Aklın giderse biz tutarız

- KAKTÜS
243 views
Hangi konuya el atsam diye düşünüyorum. Tarihin hatırladıkları ama öğretemediklerini mi, yoksa riyakar erkeğin çirkinliğini kadınla örtbas etmesini mi? Veyahut, günah, sevap, ahlak ve çıplaklık üzerine hatırlatmalarda mı bulunsam? Belki de kadına şiddet uygulayan, katleden erkeklerin ‘paranoid bozukluğu’nu ya da özgüven sorunlarını yazmalıyım.

Hangisi daha az zehirliyorsa onu yazayım diye düşünüyorum. Aslında hepsi de zehirli. Ama benim amacım, altına ulaşırken siyanürü teğet geçmek… Tabi burada kullandığım “siyanürü teğet geçme” tamamıyla eril zihniyetin manyetik alanından kaçış manasında. Malum eril zihniyetin manyetik alanına kapıldı mı insan, ister istemez zihinsel ve ruhsal zehirlenme yaşıyor. O yüzden daldığımız dünyayı tanımakta fayda var. Bakmayın böyle rahat söylediğime, bu dünyayı tanımak, farkına varmak öyle kolay değil. Neyse, biz de tanıdığımız kadar dalar, gerisini de uzmanlarına bırakırız.

Katillerin temel özelliği güce odaklılık

Evet ne diyordum? Kadın katilleri? Gerçekten neden öldürür bunlar? “O kadar da seviyordu” denilen noktada neden öldürür? Mahkemedeki gerçeklerine bakıldığında, en fazla göze çarpan boyut özgüven, ego tatminsizliği çarpıyor. Şöyle demek mümkün mü acaba, ‘bu koca gövdenin altında bir aşağılık komplesi mi var? Hemen söyleyeyim, katillerin profilini hiç incelemedim. Bu konuda köklü bir bilgim yok. Ama bir erkeğin, bir insanı kılıçtan geçirme “fantezisi”nde seçimi “zayıftır” diye kadından yana yapması benim için bir veri oluşturuyor. Tabi bir de öldürme gerekçeleri… Gerekçelerin neredeyse tamamı güce odaklı. Yani ‘iktidar’ olgusuna dayanıyor. Hem cinsel olarak ve hem toplumsal, ruhsal ve bilinç olarak. En önemlisi de terbiye olarak. Biliyorsunuz terbiye Arapça’da eğitimi ifade ediyor. Yoksa birini döverek, söverek, bağlayarak, hatta hadım ederek terbiye etmeyi kast etmiyorum. Verilere dayanarak konuşursak, kadın katillerinin temel özelliğinin güce odaklı olduklarını söyleyebiliriz. Kendi egosunu, büyük, güçlü yapısını kadın üzerinden ispatlama halidir. Bir yerde özgüven sorunu vardır. Şiddet uygulayan erkeklerin o garip alıngan, şüpheci halleri paranoyaklığa kadar gider.

“Erkekliğime laf etti”

Mesela bazı davalarda “Bana iktidarsızsın dedi, kendimi tutamadım öldürdüm.” “Erkekliğime laf etti.” “Bana sen erkek misin” diyerek tahrik etti. “Şeyime laf etti.” “Namusumuzu kirletti.” Liste bir köşe yazısına sığamayacak kadar uzun. Buradaki konuşma çok önemli. Dikkat edin her cümle güce odaklı. Erkeklik o noktada kendini ispatlamaya gidiyor. Ne yapıyor? Ettiği küfürleri yazsak buradan fezaya yol olur. Şiddet uyguluyor, tecavüz ediyor, işkencenin her türünü uyguluyor. Sonra da kesici, delici, öldürücü ne tür silah varsa onunla kadını katledip parçalara ayırıyor. Yetmiyor, yakıyor. O da yetmiyor, üstüne beton döküyor. O da olmayınca gömüyor. Yani yapmadığı ahlaksızlık kalmayan adam “ben mağdurum, namusumla oynanmış, erkekliğime laf edilmiş” diyor. “Hasta mısınız?” diye sormak istemiyorum. Çünkü bu katillerin ilk sarıldığı şey, “Psikolojik hastalıklarım var. Aklım gidip-geliyor” safsatasıdır. Hadi ordan şerefsiz. Bu söylediklerini o savcılar ve yargıçlar yiyebilir ama kadınlar yemez. Kadın  reddetti diye “Seni öldürürüm” diyor. Neden? Seni istemiyor, ölse de istemiyor. Ne oldu, içinde ne yıkıldı? Bu ne özgüven? Seni her gören kadının aşık olduğunu mu düşünüyorsun? Yok öyle bir şey. Bir kadın size gülümsemiş diye aşık olduğu fikrine nereden kapılıyorsunuz? Egoya bak.  Sahi, siz nasıl yetişiyorsunuz? Güçlü erkekler! Ne oldu, bir “hayır”ı kaldıramıyorsunuz. Hani güçlü erkeklik, nerede o özgüven? Şimdi bir şey diyecem olmayacak, tövbe tövbe…

Kabul etmiyoruz sizi

Şimdi sevgili okuyucu, bu erkeklerin özgüvenini ispatladığı savaşlar ve kadınlar dışında ne var? Bu ikisi olmayınca ne yapacaklar? Var sayıyorum bu dünyada kadın yok, ne yapacaksınız hakikatten? Biri cevap versin. Yoksa elimden bir kaza çıkacak?!? Bir şey daha söyleyeyim; kadınların dedikoducu olduğu koca bir yalandır. Karıştırıcı ve entrikacı olduğu da öyle. Hiçbir varlık insan erkeği kadar dedikoducu, karıştırıcı, fitne fesatçı olamaz. Bunu aklınızda bulundurun. Evet ne diyordum: Kabul etmiyoruz sizi, ölsek de kabul etmeyeceğiz. Mecbur muyuz? Çarpacağım ağzının üstüne iki tane, sıvı dahi alamayacak hale gelecek. Kaybol…

Wııış, daral geldi vallah!… Zehirlendim mi ne!?!