia’ydı. Konuşmasında Arjantin’in durumunu eleştirel biçimde gözler önüne serdi. 1904’de Buenos Aires’e gitmeye zorlandı. Orada “Comité de Huelga Femenino” (Kadın Grev Komitesi) içinde aktif olarak rol üstlendi. Arjantin İşçi Federasyonu ile birlikte meyve sektöründeki kadın işçileri örgütleyip grev yapmalarını sağladılar. Yoğun çalışma temposu sağlık durumunun bozulmasına yol açtı. Anarşist tiyatro grubu ‘Germinal’ tüm ilerici çevrelere onun için bir yardım çağrısı yaptı. Tanınmış İtalyan anarşist Pietro Gori onu Buenos Aires’deki entelektüel anarşist çevrelerle tanıştırdı; legal evliliğe ve diğer otoriter konseptlere karşı mücadele verecek, anarşistler ve sosyalistlerden oluşmuş bir grubun örgütlendirilmesinde ona yardımcı oldu.

VIRGINIA BOLTEN 41905’de muhafazakar hükümete karşı gerçekleştirilen ancak başarısızlığa uğrayan bir sivil-askeri ayaklanma gerekçe yapılarak işçi hareketine karşı bir saldırı dalgası başlatıldı. Anarşist hareketin bu olayda bir rolü olmamasına rağmen onun temel aktivistleri tutuklandı, yargılandı, hatta sürgün edildi. Virginia ve hayat arkadaşı Marquez de iki gün gözaltında tutulduktan sonra Marquez Uruguay’a sürüldü.

1907’de Virginia üyesi olduğu Anarşist Kadınlar Merkezi vasıtasıyla kiracılar grevinin örgütlenmesinde öncü bir rol oynadı. Grev sırasında yaptığı konuşma gerekçesiyle yeni Oturma Yasası uyarınca Uruguay-Montevideo’ya sürgün edildi. Bu yasa gereğince sürgün yiyen ilk kadındı. Montevideo’da eşi Marguez ve çocuklarıyla yeniden bir araya geldi. Buradaki evleri Arjantin’den sürgün edilen anarşistler için eylem planlarının yapıldığı bir üs konumundaydı.

Büyük 1 Mayıs gösterisi

Virginia 1909’da Montevideo’da Juana Buela ile birlikte anarşist-feminist bir gazete olan “La Nueva Senda”yı (Yeni Yol, 1909-1910) çıkarmaya başladı. Aynı yıl, İspanyol anarşist-eğitimci Francisco Ferrer’in mahkemesi ve idamı çerçevesinde yürütülen uluslararası ajitasyonun bir parçası haline geldi. Bu protestolar Buenos Aires’deki 1 Mayıs göstericilerine dönük kanlı saldırılara karşı geliştirilen protestolarla içiçe geçti. 13 Ekim 1909’da Barselona’da Ferrer’in idam edildiği saatlerde Montevideo’da da işçi örgütleri, anarşistler, sosyalistler ve liberaller tarafından örgütlendirilen ve öğrenciler ile üniversite öğretim görevlileri de dahil on bini aşkın kişinin katıldığı büyük bir gösteri gerçekleştiriliyordu. Gösterinin çok sayıda konuşmacısından biri olan Virginia Bolten sonradan devlet otoritelerince geliştirilen ağır baskıların hedefindeki anarşistlerden de biriydi.

1911 yılı Nisan başlarında Bolten, Montevideo’da memur olmayan bütün kadınları birleştirmeyi amaç edinen bir derneğin (Asociasion Femenina-Emancipacion) açılışına katkı sundu. Dernek işçi sınıfı kadınlarına çağrı yapıyor ve özellikle yerli kadın işçilerden oluşan telefon operatörleri arasında örgütlenmek için büyük çaba sarfediyordu. Dernek, reformist Pan-Amerikan Federasyonu’nun işbirliği tekliflerini reddetti ve Virginia kadınlara oy hakkı talebine karşı konuşmalar yaptı. O zamanlar kadınlara oy hakkı mücadelesini işçilerin mücadelesini parçalayan burjuva bir talep olarak değerlendiriliyordu.

Anarşist ideallere bağlı kaldı

Anarşizm açısından önemli başarılara imza atan Virginia Bolten ve bir grup arkadaşı anarşist saflarda bir yarılmanın da tarafı haline geldiler. Anarşist-komünist gazete “İdea Libre” (Özgür Düşünce) etrafında örgütlenen bu grup, Başkan BatlVIRGINIA BOLTEN 3le y Ordonez rejimine destek verdi. Uruguay’daki ikinci dönem iktidarında Batlle büyük bir reform programı uyguladı. Yalnızca Latin Amerika için değil uluslar arası düzeyde de ileri bir programdı. Din ve devlet işlerini birbirinden ayırdı; hastanelerde haçı yasakladı; resmi yeminlerden Tanrı ve İncil’e dair referansları çıkardı; sendikalara, politik partilere ve örgütlere geniş haklar tanıdı; sekiz saatlik işgünü ve genel oy hakkını yasallaştırdı; işsizler yararına düzenlemeler getirdi; boşanmayı yasallaştırdı; daha fazla yüksek okul yaptırdı; sürgündeki anarşistlere ve diğer radikallere karşı Oturma Yasası’nın kullanılmasını durdurdu; kadınlar için üniversiteler açtı; yabancı kapitalistlerin ülke endüstrisi ve toprakları üzerindeki kontrolüne son vermek için bir kampanya başlattı ve özel tekelleri ulusallaştırdı.

Bütün bu adımlara karşın Batlle rejimini desteklemek Uruguay’daki anarşist harekete zarar verdi. Sosyalist Parti ‘Emancipacion’ derneğine desteğini kesti; Temmuz 1913’de Bolten’in rejimi destekleyen sözlerinden alıntılar yaparak onu ve arkadaşlarını işçi sınıfı hareketine ihanet etmekle suçladı. Sonuçta Sosyalist Parti güçlenirken anarşist hareket ve işçi sınıfı, kadın hareketi çöktü.

Bolten, 1923’de Montevideo’da bir özgürlükçü edebi dernek olan “Centro Internacional de Estudios Sociales”in kuruluşunda yer aldı, yine 1 Mayıs yürüyüşünde konuşma yaptı. Sonraki hayatı hakkında ayrıntılı bilgi olmamakla birlikte anarşist ideallere bağlı kaldığı ve 1960’daki ölümüne kadar Montevideo’nun işçi semti Manga’da yaşadığı biliniyor.

Buenos Aires’in Puerto Madero bölgesinde bir parka Virginia Bolten’in adı verilmiş bulunuyor.

2007 yılında Arjantin’in San Luis vilayeti yönetimi Virginia Bolten anısına bir filmi finanse etme kararı aldı. Film, Bolten’in hayatını, anarşist feminizmi ve “La Voz de la Mujer” (Kadınların Sesi) gazetesinin çıkşına temel olan sosyal koşulları ele aldı. Gazetenin sloganlarından biri olan “Ni dios, ni patron, ni marido” (Ne Tanrı, ne patron, ne koca) filme de isim oldu. Film Arjantin’de 2010 yılında gösterime girdi.