Nurhakların asi devrimcisi: Delal Nurhak

- Songül ÖMÜRCAN
592 views
Bir güz mevsiminde yine yapraklar sararıyor… Yeni başlangıçlar, yeni doğumlar zamanın gizeminde tohum saçmak üzere AN’ı bekliyor. AN’lar öyle devrimci süreçlere gebedir ki, bu bazen bir kişi ile bazen bir olay ile bazen de bir süreç ile kendini yansıtır.

Tarihin de bir belleği vardır ve bizler o bellekte izlerimizi arar dururuz. Ta ki hakikatin yolcularıyla yollara düşene dek… Delal AN’ın hakikat yolcularından biriydi. Tarihin belleğine düşen bir tohum gibi düştü tüm izlerin peşine. Bu izler onu insanlık değerlerine, halkının acılarına, kadınların kaybedişine, toplumun esaretine kadar tarihin başlangıcına götürdü. Zaten tarihle buluşmayan bir kişi nasıl devrimcilik yapacaktı ki… Tarihin geçmiş, şimdi ve gelecek arasında kurmuş olduğu o köprüleri adımlamamış biri nasıl devrimcilik yapacaktı ki…? O, tarihin her aşamasında emeği gizli, düşleri yarım kalmış, geleceği ipotek altına alınmış isimsizlerin, kimliksizlerin dili, adı ve yüreği olarak AN’da biriken sorunların geçmiş diyalektiğini doğru görenlerdendi. AN’ın bu sorunlara çözüm aralayacağını düşünerek devrime doğru yürümüştü. Bir devrimciyi devrimci yapan yaşadıkları ve hissettikleridir. Kendi toplumundan, çevresinden gördüğü ve yaşadığı deneyimlerin toplamıdır. Çağın insana ve topluma yansımasının içimizdeki kıyılara vurması gibi olay ve olgular birer hafızaya dönüşür.

Katliamcı zihniyete karşı direniş ve mücadele!

Delal, insani değerler ile bağdaşmayan bir sistemin varlığını henüz 13 yaşında iken yaşadığı Maraş Katliamı sürecinde öğrenmişti. Dünya algısı, bakışı bu katliamla birlikte tümden değişecekti. Çünkü büyük acılar büyük öğretmişti. Ayağa kaldırmış ve yeniden yürüme azmi kazandırmıştı. Ailesi Maraş katliamı sürecinde Maraş’ta yaşıyordu. Evleri, dükkanları yakılıp yıkıldı. Şans eseri katliamdan kurtulmuşlardı. Yara bere içerisinde kendilerini zar zor köylerine atarlar. Delal, bir süre sonra dört kuzeni ile birlikte Antep’e taşınır. Delal arkadaş ortaokula gittiği dönemlerde annesini trafik kazasında yitirir. Yitik ülkenin acısına bir de anne acısı eklenmiştir. Diğer bir kız kardeşi ise faşist devlet tarafından sürgüne gönderilmiştir. Bundan dolayı okuldan ayrılarak ailenin ve kardeşlerinin sorumluluğunu üstlenir. Böylece emek, sorumluluk bilinci ve fedakarlık gibi değerler ile çocuk yaşlarda tanışır. Diğer yandan Antep’de siyasi-örgütsel-eylemsel bir kimlik de hakimdi. Özellikle Kürt Alevilerinin yaşadığı mahallelerde örgütlenmeler, eğitim çalışmaları gizli ancak etkili bir şekilde yürütülüyordu. Delal arkadaş da bu siyasi iklimin içine kısa süre sonra dahil olacaktı. Kuşkusuz; bu tesadüfi olmamıştı. Katliama tanıklık etmesi, Kürt Alevi kimliklerinin kendisinde uyandırdığı çelişkilerin derinleşmesi onu kimi arayışlara sürüklemişti. Zaten Antep Kürt özgürlük hareketinin ilk örgütlendiği bölgelerden. Haki Karer orada vurulmuş ve Apocular grubu, Haki Karer’in anısına partileşme kararına giderek örgütü ve devrimi büyütme adımlarını bu şehirde başlatarak yaymıştı. Bu devrimsel gelişmelerden Delal arkadaş da etkilenir. Yaşamını ve geleceğini devrim değerleri ile örmenin arayışına girer. Bu arayışta, emeği, dürüstlüğü ve adanmışlık ruhu ile mücadeleye öncülük eden, Mustafa Yöndem arkadaşın rolü de büyüktür. Onlara Kürtlük bilincini, yurtseverlik değerlerini ve Apocu devrimciliği anlatan Mustafa Yöndem olur. Delal arkadaş o dönem bir sempatizan olarak kendi olanakları ve yetenekleri temelinde katkı sunmaya çalışır. Bir süre sonra Delal arkadaş yurtdışına çıkar. Yurt dışına çıktığı 1988’den itibaren mücadelenin en ön saflarında yer alır. Avrupa’da ilan edilen YJWK çalışmalarında büyük rol oynar. “Kölelik kadınla başladıysa o halde toplumsal özgürlüğün ilk halkası da kadındır” bilinciyle mücadeleye atılır. Toplumsal alan çalışmalarını  “Bir adım Ulusal Kurtuluşsa, bir adım Kadın Kurtuluşudur” şiarıyla takip eder. Basın çalışmalarının bir emekçisi olarak Kürt Kadın Hareketi’nin ideolojik yayın organı olan Jina Serbilind çalışmalarında yerini alır.

