Ćzgürlük sosyolojisinin yaÅam-kadın diyalektiÄini aydınlatmada temel dayanaÄı, emek olgusunu ele alıÅta ulaÅtıÄı derinlik, kapsayıcılık ve bilimselliktir. Erkek aklının ve devletli uygarlık sisteminin Ƨıkarlarına gƶre Åekillendirilen pozitif bilimciliÄin, toplumsal emek ve aklı parƧalayarak en Ƨok zarar verdiÄi alan emek-ekonomi-üretim alanıdır.
Modernite bilimciliÄini aÅamayan Marksizmin ve gerƧekleÅen sosyalizm uygulamalarının bu parƧalanmayı daha da derinleÅtirdiÄini, toplumsallık adına daha fazla zarar verdiÄini yaÅanan deneyimlerden biliyoruz. Devlet Ƨıkarına baÄlanmıŠemeÄin ve toplumsallıÄın, ancak iktidar ve devleti güçlendireceÄine, toplum ve kadın ƶzgürleÅmesine hizmet etmeyeceÄine tanıklık ettik. Teorik tespitlerdeki yanlıÅlıÄın, yaÅamsal ve toplumsal alanda daha büyük tahribatlara yol aƧtıÄı gerƧeÄini gƶrdük.
Ćzgür toplumsallık ve kƶlelik, serflik, iÅƧilik
ĆzgürlüÄün emekle baÄı, ƧalıÅmanın ƶzgürleÅtiriciliÄi, dinamik, moralli, coÅkulu ve saÄlıklı bir toplumsallıÄa kaynaklık ettiÄi, toplumsal ƶzgürlükten yana olanların ortak gƶrüÅüdür. Bunun iƧin amansız mücadeleler verilmiÅtir. Demokrasi ve sosyalizm mücadelelerinin ana eksenini oluÅturan bu yaklaÅım, nerede sapmaya uÄradı? Marksāın emek-deÄer teorisinin, emeÄinin hakkını arama biƧimini tarifinin, toplumun iÅƧileÅtirilmesini ƶvmesinin, Ƨƶzümü devlet (proletarya diktatƶrlüÄü) ve el deÄiÅtiren iktidara baÄlamasının, daha fazla devlete ve burjuvazinin ƧizdiÄi sınırlara baÄlı kalmayı getirdiÄini, hep bu sınırlarda gidip gelmenin enerjiyi tükettiÄini ve toplumsallaÅma kanalına akıtmadıÄını rahatlıkla sƶyleyebiliriz.
Ćzgür toplumsallık paradigmamız, kƶlelik-serflik-iÅƧilik baÄlantısının, tarihten günümüze kƶleliÄi daha da derinleÅtirdiÄini inceliyor. İÅƧileÅmeyi savunmanın, sınıflaÅmayı, kƶleleÅmeyi savunmak anlamına geldiÄini, ilk emek hırsızını gƶrmeyi engelleyen bir rol oynadıÄını ortaya koyuyor. Sermayenin, makineleÅmenin, endüstriyalizmin, ÅehirleÅmenin; doÄayı, topraÄı, tarımı, toplumu ve kadını derin tahribatlara uÄratarak büyümesi ve ƶrgütlenmesinin adı deÄiÅse de iktidarı, devleti, erkek egemen sistemi ve ideolojileri ürettiÄi, beslediÄinin tarihsel kanıtları ortadadır. Günümüzde ulaÅtıÄı düzey; küreselleÅen sermaye ve iktidara dayalı devletƧilik; parƧalanan, küçülen toplumsallık, üretim ve en kazandıran sermaye haline dƶnüÅtürülmüŠākadınlıkātır.
