Kayıpların peşinde bir anne: Esther Ballestrino 

- Fidan YILDIRIM
85 views
Kaybolan çocuklarının bulunması mücadelesi veren Esther Ballestrino da çocuklarıyla aynı akıbete uğradı ve diktatörlük tarafından kaçırılarak katledildi. Ballestrino ve arkadaşlarının mücadelesi ardından oluşan Plaza de Mayo Anneleri, canları pahasına gerçeklerin peşinden koşarak birçok ülkedeki hakikat arayışçısı anneye ilham oldular. 

Esther Ballestrino de Careaga, Paraguaylı bir öğretmen, biyokimyacı ve politik aktivistti. Arjantin’de 1976-1983 yılları arasında hüküm süren ve ‘Ulusal Yeniden Yapılanma Süreci’ adı verilen askeri diktatörlük döneminde kaçırılan kayıp çocukların annelerinden oluşan ve protesto eylemleri düzenleyen Plaza de Mayo Anneleri’nin (Mayıs Meydanı Anneleri) kuruluşuna katkıda bulunmuş mücadeleci bir anneydi. Kendisi de bulunmaları için mücadele ettiği çocukların akıbetine uğradı ve diktatörlük tarafından kaçırılarak katledildi.
Esther Ballestrino, 20 Ocak 1918’de Paraguay’ın Itapua Departmanı’nın bir ilçesi ve başkenti olan Encarnacion’da doğdu. Biyokimya alanında doktorasını aldı. Sosyalist görüşü benimseyen Şubat Devrimci Partisi’ne üye oldu ve politik olarak aktifleşti. Paraguay Kadın Hareketi’ni kurdu ve liderliğini yaptı. 

Ülkesini terk etmek zorunda kaldı

1940’tan 1948’e kadar hüküm süren Paraguay’ın 35. cumhurbaşkanı ve askeri diktatör Higinio Morinigo döneminde siyaset yapmak tehlikeliydi. Ballestrino bu nedenle 1947 yılında ülkesini terketmek zorunda kaldı. Yerleştiği Arjantin’de evlendi ve üç kız çocuğu annesi oldu. Buenos Aires’te Hickethier-Bachmann Laboratuvarı’nın gıda bölümünde çalıştı. Burada çalışan astlarından biri, daha sonraları Hıristiyan aleminin dini lideri Papa Francis olan Jorge Mario Bergoglio’ydu. Papa Francis, Esther Ballestrino’ya bağlı çalıştığını, onun detaylara büyük önem verdiğini ve kendisi üzerinde büyük bir etkisi olduğunu ifade ederek Marksistlerin iyi insanlar olabileceklerini söyledi bir konuşmasında. Ballestrino’nun gelecekteki papanın patronu konumundaki ilk kadın olduğu ifade ediliyor.

Her iki damadı kaybedildi

1976 yılında Esther Ballestrino’nun damatları Manuel Carlos Cuevas ile Ives Domergue kaçırılarak kaybedildiler. Ballestrino, Plaza de Mayo’da protesto gösterileri yapan ve kayıp çocuklarının akıbetlerini öğrenmek isteyen annelerin örgütlenmesine yardım ederek Plaza de Mayo Anneleri’nin kurucularından biri oldu ve itibar kazandı. Aralık 1977’de bu kez de hamile kızı Ana Maria Careaga devlet güçleri tarafından kaçırılarak işkenceye tabi tutuldu. Ballestrino, ileride Papa olacak olan iş arkadaşı Katolik Jorge Mario Bergoglio ile bağlantı kurarak, bir akrabasının son ayinini yapmak üzere çağırdı. Onun Marksist olduğunu bilen Bergoglio bu çağrıya şaşırmıştı ancak gidince Ballestrino’nun asıl amacının, evi aranırsa tutuklanmasına yol açabilecek olan ailenin komünist kitap koleksiyonunu kaçırtmak olduğunu öğrendi. Yardım talebini geri çevirmeyen Bergoglio, iş arkadaşının isteğini yerine getirerek kitapların kaçırılmasına yardımcı oldu.