Dağlara yönünü veren bir erendi

1989 yılında daha radikal kopuşlarla mücadelenin merkezine doğru yol alır. Bu tarihten sonra Delal’in tarihi kadın özgürlük hareketi tarihinin bir parçası olarak onunla bütünleşmek onda erimek, onun öznesi olarak tarihsel devrim süreçlerine katılmak olur. Devrimin öznesi olabilmek devrimle özdeşleşmektir. Devrimin içinde erimek ve yeniden şekillenmektir. Delal arkadaş devrimin her anına yaratarak, değer katarak, inşa ederek katılır. 33 yıllık devrimci hayatında hiç kuşku yok ki birçok alanda çalışmalara katıldı ve birçok çalışmada yer aldı. Tanık olduğumuz bazı çalışmalarında ne denli heyecanlı ve içten olduğunu gördük. Ekonomi çalışmaları zor çalışmalar olarak bilinir. Ekonomi kadınların elinden alındıktan sonra bir tekel sahası olarak azami kar ve iktidar üreten bir alan olarak bilinir. Bu nedenle bu ‘kirli’ ve ‘tuzaklarla’ dolu alanda görevli olmak kolay değildir. Delal arkadaşı ilk bu çalışmalarda görmüştüm. Kadınların komünal ekonomisi için gıda ürünlerinden, tekstile, çiftliklerden, ekili alanlara kadar birçok proje üzerinde çalışıyor ve bunları pratikleştirmek için Kürt kadınlarıyla birlikte toplumsal çalışmalar yürütüyordu. Ondaki heyecan ve tutku insanı düşündürtür ve onun çalışmasına dahil olma istemi uyandırırdı.

Heyecanlı devrimci

Delal arkadaş tabandan örgütlenerek, tabandan çalışmalara katılarak ve tabandan demokrasiyi örerek kadın sistemini kuran öncü kadrolardan biridir. Emek, bilinç, eylem, örgütsel kimlikleriyle tüm çalışmalara ağırlık veren ve katılandı. Ağırlıkta pratik sahalarda kalmış ve emekçi yönleriyle tanınmıştı. Şahadetinden bir süre önce katılmış olduğu kadın hareketi merkezi çalışmalarına öyle bir dinamizm ve canlılıkla katılmıştı ki yerinde duramıyordu. Düşmanın şiddetli saldırılarına karşı büyük bir moral ve irade ile yeni çalışma yöntemleri başta olmak üzere derinlik ve gizlilik temelinde gerilla kurallarını uyarlama çabası içindeydi. Düşmanın tüm tecrit politikalarına karşı yoldaşlarını ziyaret etmeyi asla ihmal etmezdi. Tüm birimlerin toplantılarına katılma çabası içinde hareket alanını genişletmeye çalışırdı. Bu toplantılara öneri, görüş ve değerlendirmeleriyle güç katardı. Tartışan, tahlil eden, öneri-görüş üreten zihinsel çalışmaları önemserdi. Bütün bu ideolojik-politik çalışmaların yanında şiir okumayı, deyişler başta olmak üzere şarkı dinlemeyi, film izlemeyi ve kitap okumayı da çok severdi.

