Yürüyen devrimci asalet: Sakine Cansız

- Çiğdem Doğu
191 views
Sakine Cansız ismi, Kürdistan’da özgür kadınlık kimliğinin doğuş ismidir. Ki doğan bu kimlik, büyük bir direniş ve mücadele sonucu ortaya çıktığı için kendi sınırlarını da aşıp Ortadoğu ve dünya kadınları için de bir kimlik haline gelmiştir. Hepimize örnek olan, bilinç, sevgi, umut ve mücadele kaynağı olan Sakine arkadaşı ve birlikte şehit düştüğü Fidan ve Leyla arkadaşları şehadetlerinin 12. yıldönümünde, yine Kadın Hareketi öncülerimizden Evîn Goyî’yi şehadetinin 2. yıldönümünde büyük sevgi, minnet ve özlemle anıyorum. 

Sakine arkadaş PKK’nin ilk kuruluş aşamasından itibaren mücadele içerisinde yer alıp özgür Kürtlük ile özgür kadınlık hakikatini kendinde sentezleyen bir çizgiyi, kimliği ifade etmiştir. 

İki kimliğin en özlü temsili

Tarihsel içeriğine baktığımızda, hem Kürtlük ve hem de kadınlık, esasında evrensel potansiyel ve dinamikleri barındıran gerçekliklerdir. Tarih boyunca Kürtlükte ve kadınlıkta ortaya çıkan gelişme veya gerilemeler hiçbir zaman kendisiyle sınırlı kalmamış, bilakis sınırlarını aşan, sınırlar ötesine taşan gelişmelere yol açmıştır. İşte Sakine arkadaşın şahsında bu her iki kimlik en özlü, en güzel ve anlamlı bir biçimde bütünleştiği için, O’nun söylediği her söz, attığı her mücadele adımı, geliştirdiği her direniş, hem özgür Kürtlüğün ve hem de özgür kadınlığın büyümesine, gelişip yayılmasına yol açmıştır.  Çocukluğundan, genç kızlığından itibaren asi, ele avuca sığmaz karakteriyle geleneksel aile, feodal kültür, cinsiyetçiliğe karşı bir duruş içinde olan Sakine arkadaş, Önder Apo ve Kürt Özgürlük Hareketi çizgisiyle buluştuğunda özgürlük arayışını yeni bir mecraya akıtmıştır. Ve bu yeni mecrada özgürlük arayışı; ideoloji, partileşme ve örgütlülük bilinciyle buluşup süreklilik ve zafer tarzına dönüşmüştür. 

Kadın devriminin tohumlarını attı

Önce Apocu grup içinde, daha sonra Kürt Özgürlük Hareketi’nin kuruluş ve gelişim aşamalarına en aktif ve etkili bir biçimde katılarak kadın öncülüğünü gerçekleştirmiştir. Hareket henüz grup aşamasında iken özellikle kadınların bu mücadeleye katılması açısından özel bir duyarlılığı ve çabası olmuştur. Önder Apo bu nedenle kadınla ilgili konular ve sorumluluklarda Sakine arkadaşı hep muhatap aldı. Bu anlamda Kürt Özgürlük Hareketi içinde gelişen kadın mücadelesinin tohumlarının Sakine arkadaşın kişiliğinde ve katılımında saklı olduğunu muhakkak belirtmek gerekir. O dönemin Kürdistan ve kadın gerçekliğini göz önünde bulundurduğumuzda bunun ne kadar isabetli bir belirleme olduğunu görebiliriz. Önder Apo’nun Sakine arkadaşın şahadetinden sonra belirtmiş olduğu “Sakine’nin hayatı örnektir. Kadının özgürleşmesi, Sakine’nin mücadelesidir” tespiti, bu gerçeği çok çarpıcı bir biçimde ifade etmektedir. Sakine arkadaş grup aşamasında rol oynadı, PKK’nin kuruluş kongresine katılarak tarihi bir katılım gerçekleştirdi, ardından düşmanın gelişen operasyonlarında tutuklanarak zindanda tarihi bir direniş geliştirdi. Bu direniş, PKK’nin PKK olmasında, PKK’nin bir kadın partisi olmasında ve yine gerilla atılımının kadın renginde gelişmesinde itici güç ve köprü olma rolü oynadı. Kadın tarihimizden çok iyi biliyoruz ki gerilla mücadelesi, mücadeleyi dağa taşırma, tartışma ve kararlaşmasının yaşandığı süreçlerde, feodal, kadının savaşabileceğine, direnebileceğine inanmayan erkek yaklaşımları vardır. ‘Kadınlar dağa gitsin mi gitmesin mi’ tartışması vardır. Bu tartışmada Önder Apo kadınların savaşabileceğine dair güven içindeyken ve desteklerken, erkek arkadaşlarda ağırlıklı inanmayan, şüpheyle bakan yaklaşımlar ön plandadır. 