Uçaktan denize atılarak katledildiler 

Aralık 1977’de, Esther Ballestrino, diğer Plaza de Mayo Anneleri ve isimleri Alice Domon ve Léonie Duquet olan iki Fransız rahibe, ortadan kaybolanların listesini içeren bir ilan yayınladılar ve yerlerinin açıklanmasını hükümetten talep ettiler. Bu talebe cevap, 10 Aralık 1977’de ‘La Nación’ adlı gazetede yayınlanan haberde ortaya konuldu: Donanma kaptanı Alfredo Astiz, Plaza de Mayo Anneleri’ne sızmış ve yetkililer ‘elebaşlarına’ karşı harekete geçmişlerdi. Ballestrino ve onun gibi, Plaza de Mayo Anneleri’nin kurucularından olan aktivist Maria Ponce de Bianca, Buenos Aires şehir merkezindeki Santa Cruz Kilisesi’nde devlet güçlerince yakalandılar. Onların dışında başka yerlerde gözaltına alınan kadınlar da vardı. Arjantin güvenlik teşkilatları tarafından alınan kadınlar bir gözaltı merkezine götürülerek işkencelerden geçirildiler ve büyük olasılıkla henüz yaşıyorken bir uçaktan denize atılarak katledildiler.

26 yıl sonra kimlik tespiti

20 Aralık 1977’de Santa Teresita ve Mar del Tuyú yerleşim alanlarında bazı cesetler bulundu. Adli tıp ölüm nedenlerinin “çok yüksekten sert cisimlere çarpma” olduğunu tespit etti. Yeterince araştırma yapılmadan cesetler General Lavalle şehrinin mezarlığında işaretsiz mezarlara konuldu.
Askeri diktatörlüğün 1983’te sona ermesi ardından, işlenen suçlar ve kayıplarla ilgili araştırma ve soruşturmalar başladı. Kişilerin Kaybolması Ulusal Komisyonu ve Cuntalar Davası, 1984’de General Lavalle mezarlığındaki mezarların açılmasını sağladı. Yapılan incelemelerde San Bernardo ve La Lucila del Mar plajlarında bulunan cesetlere ait kemikler ortaya çıkarıldı. Bu delilleri yargıç Cuntalara karşı açılan davada kullandı. Ancak kayıpların yerlerini tespit etmek amacı güden bilimsel bir sivil toplum kuruluşu olan Arjantin Adli Antropoloji Ekibi’nin 2003 yılında sekiz cesedin kimliğini belirlemesine kadar başka mezar açılmadı. 2003 yılında bulunan sekiz cesedin beşi 1977 yılında kaybedilen beş kadına aitti: Esther Ballestrino, Azucena Villaflor, Maria Ponce de Bianco, Angela Auad ve Fransız Rahibe Léonie Duquet. Onlarla birlikte kaybedilen Fransız Rahibe Alice Domon’ın cesedi ise bulunamadı.

Plaza de Mayo Anneleri’nin doğuşu

Azucena Villaflor, bir aktivist ve anneydi. 30 Kasım 1976’da oğlu Nestor ve kız arkadaşı Raquel Mangin kaçırılarak kaybedilmişlerdi. Onları ararken kendisi gibi çocukları kaybedilmiş annelerle tanıştı ve 30 Nisan 1977’de onun da aralarında olduğu 13 anne Plaza de Mayo’da ilk protesto eylemini yaptılar. Bu protestolardan Azucena Villaflor’un da kurucularından olduğu, Arjantin’in kirli savaşı sırasında zorla kaybedilenleri arayan Plaza de Mayo Anneleri doğdu. Maria Ponce de Bianco da Plaza de Mayo Anneleri kurucularından ve Arjantin Komünist Partisi üyelerinden bir aktivistti. Angela Auad, Marksist-Leninist Komünist Parti üyesiydi ve Plaza de Mayo anneleri ile birlikte çalışıyordu. Léonie Duquet, Fransız bir rahibeydi. O ve yanında çalışan Fransız rahibe Alice Domon Buenos Aires’in yoksul mahallelerinde çalışıyor ve Plaza de Mayo Anneleri’ni destekliyorlardı. Bulunan cesetler Santa Cruz kilisesinin bahçesine gömüldü.

Failler korundu

Cunta döneminde işlenen suçların failleri yasalarla korundular. 1986’da ‘Ley de Punto Final’ (Tam Durdurma Yasası) ve 1987’de ‘Ley de Obediencia Debida’ (İtaat Yasası) olarak bilinen Arjantin yasalarının yürürlüğe girmesi ile, askeri hiyerarşinin en tepesindeki kişilerin yargılanmasının ardından, askeri sorumlular dışındaki faillerin emirlere uyduklarına dair varsayımla soruşturmalara son verildi. Ancak Plaza de Mayo Anneleri ve diğer insan hakları savunucularının kayıpları arama ve suçluların cezalandırılması mücadelesi durmadı ve hala sürüyor. Esther Ballestrino ve kendisi gibi mücadeleci anneler, canları pahasına gerçeklerin peşinden koşarak birçok ülkedeki hakikat arayışçısı anneye ilham oldular.