Doğa aşığı

Doğa sevgisi onda bir başkaydı. Gerçekten doğanın diline, rengine ve ondan gelen canlılığa inanıyordu. Doğayı canlı görüyordu. İnsan ile doğa, kadınla doğa arasındaki ilişkinin evrensel bir bağ olarak çok derin ve gerekli olduğuna inanıyordu. Doğanın vermiş olduğu meyveler, sebzeler, otlar, bitkiler onun yanında bir şifa kaynağıydı. Bazı hastalıkları doğal tedavi yöntemleriyle gidermeyi modern tıpa tercih ederdi. Kimi zaman dostlara, arkadaşlara bu ilaçları göndermeyi ve bunların yararları üzerinde onları ikna etmeye çalışırdı. Kapitalist modernitenin yıkıcılığını doğal yöntemlerle ve sohbetlerle yıkmaya çalışırdı. O da her gerilla gibi tüm yazılarını ve onda biriken anıları güvenlikte tutmayı çok önemserdi. Ona gelen mektuplar, onun gönderdiği mektuplar, elle örülen bir bileklik, taşla yontulmuş bir tespih ve kalemler… En çok fularları ve eşarpları severdi. Kefiyelerin her türlüsünü de çok severdi. Soğuk kış gecelerinde Erzurum usulü kalın kefiyesini omuzlarından eksik etmezdi.

Yoldaşlarını gözeten

Bir gözü hep o dağlara yeni gidenlerin üstündeydi. Eğer radyoları yoksa radyo gönderir, defterleri ya da gerilla elbiseleri yoksa o mutlaka bir yerden tedarik ederek gönderirdi. Bir birimin içinde kalan yeni giden biri bu armağanları alınca ne de çok sevinir ve ne de çok minnetle yoldaşlarına derin bağlılık duyar… Delal’in sevgisi soyut olmayan emeğe, paylaşıma dayalı bir sevgiydi. O yüzden komünal özellikleri doğal duruşuyla insanı çekerdi. Onu tanıyanların belki de en fazla üzerinde ortaklaşacakları temel bir kişilik özelliği de içtenliği ve sohbetlerdeki candanlığı ve samimiyetiydi. Onunla paylaşmak zor olanı anlatmak her zaman kolaydı. Çünkü o hissettirmeden zor olanı kolaylaştırandı. O nedenle onunla sorunları tartışmak ve çözüm aramak zevkliydi. Gözlüğün altında kısılan gözler, gülümseyen dudaklar ve ağzından dökülen sözcüklerle bir hal-çarenin kıyısında gezindiği hissini alırdınız.

33 yıllık emek ve kahramanlık

Devrimin değerleri haline gelen şehitleri, tarih ve halklar birer öncü kahraman olarak daima yüreklerinde yaşatır. Delal 33 yıllık emek ve kahramanlık yürüyüşüyle bunu çoktan sağlamış bir devrimcidir. İsimlerimiz biraz kimliğimiz gibidir. Her ne kadar biz seçmesek de…Sanki bize çizilen kadar çizgisinin bir tılsımı gibi benimsetilir. İlk isimlerimiz her ne kadar bize ait değilse de bilinçlendikçe, bakış açısı kazandıkça ve kendi seçimlerimizin sonucu olan eylemlere geçtikte yani bir iradeye sahip oldukça devrimin içine attığımız ilk adımla birlikte bir de yeni bir kimlik alırız. Bu kimlik yeni başlangıç ve içine girilen tarihi dönemecin önemini hemen akla getirir. Esma’nın Delal Nurhak’a doğru yol alışı da bir  hakikat arayışının ilk gizemli eylemi sayılır. Delal’i anlatmak kolay değil. Anlatılması gereken çok şey anlatılmayı ve aktarılmayı gerektiriyor. Elbette ki, O’nu anlatmanın en etkili yolu onu hatırlamak ve ütopyalarını gerçekleştirmektir. 13 Eylül 2019’dan beri aramızda olmayan Delal hevalimiz, yoldaşı Zilan ile birlikte yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Her ikisinin şahsında tüm devrim şehitlerini bir kez daha minnetle anıyoruz. Gerçeklerin demiyle aşk-ı niyaz ediyoruz.