Yaşam pınarını kurutamayacaksınız

- Zerya GÜL
532 views

Kadına karşı şiddetin Dominikli Mirabel Kızkardeşler şahsında gündemleştirildiği bir ayda, faşizmin kadın katliamlarına yenilerini ekleyerek, dünyaya hakim olmak istediği bir zamandan geçiyoruz.

Yüzyılın hesaplarının görüldüğü ve kadınların egemenlerin hesabını bozmak için yola koyulduğu özgürlük zamanlarını karartmak isteyen kapkara bir faşizmle karşı karşıyayız. Rojava devrimiyle başlayan, bütün Kuzey ve Doğu Suriye’ye yayılan kadın devriminin erkek egemen sistemi bu denli korkutması normal.

Kadının özgür varlığında yokluğunu gören, kölelik zamanlarının girdabına halkları ve kadınları çekmek isteyen, tüm dünya egemenlerinin uzlaştığı tarihi bir intikam saldırısı yaşanıyor. Kürdistan’ın bütün parçalarında gerçekleşen bu intikam, işgal ve sömürgeleştirme, yerinden yurdundan etme saldırılarının özgürlük ruhunun binlerce yıl ekildiği ve her yok etme saldırısında yeniden yeşerdiği bu topraklar, tüm egemenlik dünyasına korku salıyor. Özgürlükle kölelik, toplumsallıkla egemenlik, demokrasiyle devlet, kadınla egemen erkek ve uygarlık tarihi boyunca kan uyuşmazlığı içindedir. Bu uyuşmazlık, kadın lehine bozulan bir sürece girdi.

Kadın-ana kültürünün yaşam yeri

Kadının yer almadığı bir toplum, yaşam, demokrasi, özgürlük, sahte olmanın, erkek egemen dünyanın kirlerini, saldırganlıklarını, halklara boyun eğdirme operasyonlarını örtmenin ötesinde bir rol oynamaz. Kadının özgürlük ruhu, bilinci, iradesi bu toprakların, bu tarihin özgürlük damarıyla buluştu ve özgürlüğe susamış tüm toprakların, kadınların, halkların kana kana içeceği bir özgürlük pınarına dönüştü. Kadının özgürlük zamanlarının pınarı barış, kardeşlik, dostluk pınarıydı. Aynı pınarın kadın devriminin kökleriyle buluşan ve tüm insanlığa akan bir kaynak olmasını engellemek isteyen karanlık ve katliamcı güçler, bu pınarı kurutmak için, “Barış Pınarı Harekatı” adını verdikleri, topyekün bir saldırıya giriştiler.

Serekani, kadının barış ve özgürlük pınarının en gür, güzel, etik ve estetik değerler etrafında örülü bir yaşama kaynaklık ettiği yer. Til Halaf, kadın devriminin üretkenliğini tüm dünyaya yayan, neolitik devrim mekanı. Gire Spi ve tüm Rojava ve Ortadoğu bu mekandan ilk beslenen, kadın ana kültürünün yaşam yeri. Binlerce yılın egemen erkek oyunlarının altedemediği, köklü bir analık kültürü, geleneği, kucaklayıcılığı ve paylaşımcılığına sahip. Bireyciliğin tanınmadığı, toplumsallığın kök saldığı, ortak ve kardeşçe yaşam kültürünün tüm insanlığı beslediği yaşam pınarı. Demokratik ulus mücadelesi ve kültürüyle tüm insanlığa kadın renginde, etik ve estetik değerleriyle yeniden yayıldığı bir direniş, bir özgürlük mekanı.

Devrim pınarı akışı durdurulamaz

TC devleti ve bağlı olduğu uluslararası güçlerin, yarattıkları çetelerin insanlığın en köklü inanç geleneğini, kültürünü yok etmeye dönük başlattıkları saldırı, tersine dönmüş ve tüm inançların, özgürlüklerin önünü açan bir direniş pınarına dönüşmüştür. Başta Kürtler, Araplar, Asur-Süryan, Ermeni, Türkmen halkları olmak üzere, toplumsallık damarını canlandırmak, yaşam pınarına akıtmak isteyen bütün kadınları ve halkları buluşturan bir devrim pınarına akmıştır. Bu akışın önünü almak, tarihsel akışı durdurmak anlamına geliyor. Bu mümkün değildir. Sadece Serekani, Gire Spi ya da Rojava Kürdistanı’nın tüm topraklarını ele geçirmekle bu akış durdurulamaz. Böyle ele almak, tarihi bir yanılgı ve halkların direniş tarihinden ders çıkarmamak anlamına gelir.

Yaydan çıkan ok hedefine ulaşacaktır

Kadın özgürlük tarihinin ilmek ilmek örüldüğü bu topraklardan özgürlük ruhu silinip atılamaz. Efrin bir kadın kentidir, Kobane, Serekani, Qamişlo, Derik gibi bu toprakların bütün köy ve şehirleri birer kadın mekanıdır. Neolitik köy tepeciklerinin donattığı, süslediği bu coğrafyada, tarih ölü toprağını silkeleyerek üzerinden attı. Toprağa gömülü köy-tarım kültürü, kadın kültürü, yaşam kültürü canlandı, direnişle güzelleşti. Kurutulmak istenen yaşam akmaya başladı, dünya kadın etrafında esen özgürlük rüzgarıyla dönmeye başladı. Bu rüzgarın tüm Ortadoğu ve dünyayı etkilemesinin önünü almak zordur.

Ok yaydan çıkmıştır ve mutlaka hedefine ulaşacaktır. Şimdi veya yıllar sürse de bu topraklarda özgürlük, güzellik, kadın emeği, değerleri ve barış kültürü kazanacak. Halkların barışı, kardeşliği kazanacak, egemen erkeklik adına kurulan bütün oyunlar, komplo, tecrit, göç ve bu toprakların ruhuyla oynamak isteyen demografyasını değiştirme politikaları boşa çıkacak. Zorlu, bedeli ağır, direnişi görkemli ve tarihe yön veren nitelikte olacak. Serekani tarihin Xweşkane’si, Güzelpınar’ı olarak duru, soğuk, huzur ve yaşam tadı veren suyunu tüm insanlığa kana kana içirmeye devam edecek. İnsanlık pınarı kirletilemeyecek, yaşam damarı kesilemeyecek ve “Son muhteşem olacak!”