Orman yangınları ve ekosistem

- Sultan GÜLSÜN
68 views
Ormansızlaştırılmış bölgeler ve ağaçların yok edildiği alanlar, yangınların başlaması için etkin rol oynamakta.   Ağaçların yaklaşık yüzde 60’ı, yani 12,5 milyon hektarlık alan, yangınlara karşı ‘Birinci Derecede Hassas Bölge’de yer alır.

Ağaçların kesilmesi, doğal yangınlara karşı arazinin koruyuculuğunu büyük ölçüde azaltabilir çünkü ağaçlar, orman tabanını nemlendirerek yangına karşı önemli bir koruma sağlar. Bu koruma olmadığında, orman tabanı kuru hale gelir ve yangın için potansiyel yakıt oluşturabilir. 

Orman yangınlarının etkileri

Ormansızlaşma, atmosferdeki karbondioksit ve oksijen dengesini bozabilir. Ağaçlar, karbondioksit emer ve oksijen salar; bu dengenin bozulması, yüksek karbondioksit seviyelerine ve artan sıcaklıklara yol açabilir. Bu durum, orman yangını riskini artırabilir. Orman yangınlarının, bal üretimini ve doğadaki hayvanların dolaşımını olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır. Orman yangınları, sera gazı salımına, hava kirliliğine ve yaşam alanlarının tahribatına neden olabilir; bu nedenle bilimsel uygulamalara odaklanılmalı ve ormansızlaşmaya dikkat edilmelidir.

Şırnak’ta ağaç örtüsü kaybı

Şırnak’ta 8 Ekim 2020’de “güvenlik gerekçesi” ile başlatılan ağaç kesimleri, 4 yıldır devam etmektedir. MA’nın haberine göre, Komate bölgesindeki köylülere askerlerin önceden “ağaçları kesin” talimatı verdiği, ancak köylülerin bu talebi reddettiği belirtilmiştir. Köylülerin uygulamayı reddetmesi ardından korucular devreye girerek ağaç kesimine başlanmıştır. Şırnak’ta, 2001-2023 yılları arasında Global Forest Watch verilerine göre 22 yıllık süreçte, ağaç örtüsünde yüzde 65 oranında (88 hektarlık) kayıp yaşanmıştır. Sistematik olarak gerçekleştirilen orman yakma faaliyetleri, orman yangınlarının uzun süre devam etmesine neden olabilir. 

Biyoçeşitlilik için risk

Orman yangınları, doğal ve doğal olmayan nedenlerden kaynaklanması dolayısı ile kritik ekosistem süreçleridir. Doğal olmayan nedenler arasında, askeri faaliyetlerden kaynaklanan “ağaç kesimi, orman yakma” gibi örnekler de bulunmakta. Ormansızlaştırma genellikle yanmaya uygun organik madde yığını bırakır. Bu durum, özellikle kuru koşullarda oldukça yanıcı olabilir ve orman yangınları için uygun bir zemin oluşturabilir. Yanan alanlar ve içindeki canlılar kalıcı olarak yok olabilir. Operasyonlar sırasında ekolojik açıdan hassas olan ormanlar yakılarak biyoçeşitlilik için büyük risk oluşturabilir. Orman yangınlarının küresel etkisi hem ani hem de geniş kapsamlı olabilir. Orman yangınları, hem insanların hem de hayvanların yaşamını tehdit edebilir, mal kaybına neden olabilir ve yerel ekonomileri olumsuz etkileyebilir. Ekosistem dengesi bozulduğunda, türlerin uyum sağlaması zorlaşabilir ve patojenik aktiviteler artabilir. Yangınlar, ormanlara kalıcı zararlar vererek karbon salımına yol açabilir. Orman yangınları, ekosistemdeki nemli mikro iklimleri etkileyerek orman dayanıklılığını azaltabilir. Orman yangınları için su temini hayati önem taşır; ancak kuraklık durumunda su kısıtlı olabilir. Kuraklık, yüksek sıcaklıklara neden olarak yangın riskini artırabilir. Bu durum, hızlı yayılan ve zor kontrol edilebilen orman yangınlarına yol açabilir. Yangınlar, suyun ani şekilde akmasına, toprağın erozyona uğramasına ve su döngüsünün dengesizleşmesine neden olabilir. Evler ve altyapı zarar görebilir ve üretilen duman, özellikle solunum yolu rahatsızlığı olan yerel halk üzerinde ciddi etkilere yol açabilir.
Orman yangınlarıyla mücadele etmek ve ardından yeniden inşa çabaları ekonomik açıdan zorlayıcı olabilir. CO2 emen ağaç sayısındaki azalma, bu emisyonların etkisini artırabilir. Ayrıca, orman yangınları çevreye uzun vadeli zararlar verebilir. Toprak erozyonuna, biyolojik çeşitlilik kaybına ve su döngüsünün bozulmasına yol açabilir. Ormanların yok edilmesi ve orman yangınları gibi iki tehdit ile mücadele ederken, politika değişikliklerinin önemi giderek artmaktadır. 

