Filipinler’de bir efsane: Maita Gomez

- Fidan YILDIRIM
269 views
Maita Gomez adıyla tanınan Margarita Favis Gomez Filipinli bir bilim kadını, aktivist ve Filipinler güzellik kraliçesiydi. 1967 yılında Miss Filipinnes-World güzellik yarışmasını kazandıktan sonra Miss World güzellik yarışmasında da ülkesini temsil etti. Elit kesimlerin hayran olduğu, moda ve güzellikte ilham perisi olarak görüldüğü bir dönemde bu dünyaya sırtını çevirerek, Ferdinand Marcos’un diktatörlüğüne karşı mücadelede kendini halkının hizmetine adadı.

Politik ve ekonomik haklar ile kadın hakları savunucusu oldu ve Makabayan (Halkın Yurtsever Koalisyonu) siyasi hareketinde aktifçe yer aldı. 16 Nisan 2009’da kurulan Makabayan; Filipinler Temsilciler Meclisi’ndeki on iki parti listesinden oluşan sol kanattan bir koalisyondu. Maita Gomez, 23 Mayıs 1947’de Jose C. Gomez ve Cecilia Favis Gomez’in yedi çocuğundan biri olarak dünyaya geldi.

‘Güzellik tacı’nı bırakıp gerilla mücadelesine katıldı

1967’de katıldığı güzellik yarışmasında Miss Filipinler tacını giymeye hak kazandı ve Miss World 1967’de Filipinler’i temsil etti. Büyük bir çiftliği olan ailesi, Maita Gomez’e rahat bir yaşam sunmuştu. 1966 yılında bir model olarak tanınıyordu ve bir model olarak dünyayı dolaşmıştı. Hatta liseyi bitirdikten sonra ailesi ona dört ay sürecek bir dünya turu olanağı vermişti. Böyle bir yaşamdan gelen Maita Gomez sürpriz bir şekilde, 1972’de sıkıyönetim ilan edilmeden üç ay önce, Filipinler’de iktidarda olan Marcos diktatörlüğünü devirmek için, Filipinler Komünist Partisi’nin silahlı kanadı olan ve 29 Mart 1969’da kurulan Yeni Halk Ordusu-NPA saflarına katıldı. Dağlarda gerilla mücadelesine en büyük kızı Melissa ile birlikte katılmıştı. Yeni Halk Ordusu-NPA halk demokrasisini kurmak amacıyla uzun süreli halk savaşı stratejisini uygulayan, maocu çizgide bir yapılanmadır. Filipinler’in kurtuluşu ve kadınların maruz kaldıkları haksızlıkların son bulması için mücadele eden Gomez bu çalışmalarıyla tanındı.

Halk savaşında yer almakta ısrar etti

Maita Gomez, gerillada “Ka Dolor” adını aldı. Güzelliği ve espritüelliği ile çevresini etkiliyordu. Yer altı çalışmalarında birlikte kaldığı ve kendisi de rejimin işkencelerinden geçmiş mücadele arkadaşı Bonifacio Ilagan, onun şehirde kalmak istemediğini, kırsal alandaki mücadelede yer almak istediğini belirtiyor bir röportajında. Arkadaşları aksi görüşte olmalarına rağmen Gomez halk savaşında yer almakta ısrar etti. Gomez 1973 yılında Baguio’da tutuklandı ve birkaç yıllık tutsaklıktan sonra askeri bir operasyonla hapishaneden kaçtı. 1976’da tekrar NPA saflarında yer aldı ve sağlık sorunları nedeniyle ancak 1980’e kadar ordu saflarında kalabildi. Yeniden ortaya çıkınca rejim tarafından 1984 yılına kadar ev hapsinde tutuldu. İllegal çalışmalarının ardından Maita Gomez 1984’te, Filipinler’de ulusal demokrasi ve sosyalizm için savaşan feminist taban örgütlenmesi GABRIELA’nın (Reform, Bütünlük, Eşitlik, Liderlik ve Savunuculuk İçin Kadınları Birleştiren Genel Meclis) Metro Manila kolunu kurdu. WOMB’un (Women for the Ouster of Marcos and Boycott-Marcos’u Saf Dışı Etmek ve Boykot İçin Kadınlar) genel sekreteri oldu. Her iki örgüt de Filipinler muhalefet lideri Ninoy Aquino’nun öldürülmesinden bir yıl sonra kuruldu. Gomez, 1985 yılında St. Scholastica Kolleji Kadın Çalışmaları Programı’nın müdür yardımcısı oldu ve kadın çalışmalarının müfredat taslağının hazırlanmasına yardım etti.

