İki not ulaştı elime. Tarihe beşiklik eden o efsanevi mekândan. Komutan İskender’in karşılaştığında durup “aman” dediği göklerin dağlarla birleştiği yerden. Kürt halkının sırtını yasladığı, zulme korunak yaptığı kutsal dağlardan. Reşit Serdar’ın diyarından, Egîd Civyan’ın, Berçem Cîlo’nun, Devrim Amed’in yurdundan, Êzidî kızı Laleş’in cennetinden, Kürdistan dağlarının bağrında yetişen Dilgeş Başkale’nin şehadet mertebesine ulaştığı alandan; Zagroslar’dan, Zagroslar’ın direniş kalesi Zap’tan…
Aylar sonra ulaşan mektup
İlk mektup geçtiğimiz yıl Zap’ta şehit düşen gerilla Cudî Çekdar’dandı. Cizîra Botan’ın yurtseverlik özüyle büyüyen Kıymet, koynunda büyüdüğü Cudî’nin adını almıştı gerilla saflarına katıldığında. Nuh’un tufandan kurtardığı gemisinde bir yaşam kapısı aralaması gibi, Cudî’de adım attığı yeni yaşamın kapısından bu isimle girmeyi tercih etti. Şengal, Cenga Heftanîn, Zendura derken son durağı Zap olmuştu.
Zap’a gidiş ‘Vuslata ermektir’ benim için
Geçtiği tüm durakların direnişi destanlara taş çıkartırdı ancak Zap O’nun için farklıydı. Bir keresinde bir arkadaşına “Zap benim için sevgili gibidir. Hani derler ya aşıkla maşuk. İşte Zap maşuktur benim için ve Zap’a gidişim vuslata ermek olacak” demişti. 15 Eylül 2023’te kaleme aldığı ve yoldaşlarına emanet ettiği mektup, o şehit düştükten neredeyse bir yıl sonra ancak ulaşabildi elime.
Hiç geçmişte kalmayacak satırlar
“Geçmişin izleri geleceğin rehberidir” sözünü doğrularcasına rehber edineceğim-edineceğimiz satırlar diziliydi mektupta. Aradan geçen zaman ne olursa olsun ‘geçmiş’ diyemeyeceğim kadar canlı, yoğun, etkileyiciydi yazdıkları. Emekle biriktirdiği kelimelerle bir fikir ve duygu hazinesi oluşturmuştu. Zaten yazmayı da çok severdi. Şiir yazardı mesela. Şarkı söylemeyi erbane çalmayı severdi.
Beni ben yapan yoldaşlarımdır
İşte o hazineden bir külçe çıkarıp koymuştu şimdi de önümüze. Şöyle diyordu mektubunda güzel gülüşlü, cesur yürekli Cudî: “Dağlarda çıktığım bu sonsuz yolculukta birçok yoldaş tanıdım. Çoğu şehit oldu. Ne sayfalar yetiyor o kahramanların isimlerini yazmaya ne de yüreğim. Sayacağım bu kahramanların hepsini yakından tanıdım. Beni ben yaptı o yoldaşlarım. Beni oluşturdular, var kıldılar. Avuç kadar olan kalp gidenleri, gidişlerini izledi. Acıya göğüs gerdi, onurla taşıdı. O kalp ki, bu topraklara secde etti. Doğrunun, güzelliğin peşinden gitti. İmralı güneşiyle ısındı her soğukta. Kendi hatalarımın öğrencisi oldum ve şimdi Zap’ta hatalarımdan çıkardığım sonuçlarla tecrübe kazanan bir öğretmenim.”
Avaşîn Jiyanda’ya can suyu oldu
İkinci mektup Jiyanda Laşer’dendi. Kürdistan’ın yurtseverliği ile bilinen bir başka toprağından Colemerg’tendi. Gerillaya katılırken Jiyanda ismini almıştı. Ama ilk gördüğü gerillaları unutmuyordu. Çocukluk hayalini somutlaştıran o gerillalar O’nun kahramanlarıydı. O gerillalardan Laşer’in şehit düştüğünü duyunca O’nun da adını aldı. Nasıl ki Cudî Cizira Botan’ın yurtseverlik damarında serpilip boy attıysa Jiyanda da Zagroslar’a aitti. Göklere merdiven dayamış gibi duran Cîlo’dan cennetten bir parça bu olsa gerek diyeceğiniz Avaşîn’e geçtiğinde artık nereye giderse gitsin bir parçasının Avaşîn olacağını hissetmişti…
7 yıl gerillacılık yaptı Avaşîn’de. 2015’te yeni şervan olarak adım attığı Avaşîn’den bir YJA STAR komutanı olarak ayrıldı. 2018’de Adil Beg eyleminde yaralanmasına rağmen bir an bile geri durmadı mücadeleden. Avaşîn O’na yaşam vermiş, can suyu olmuştu. Jiyanda Laşer’in 12 Aralık 2023’te kaleme aldığı mektup bana ve başka bir muhabir arkadaşımıza hitaben yazılmıştı. O’nun da mektubu sanki bugün yazılmış gibi hala Kürdistan dağlarında devam eden kahramanlıkları anlatıyor ve Avaşîn’e bağlılığını:
Tarihe mal olsun diye
“Şu an Zap’ta kalıyorum. Bu not elinize ne zaman ulaşır bilmiyorum. Böyle bir direnişte olmak onur verici. Bir şikeftteyim ama Avaşîn’i yaşıyorum. Elbette yüreğim hep Avaşîn diye atsa da, böyle büyük kahramanlıkların yaşandığı yerde olmak onur vericidir. Onurumuz şehitlerimiz ise, onlar gibi savaşmak da vazifemizdir, onları pratiğimizle yaşatmaktır. Ayrıca günlük tutuyorum. Daima yazacağım. Ki genç yüreklerin cesareti, fedakarlıkları, bağlılıkları tarihe mal olsun. Uzun uzadıya yazmak istiyorum ama kelimeler yetmiyor. Bunun için sonlandırıyorum.”
Bedenleri zayıf, yüzlerinde güller açıyor
Mektup Eylül 2024’te elimize ulaştı. Yani şehit düşmesinden yaklaşık 6 ay sonra. Cudî ve Jiyanda’nın birlikte çektiği birkaç fotoğraf ve kısa bir video var. Bedenleri zayıflamış ama yüzlerinde güller açıyor. “Zap” şarkısını açmışlar, yerleri deşifre olmasın diye sessizce şarkıya eşlik ediyorlar. Yüzlerinde satırlara dökemeyeceğim nice sırları taşıyorlar. Cudî Çekdar ve Jiyanda Laşer, Zap’ta işgalci Türk ordusuna karşı savaşırken şehit düştüler. Tüm zorlu koşullara rağmen bulundukları her alanı kendi iç güzellikleriyle donattılar. Özgürlük yolunda, aşkla kendini var eden, kendileri olabilen iki gerilla idi Jiyanda ve Cudî. Hep yolda oldular. Hakikatin yolunda… Bu iki kısa not bu yolda ne büyük aşkla yüründüğünü gösteren bir kıssadan hisse.
*Cudî Çekdar (Kıymet Özmen) 11 Ekim 2023 tarihinde Zap’ta şehit düştü. Jiyanda Laşer (Fatma Kaynak), Efrin doğumlu Arap kökenli gerilla Berfîn Zîlan’la (Rîma Abdullah) birlikte Zap suyunu geçerken şehadete ulaştı.