Azra Talat Sayeed Pakistanlı. Ülkede çiftçiler, köylüler, topraksız çiftçiler, kadın erkek tüm emekçileri destekleyen Roots for Equity (Eşitlik için Kökler) adlı organizasyonda çalışıyor. Organizasyon, aynı zamanda azınlık haklarını korumakla yükümlü. Roots for Equity, Uluslararası Kadın İttifakı’nın (International Women’s Alliance-IWA) da üyesi. Azra Talat Sayeed ise IWA’nın sözcülüğünü yapıyor. Berlin’deki II. Uluslararası Kadın Konferansı delegesi olan ve gazetemize konuşan Azra, IWA’yı, amacı ve hedeflerini şöyle açıklıyor:
“IWA, antiemperyalist ve antikapitalisttir. Sadece son zamanlarda ortaya çıkan neoliberalizme değil, tüm savaş mekanizmasına meydan okuyor. Toprağımıza, tohumlarımıza, bizim olan her şeye ülkenin elitleri ve emperyalist devletler tarafından el konuluyor. Kaynaklarımız üzerindeki kontrole çok güçlü bir şekilde karşı duruyoruz. Pakistan hükümeti talan politikalarını yasallaştırmış durumda. Bunlara karşı geldiğimizde ise biz ‘terörist, aşırıcı’ oluyoruz. Bu yüzden siyasi eğitimler veriyoruz. Ataerkillik, militarizm ve kapitalizm üzerine eğitimler veriyoruz.”
Sel felaketi ve çiftçiler üzerindeki yıkımı
Pakistan, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında. Geçtiğimiz yıl yaşanan sel felaketinde ülkenin üçte biri sular altında kalmıştı. En büyük yıkım ise Sindh vilayetinde yaşanmıştı. 15-20 gün devam eden yağmurlar sonrası haliyle en çok etkilenen de çiftçilerdi. Söz konusu bölge feodal ilişkilerin en yoğun yaşandığı yer. Azra, aynı zamanda yaşadığı bölge olan Sindh’e felaketin ilk günlerinde ulaştıklarında çiftçilerin perişan halde olduğunu anlatıyor: “Hükümetten hiçbir yardım gelmedi, her yer su ile kaplıydı. Su çekilmeye başladığında feodal beyler suyun gitmesini engelliyorlardı. Şöyle ki; eğer benim toprağımdaki su onun toprağına gidiyorsa suyu durduruyorlardı veya kendi topraklarındaki suyu başkalarının topraklarına yönlendiriyorlardı. Bu nedenle fazlaca protestolar düzenledik. Ulusal ve uluslararası yardımlar topladık. Çiftçi hareketinin yaptığı buydu. Yaklaşık üç ay sonra sular çekildi ancak hayvanların çoğu öldü, insanlar aç kaldı.” Azra özellikle kırsal bölgede yaşayan kadınların kentlilerin dillerini anlamadığını ifade ederek hükümetin kırsal kesimin üretimine getirdiği kısıtlamalara dikkat çekiyor. Mesela açık süt, taze süt satılması yasak. Bunun protesto bile edilemediğini belirten Azra, antiemperyalist mücadelenin her yere taşırılmasının önemine işaret ediyor. Kısmi bir çalışma yapabildiklerini söyleyen Azra, bunun yeterli olmadığını da ekliyor.
Kürtlerin güçlü bir militan kadın hareketi var
Azra Talat Sayeed, Kürt Kadın Özgürlük Hareketi ve bileşenleri hakkındaki görüşlerini ise şöyle özetliyor: “Öcalan ve hareketi hakkında daha fazla şey bilmek güzel. Burada güçlü bir militan kadın hareketi var. Rojava’daki Kürt kadın hareketi var. Daha fazlasını öğrenmek istedim. Beni davet ettiler ve ben de geldim. Sorunlarımızı uluslararası arenaya taşımak için de bu bir fırsat. Bence hareketler arasında çok güçlü bir dayanışma inşa etmemiz gerek. Kısmi ideolojik farklılıklarımız var. Ama birleştiren temel öğe antiemperyalizm. Hepimiz kapitalistlerin kaynaklarımızı ele geçirmesine, ülkelerimizde yarattıkları yerel elitlere karşıyız. İster Türkiye’de ister Pakistan’da, ister Hindistan’da olsun. Yerel elitler çok kötü niyetli. Ve bence dayanışmamızın olması gereken yer de burası. Emperyalistlere karşı halkın yanında durmak.”
Çeviri: Dilar Dirik