İktidarlara karşı mücadele etti

Filipinler halkının mücadelesi sonucu 1986’da diktatör Marcos iktidardan alaşağı edildi. Marcos’un görevden alınmasından sonra Maita Gomez öğrenimine devam etti. Manila’daki Filipinler Politeknik Üniversitesi’nde Açık Öğretim öğrencisi olarak Sosyoloji alanında lisans eğitimini tamamladı. Sonra da Filipinler Diliman Üniversitesi’ndeki UP Ekonomi Okulu’nda Kalkınma Ekonomisi alanında yüksek lisans yaptı. Gomez, Marcos’un devrilmesinden sonra da iktidarlara karşı bir aktivist olarak mücadelesine devam etti. 1986’da tümden kadınlardan oluşan bir siyasi parti olan KAIBA’nın kurucularından biri oldu. 1987’de Manila’nın bir bölgesinden senatoya seçilmek için denemede bulundu ancak başarısızlığa uğradı. Siyasi tutukluların özgürlüğü için mücadele eden SELDA Ulusal Konseyi’nin üyesiydi. Ayrıca Makabayan ve IBON Vakfı gibi ulusal demokratik örgütlerin çalışmalarında da yer alıyordu. 2012’de Filipinler’deki kadınların iyi ücret alabilecekleri işler bulmalarına yardımcı olmak için çalışmalar yapan Work Well Foundation’ın (Güzel Çalış Vakfı) kurulmasına katkı sundu.

Anma Duvarı’na adı işlenenlerden biri oldu

Maita Gomez, 1998’den 2006’ya kadar Filipinler-Manila Üniversitesi ve De La Salle Üniversitesi’nde ekonomi dersleri verdi. 2000 yılında, Japon işgali dönemindeki seks köleliği kurbanları üzerine bir kitap yazdı. 2005-2007 yılları arasında Ekonomik Reformlar İçin Eylem içinde yer aldı. Ölümünden bir yıl önce, geniş çaplı madencilik karşıtı avukatlık grubu Bantay Kita’ya öncülük etti. 12 Temmuz 2012’de çocuklarından biri Maita Gomez’i Quezon City’deki evinde ölü halde buldu ve uykusunda kalp krizinden öldüğü anlaşıldı. Öldüğünde 65 yaşındaydı. Gomez farklı eşlerden beş çocuk annesiydi. Maita Gomez, Marcos diktatörlüğüne karşı mücadelesi nedeniyle, 30 Kasım 2016’da Filipinlilerin Anma Duvarı’na (Kahramanlar Anıtı) adı işlenen on dokuz kişiden biri oldu. Anıta adı işlenenler, Marcos rejimi sürecinde “riskleri göğüsleyerek hakikat, adalet, barış davasına ve Filipin halkının özgürlüğüne hayatlarını adayan” kişilerdi.

Güzellik yarışmasını protesto ediyor

Maita Gomez’in oğlu Michael Beltran kendisiyle yapılan bir röportajda; sıkıyönetim döneminde annesinin Yeni Halk Ordusu-NPA saflarına katılmasının aktivist çevrelerde bir efsane haline geldiğini ifade ediyor. Beş yaşındayken televizyonda Robocop filmini izlerken annesinin kendisine, asla bir polis ya da asker olmamasını söylediğini hatırlıyor. Annesinin illegal yaşamı hakkında daha çok şey öğrendiği sonraki yıllarda onun neden polis ve orduya bu kadar karşı olduğunu anlıyor. Henüz küçükken kadın haklarına karşı saygılı olmayı öğreniyor ve ‘sınıfına ihanet et’ diyen annesinin izinden giderek yoksulların sorunlarının çözümüne katkı sunan bir aktivist oluyor. Annesinin onun aktivist olmasından gurur duyduğunu belirtiyor. Michael Beltran, annesinin, güzellik kraliçeliğinden aktiviste dönüşen biri olarak anılmak istemediğini, çünkü sonradan güzellik yarışmalarına karşıt bir düşünce sistemine kavuştuğunu ifade ediyor. Hatta Gomez, 1994 yılında Manila’da yapılan Miss Universe güzellik yarışmasını protesto için GABRIELA’nın yaptığı eylemde yer alıyor.