Devlet ve iktidarın gƶtüreceÄi yer kƶleliktir
Ćretime, yaÅama, barıÅa deÄil, tüketime, ƶlüme, ÅavaÅa dair yatırımların yüzdeleri arasında giderek derinleÅen uƧurum, kanıksanan rakamlarla sınırlı kalmamaktadır. Kültürleri, coÄrafyaları, insanları, tarihi yoketmeye harcanmakta, aƧ ve yoksul bırakma, toplumları devletli sisteme baÄlamanın tarihsel yƶntemi olarak sürdürülmektedir. Ahlaki ve politik yıkım, anlamsızlık, iradesizlik, insani varlık olmaktan Ƨıkarma, devletli sistemin tarihten günümüze ortak ideolojisi olarak hükmünü sürdürmektedir. Ancak en sonuƧ aldıÄı dƶnemin, ulus-devlet ve kapitalist moderniteyle yaÅandıÄı, emekten, toplumdan ve kadından yana olanların ortak tespitidir. SavaÅ-silah tüccarlıÄı, en kazandıran sermaye ve iktidar alanı olarak, tüm toplumsal deÄerlere ve üretim alanlarına savaÅ aƧmıŠdurumdadır.
Emek teorisini, sınıflaÅmayı, devletleÅmeyi, derin sermayeyi besleyerek kƶleliÄi sabitleÅtiren olmaktan Ƨıkararak; ana kadın emeÄine dayandırmak, ƶzgür toplumsallıÄın tanımına ƶnemli bir yenilik katmıÅtır. Endüstriyalizmi kapitalizm adına savunanlarla, sanayileÅmeyi sosyalizm adına savunanların, aynı yerde buluÅmalarının, devlet ve iktidar zihniyeti ve sistemine hizmet etmelerinin, güçlendirmelerinin nedenleri ve sonuƧları iyi irdelenmesi ve aÅılması iƧin zihniyet dünyalarında yeni aƧılımlara ihtiyaƧ olduÄunun gƶrülmesi ƶnemlidir. Devletten ve iktidardan kopmayan tüm Ƨabaların ister teorik, ister pratik olsun gƶtüreceÄi yer kƶlelik, tüketim ve kapitalizmdir.
ToplumsallıÄın gücünün keÅfi
Kadın emeÄi ve ekonomisi etrafında geliÅen üretim ve toplumsallıÄın gücünün keÅfedilmesi, tarihinin incelenmesi ve kƶlelik-egemenlik zincirinin ilk halkasının kırılması aƧısından tarihi ƶneme sahiptir. İlk emek hırsızının egemen erkek ve ilk kƶleleÅtirilenin kadın olduÄunun, ilk organize hırsızın devlet ve ilk organize kƶleleÅtirmenin topluma dayatıldıÄının gƶrülmesi, bu hırsızlık ve kƶleleÅtirmeye karÅı mücadelede temel perspektifi oluÅturmaktadır. Kadın-toplum-emek kurtuluÅunu, egemen erkek-devlet-iktidara karÅı geliÅtirmek, toplumsal ƶzgürlük-emek mücadelesinin temeline oturtmak, sınıflaÅmaya karÅı durmayı da kapsamakta, dar, tek yƶnlü ele almayı aÅmaya ƶncülük etmektedir.
Ana emeÄinin; yaÅamla, toplumsallıÄa kaynaklık eden kollektif üretimle, herkesin ihtiyacını karÅılayacak ortak paylaÅımla, adalet duygusuyla yoÄrulmuÅ, huzurlu, güvenli günün ve geleceÄin güvencesi olmakla doÄrudan iliÅkisini gƶrmek, yeniden kurmak ve geliÅtirmek demokratik sosyalizm anlayıÅının ƶzünü oluÅturuyor. Ana kadın kültürü anlaÅılmadan, ƶzgür toplumsallıÄı geliÅtirmek mümkün deÄildir. āTarih günümüzde gizliā temel tespitinden yola Ƨıkarak, bugünü, Ā yaÅamı, kadını aydınlatmak ve ƶzgür toplumsallıÄı geliÅtirmek en kutsal emek mücadelesidir.