Sadece yüzde 4’ü doğal neden

Orman yangınları, iklim kriziyle mücadelede bilimsel anlayış sorunlarının varlığını göstermektedir. Orman yangınlarının şiddetli olması, yanlış zamanda veya sıklıkla meydana gelmesi, ekosistemin insan ya da devlet müdahalesiyle zarar gördüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Bu durumlar doğal yaşam için ciddi tehditler oluşturmaktadır. Küresel olarak, orman yangınlarının yalnızca yaklaşık yüzde 4’ü yıldırım gibi doğal sebeplere dayanırken, geri kalanları insan müdahalesiyle ya da kasti olarak çıkarılan yangınlardan kaynaklanan ekolojik yıkımdan kaynaklanmaktadır.

Yangına karşı savunmasızlık artıyor

Genellikle, ormanlar yangın sonrası etkileri kendi başlarına iyileştiremez. Yanmış alanlar ve içindeki bitki ve hayvanlarla birlikte tüm ekosistem geri dönüşü olmayan bir şekilde kaybolur. Küresel tür çeşitliliğini korumak için kritik olan tüm ekolojik bölgelerin yüzde 84’ü, değişen yangın yoğunlukları ve sıklıkları nedeniyle tehdit altındadır ve bu durum ekosistemde dengenin bozulmasına yol açar. Türlerin azalması veya yok olması yerine patojenik faaliyetlerde artış ve hızlı yayılma olasılığı yüksektir. Düzenli şekilde ormanların yakılması nitelikli ormanlık alan kaybına ve milyonlarca ton karbondioksit salımına neden olmaktadır. İklim değişiklikleriyle birlikte yangına karşı savunmasızlık artmaktadır.
Oluşan kül besin maddelerini yok eder ve toprağı aşındırır. Orman yangınları, orman dayanıklılığını zayıflatır, ekosistem içinde nemi tutan ve geri dönüştüren gölgelik altında nemli bir mikro iklim yaratma kapasitesini etkiler. Türkiye’de ağaç örtüsü kaybı, 2001-2023 yılları arasında 732 bin hektar olarak gerçekleşmiştir.

Ağaç örtüsü kaybı artıyor

Türkiye’de, 2001 ile 2023 yılları arasında ülke genelindeki tüm ağaç örtüsü kaybının yüzde 54‘ü 9 kentte gerçekleşirken Muğla, ortalama 9,04 kha’ya kıyasla 69,4 kha ile en yüksek ağaç örtüsü kaybına sahip olarak öne çıktı. 2000 ile 2020 arasında Türkiye genelinde ağaç örtüsünde 88,8 kha ( yüzde 0,65) net bir değişim yaşandı. 2000 yılı itibarıyla Türkiye arazi örtüsünün yüzde 9,2’si yüzde 30 ağaç örtüsüydü. Sadece yüksek güvenirlikli uyarılar dikkate alındığında bile 21 Ağustos 2023 ile 19 Ağustos 2024 arasında 1.765 yangın uyarısı rapor edilmiştir. Türkiye, 2001-2023 yılları arasında yangınlar sonucunda 104 kha ormanlık alan ve diğer tüm ekosistem kayıplarıyla birlikte 628 kha ormanlık alan kaybı yaşamıştır. 2021, yangınlar nedeniyle en fazla ormanlık alan kaybının yaşandığı yıl olup 27,0 kha ile tüm ormanlık alan kaybının yüzde 34’ünü oluşturmaktadır.

 

Referans: https://www.globalforestwatch.org/dashboards/country/TUR/?map