Jineoloji Komitesi’nde bir Hindistanlı

- Aylin Acar
15 views
14-16 Şubat tarihleri arasında Viyana’da gerçekleştirilen “İnisiyatifi Geri Alın” sloganıyla düzenlenen Halklar Platformu, bir anlamda kadınlar platformuydu. Abya Yala’dan Makedonya’ya, Kolombiya’dan Hollanda’ya kadınlar, arayışlarını, çözüm yollarını ortaklaştırmak amacıyla oradaydı. Geldikleri coğrafyalar, örgütlenmeleri farklılıklar içerse de dünyayı değiştirme iddiaları, sistem dışı arayışlarında buluşan bu kadınlar giderek ortak örgütlenmelerde de yer alıyorlar, Navneet Pal gibi…

Navneet Pal, Almanya’da Jineolojî Komitesi üyesi. Hindistanlı olan Navneet, 2022 yılında Berlin’de gerçekleşen Dünya Kadın Konferansı’na katıldıktan sonra Jineolojî çalışmalarında yer almaya karar vermiş.  “Bir arkadaşımdan dünyanın farklı yerlerinden kadın örgütlerinin bir araya geleceğini öğrendim. Konferansa gittiğimde çok etkilendim. Dünyanın farklı yerlerinden gelmişlerdi ancak mücadelenin özü aynıydı. Biçim değişse de, kökleriyle yeniden buluşma çabası ortaktı” diyor. 

Konferans bakış açımı değiştirdi

Bu çabanın Jineolojîk bakış açısının bir sonucu olduğunu öğrendikten sonra ilgisinin daha da arttığını belirten Navneet, “uzun zamandır kadın mücadelelerine ilgi duyuyordum. Ama hiçbir zaman örgütsel olarak herhangi birine dahil olmamıştım” diyerek sözlerini sürdüren Navneet, bakış açısını değiştiren bu konferanstan bir süre sonra Almanya’daki Jineolojî çalışmalarına dahil olmuş.
Navneet’i böyle bir çalışmada yer almaya iten “kökleriyle buluşma çabası”nda mitoloji önemli bir yer tutuyor. Güncel olarak birçok başlık gündeminde olsa da, temel ilgi ve çalışma noktası mitolojiler. Ataerkil düzenin bir sureti gibi olan, tanrılarıyla nam salmış Hindu mitolojisinin yeniden yorumlanması gerektiğini söylüyor: 

Mitolojinin yeniden yorumlanması gerek

“Mitoloji benim toplumumda hala çok canlı. Hem inanca kaynaklık etmesi bakımından hem de yaşam ve kültürün büyük bir parçası. Ancak Hindu mitolojisinin eril etkilerden arındırılması, yeni bir bakış açısı ve perspektifle ele alınması gerekiyor. Aslında bizim çok güçlü tanrıçalarımız var. Mitolojimizde çok güçlü kadın figürlerimiz var. Birçok mitolojik anlatıda kadınların güçlü direniş hikayeleri var. Ama bunların üzeri de sanki katman katman örtülmüş. Bunu Jineolojî’deki anlatımlarda çok net gördüm. Yani oradaki anlatımlar sanki bizim toplumumuzda bastırılan kadın kültürünü anlatıyordu. Bugün baskın olan ataerkil kültür ve sistem.”

Sınıf ve kast farkı eylemlere de yansıyor

2024’ün en ses getiren kadın eylemlerinin Hindistan’da gerçekleştirildiğini hatırlatarak güncel durumu da soruyoruz. Eylemlerin toplumu dönüştürücü rolünü dile getirmek kadar tamamlayıcı eleştiriler de yapıyor Navneet:  “Hindistan’da kast ve sınıf farklarına da dayanan çoklu şiddet biçimleri var. Kadınlar bunun hem faturasını çok ağır ödeyenler hem de buna karşı itirazını koyan kesim. Bu nedenle protestolar gerçekten çok önemliydi. Ancak bu protestoların kast ve sınıf gözetmeksizin gelişmesi gerekiyor. Şiddete maruz kalan, tecavüze uğrayan bir doktor ya da öğrenci ise ses daha çok çıkıyor. Ama köylerden gelen, örneğin; Dalit* topluluğuna ait genç kızların maruz kaldığı bir tecavüz olayında ses bu kadar yükselmiyor.” Navneet, “Reclaim The Night” (Geceyi Geri Al) hareketine de değinerek, bu hareketin de yalnızca belirli bir kesim için değil, tüm kadınlar için olması gerektiğini savunuyor: “Bu hareket kimin için? Uber çağırabilecek, gece taksiye binebilecek imkana sahip olan kadınlar için mi yalnızca? Peki ya temizlikçi kadınlar? Gecekondu bölgelerinde yaşayan kadınlar? Yani her anlamda geceleri kendine ait olmayan kadınların sesi kim olacak?” diye soruyor.
Navneet Pal, Hindistan’daki kadın hareketi ile bağlantısını güçlü tutarken, Jineolojî Komitesi’nde kadınların özgürlük mücadelesine katkı sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor.

*Dalit topluluğu: Sistemin tümüyle dışında ve altında kabul edilen Hindistan’daki kast grubu. “Dalit” kelimesi, Hindistan’da “dokunulmaz” anlamına geliyor. Dalitlere, “dokunulmazlar” denilmesinin nedeni, tuvaletlerin (elle) temizlenmesi, ölenlerin gömülme işlemi, hayvanların bakımı gibi diğer kastlarda bulunan Hinduların aşağılayıcı bulduğu işleri yapıyor olmalarından geliyor. Bu sosyal aşağılamalar nedeniyle Dalitler arasında intiharlar yaygın, ayrıca Dalit kadınlarına yönelik “dokunulmazlık” iddiasının aksine üst kastlardan cinsel şiddet ve tecavüz vakaları oldukça yaygın.