Sel olup akan kadınlar

- Hêja ZERYA
491 views
Rojava devrimi ana-kadın kültürü, emeği ve direnişinin toplumsallık gücünü açığa çıkaran bir kadın devrimi olarak Ortadoğu halklarına can veren ana rolünde. Ananın kalbi İmralı’da ve Zap’ta her türlü silaha ve özel savaş yöntemine karşı soykırım sistemini aşma ve Lozan yazgısını bozma direnişinde atmakta.

Kürdistan’da atan kalp dünya kadınları ve insanlığına kan-can taşıyarak özgürlük umudu, inancı ve direnişini beslemekte. On birinci yaşını süren kadın devrimi deneyimi kadın toplantıları ve konferanslarıyla Lübnan’dan Tunus’a, Arjantin’den Berlin’e bölge ve dünya kadın direniş deneyimiyle buluşarak 21. yüzyıla ana karakterini işlemeye devam ediyor. Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganının Rojhilat Kürdistanı’ndan İran’a tüm dünyada kadınların ve halkların ortak sesine, direnişine dönüşmesi kadın devrimi ruhunun etkisini göstermektedir.

Rojava’da hızlanarak büyüyen örgütleme çalışmaları
2022 yılı Rojavalı kadınların Önder Abdullah Öcalan ve gerilla direnişi etrafında kenetlendikleri, ‘Dem Dema Azadiye ye’ hamle ruhu ile bütünleştikleri bir yıl oldu. Kadın devrimini yükseltme temelinde kadın bilgisi, emeği ve direnişinin tarihsel, toplumsal temellerini güçlendirme, yaşam ve özyönetim gücünü açığa çıkarma ve örgütleme çalışmaları hız kazandı. Devletli sistemin halkları ve kadınları öncüsüz, örgütsüz bırakma saldırılarını Önder Apo’yu, gerillayı, kadın özgürlüğü ve demokratik ulus çizgisini sahiplenerek boşa çıkarmaya aktı bütün kadın enerjisi. Bu uğurda yaşamını fedaice devrimin harcına dönüştürenlerin mücadelelerine sahip çıkma ve izlerinde yürüyerek kültürel devrimi gerçekleştirmeye kilitlenen bir iradeleşme açığa çıktı. Yıl sonuna doğru ekolojiden ekonomiye, sağlığa, eğitimden kültüre, meşru-özsavunmaya, diplomasiye temel yaşam alanlarının yıllık toplantı ve konferanslarında güçlü tartışma ve kararlaşmalara ulaşıldı. Demokratik uluslaşmanın, toplumsal sözleşmeyi yaşama geçirmenin sorumluluğunu, öncülüğünü sisteme kavuşturma, örgütlülüğünü güçlendirme, devrimci halk savaşını geliştirme çalışmaları öne çıktı. Eşbaşkanlık sistemi ve eşit temsiliyeti cins bilinci, sevgisi ve mücadelesi ile geliştirmeyi, erkeği dönüştürmeyi esas alan eğitim, örgütlenme ve eylemler zenginlik ve derinlik kazanarak sürmekte.

İradeleşen kadından korkuyorlar
Delal Nurhak, Berîvan Zîlan ve Nagîhan Zîlan Akarsel’lerin inançla, bilinçle yürüdüğü yolda askeri, ideolojik, toplumsal, bilimsel çalışma ve direnişle özgür eşyaşamı ören devrimci süreç devam ediyor. Özgürlükçü zihniyeti, toplumsallığı geliştirme ve örgütlülüğe kavuşturma, savunmada ısrar kişilikleri Dilar Heleb, Kobanî ve Ronahî’nin, Mizgîn Kobane, Jîyan Tolhildan, Roj Xabur ve Barîn Botan’ların, Vîyan’ların, Zeynep Saruhan’ın katledilmesi devletli sistemin bilinçlenen, iradeleşen, örgütlenen, ordulaşan kadın, gençlik ve halktan korkusunu ortaya koymaktadır.

