Gulîstan

- Dilzar DİLOK
83 views

onlar,

allahın yurdundan geldiler

seni almaya

 

oysa ne çok nehirler akmıştı

ne çok zamanlar yaşanmıştı o yurdun bağrında

 

-her birimizin yurdu bir avuç toprak –

 

sarıp sarmaladılar seni

giydirip kuşandırdılar

güzeldin

çok hem de

bir güzellik daha kuşandın giderken

anılarını bir bir serdin gözlerimin önüne

 

sen giderken

dondu tüm yaşam kareleri

bir sen geldin yüreğim üstüne

gelip durdu kalbimin üstüne bir gül

ve gül ülkesine dair her şey

 

sen giderken, bir daha doğdun yüreğimde

ve yine

o eski osmanlı şehrinde

kuşlar sustu sen giderken

sokaklar sustu, uzayıp uzadı ıssız caddeler

sokaklarda evler sustu

evlerde

balkonlar…

pencerelerde yalnızlıklar sustu

ağaçlar, çiçekler, yapraklar…

birer birer

sustular

su sustu

gök hepten sustu

 

sen giderken

sustu kaldırımlar

yol kenarında ağaç sustu

dalda kuş

yaprakta böcek…

sustu

 

sen giderken, rüzgar selama durdu… sessiz…

sustu kainat

bir sen konuştun

sessiz dolaştın her gün geçtiğin caddeleri

hep kaygılıydın, hep koştururdun oysa bu caddelerde

gidiyorsun işte

durulmuşsun

daha az kaygılısın, daha az ürkek

 

sen giderken

kadınlar

göğsünü dövdü

yorulunca

başını senin göğsüne yaslayıp içini döktü

çocuklar elini uzatıp parmaklarından tuttu

gülümseme bekledi

 

başûr’dan bakûr’a yollar öksüz durdu

yollar bitti

bir gül eksiliverdi bu sokaklardan

bir gül bahçesi çoğaldı Kürt yurdunda

ateşten bir gül kızıllığıyla vedaya durdun kuzey ufuklarında

açtı kapılarını allahın yurdu

ve, güneş battı…

senin dallarında birer kuş şimdi çocuklar