Aşkı bulmak için çıktık yola

- Amara Harun Amed
202 views
Yazı bir anıyı, bir zamanı anlatır, betimler ve sonsuzlaştırır. Bu yazı Zagros dağlarının üzerine olunca da, bir şeyleri başarabilmenin telaşına giriyor insan. Oysa ki telaşa girmeye hiç gerek yok. Çünkü bu dağlarda yaşayabilmek ve onu hissetmek sonsuzluğun derinliklerine kanat germektir. Yürüdüğümüz her patikada çoğalıyor sevgimiz ve burada yeşilleniyoruz.

Kilitleri doğru kapılara vurarak devrilmiş vagonlarda tarihimizi bulma çabasına giriyoruz. İşte tam da burada özgürlüğün tadını alıyoruz ve ‘ZAFER’ bizimdir diye çığlıklarımızla eşlik ediyoruz namlularımıza. Biz özgürlüğü aramak için çıktık yola ‘RÛKEN’i bir edayla. Susmaktan yorulduk diye ‘dilê me bû şêr’ (DILŞÊR) ve yeri göğü inlettik.
Kendimizi tam da burada bulduk ve ‘EKİN’lerimizi toprağa hediye ettik.

Sonra çoğaldıkça çoğaldık…
Yüreklerimiz birlikte tutuştu ve ‘AGİR’ olup bir volkan gibi hedefi parçaladık. Bütün toprağı alnımızda ki ter damlalarıyla suladık. Bu da yetmedi ‘CANFEDA’ ettik.
Yüreğimizle dokunduk yarınlara. Yarının umuduyla el ele vererek bütün dağları gezip (ÇİYAGER) bu devrimin ‘XEBAT’karları olduk. Emek dergahında büyümeye başladık. Yürüdüğümüz her patikada ‘ASYA’ ve ‘SARYA’nın kahkahalarını duyduk. 23 Nisan da Mamreşo ve Ş.Serdar Tepesi’ni kendimize ana kucağı yaparak ‘KAMURAN’ ile halaya durduk. Onun gözlerinde ki umut ışığı ve namlusunun sesiyle düşmanı kör ve sağır yaptık.

Biz aşkı bulmak için çıktık aramaya…

Yıkıntılar arasında kayıplarımızı bulduk. Neydik nasıl olduk derken bir rüzgar esti kapımızdan. Neyi, nereye koyacağımızı bilmeden sevdanın ucunda vardık AVAŞİN’in mavi suyuna. Yüreğimiz parçalandı ama külümüze dahi basmaktan korktular. Çünkü küllerimizden yeniden var olduk. Yaşlarımızı yanağımıza varmadan sildik. Tekrar sarıldık namlularımıza ve saygı duruşuna durarak ‘SERHED’arkadaşa bir söz verdik. Ve diyeceğiz ki eyy hiç dinmeyen intikam ateşi; ‘Aşk içimiz de olsa nereye kaçabiliriz. Gitmeler hiçbir yağmuru durdurmaz. İçimizde ki mavi senin okyanusunla buluşacak. Ama sen yine de söyle; Beyazlar da düşmüş 23’ün de şakaklarına. Kardan mı yoksa kahırdan mıdır acaba?