Jiyan Tolhildan’ın sözleri…
50 yıllık bir tarihin takipçisi olan YPJ’nin 21. yüzyıla damgasını vurduğunu, bir kimlik ve umut haline geldiğini söyleyen Jiyan Tolhildan ve yoldaşlarının hedeflenmesi tesadüfi değildir. Özgür kadın kimliği ve özgürlük umudunun giderek gerçeğe dönüşmesi ataerkil sistemin, egemen erkek zihniyetini hakim kılmak isteyen hegemonik güçlerin büyük korkusudur. YPJ’nin kuruluş yıldönümüne ilişkin Nujinha’ya konuşarak, “Yaşanan acıların cevabı özgürlüktür” iddiasını ortaya koyan Jiyan yoldaş; “Yaşam savunma olmadan olmaz. Bugün birçok kurum ve kuruluşumuz var. Buralarda yarıdan fazla kadın yer alıyor. Amacımız toplumumuzu yeniden inşa etmek. Bilim akademileri kuruldu. Bütün bunlar tarihimizi oluşturuyor” diyordu. Bu tarihten onur ve gurur duyan bir duruşla Rojava devriminin tüm dünyaya örnek olduğuna dikkat çekerek, “21. yüzyılda kadınlar toplumlarını yeniden inşa ediyor ve hiç kimse kadınların önünde duramaz. Kadınların önüne barajlar koyabilirler, ama kadınlar sel olup akacaklardır” inancını ve umudunu dile getiriyordu. Rojhilat’tan dünyaya akan ‘JIN, JIYAN, AZADÎ’ seli, zamanın ruhunu yakalayan ve yaşayanların tüm insanlığa nasıl ruh kattıklarını, sel olup aktıklarını göstermektedir.
Kadınların toplumlarda öncü olduğunu belirten Jiyan yoldaş, askeri yönü öne çıkmış olsa da YPJ’nin demokrasi ve eşitliği esas aldığına özellikle değiniyor. “Eşitlik ve demokrasi felsefemiz olmasaydı, tüm dünyayı etkileyemezdik” diyor. Kadın ordulaşması, toplumsal eşitlik ve özgürlüğün güvencesi olarak tarihsel rolünü oynamaya devam ederek toplumsal inşanın, demokratik toplumun temelini oluşturuyor.

Leyla Qasım’ın vasiyeti…
Jiyan’lardan Vîyan’lara, 17’lerden Jîna’lara, Rojhilat ve İran’a akarak yüzlerce şehit veren devrim heyecanı, coşkusu ve selinin önü alınamaz. Cinsiyetçi, dinci kalıpların ördüğü duvarlar, kafesler, kalıplar, yaşam özünü hapseden çelikten kabuk parçalanmakta ve yaşam rengi sarı, yeşil, kırmızı beyazın içinden sıyrılarak yeniden bayraklaşmakta. İdam edilmeden önce yanına ulaşmayı başaran annesine; “Bizim ölümümüzle binlerce Kürt insanı uyanacak. Özgürlük bayrağımız dalgalanacak” diyen Leyla Qasım sözlerini, “Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar” vasiyeti ile tamamlar. Jiyan da acılarımıza özgürlüğümüzü sağlayarak cevap olma sorumluluğumuzu dile getirmişti. Leyla Qasım’ın vasiyeti hakikat olmakta, özgürlüğe salınan saçlar sembolleşerek özgür toplum ve yaşam bayrağına dönüşmektedir. Leyla’lardan Jiyan’lara, Zilan’lara kurulan direniş köprüleri, ateşlenen beyin, yürek ve bedenler özgür yaşamın yolunu aydınlatmakta, yüzyılımızı kadın devrimleri yüzyılına dönüştürmekte. Ataerkil zihniyetten, devlet ve iktidara bulaşan erkek aklının yarattığı kavram, kuram ve kurumlardan boşanarak bu yolun yolcusu olanlara selam olsun. Gerilla sevgisi, aşkı, umudu, özlemi, direnişini toplumsal bir kimliğe dönüştürerek beyin ve yürekleri özgürlük meşaleleriyle aydınlatanlar hep var olsun. Başaklaşan saç örüklerinden beslenen bereketli toprağımıza bağlı kalmak, kırım-katliam gerekçesi yapılan her bir saç telini özgürlük bayrağına dönüştürmek andımız olsun.