Direnişi kadınlara cesaret verdi

Kadın açısından da istek olmakla birlikte bir özgüven sorunu vardır. Ancak Sara arkadaşın zindanlardaki korkusuz ve kahramanca direnişi, kadınların da gerillalaşması, dağa çıkması açısından güven verici, daha cesaretlendirici bir etki yaratmıştır. Bu direniş aynı zamanda kadınların dağda mücadele yürütme kararlılığı ve talimatı olmuştur. Nasıl ki Mazlumların, Ferhatların ve Hayrilerin direnişi, Kürdistan’da gerilla mücadelesinin temel itici gücü ve talimatı olmuşsa, Sakine arkadaşın zindan direnişi de kadın yoldaşların dağla gerilla olarak buluşması açısından cesaret ve güç veren, umut yaratan itici güç olmuştur. Bu nedenle YJA STAR aynı zamanda Sakine yoldaş demektir; O’nun yılmaz, cesaretli, bilinçli ve baş eğmeyen duruşu YJA STAR’ın yenilmeyen kimliği haline gelmiştir. 

Kürdistan’da bir Sakine efsanesi

Kürdistan gibi bir coğrafyada daha yaşarken bir kadın kahraman haline gelmek herkese nasip olmaz. Sakine arkadaşın Amed zindanlarında eşi benzeri görülmemiş işkencelere karşı bir kadın olarak boyun eğmez direnişi, faşistleri yargılayan söz ve bilinç gücü, akıllara durgunluk veren cesareti, inadı, ısrarı, Kürdistan’da bir Sakine efsanesine yol açtı. Bu büyük kadın yiğitliği, yurtsever ailelerde bir Sakine dönemini geliştirdi. Yurtsever ailelerin birçoğu doğan kız çocuklarına Sakine ismini vermeye başladılar. Ki bunun çok büyük bir anlamı vardır. Sakine arkadaş daha yaşarken onurlu kadın kimliğiyle, direnişiyle, tarzıyla, üslubuyla ismini çoğaltabilmeyi başaran bir arkadaştır. “Kadının adı yok” denildiği bir dönemde, kadının adının nasıl var olduğunu, var olacağını kanıtlayan bir hakikati yaratmıştır. Bu, öyle söylenildiği veya yazıldığı gibi kolay değildi elbette. Yurtseverlikle kadın özgürlük bilinci Sakine arkadaşın çizgisinde buluşarak, Kürt kadınının adını, varlığını, bedenini ve ruhunu var etti, anlamlaştırdı, güzelleştirdi.

Hem kavga hem sevgi kadını

“Hep kavgaydı yaşamım” cümlesiyle yaşamını özetleyen Sakine arkadaş, Kürdistan’da bir kadının en küçük bir kazanımı bile kavgayla kazanacağının derin farkındalığını yaşadı. O’nun bu büyük kavgası bir kişiden çıkıp milyonlarca kadının kavgasına dönüştü. O’nun kavgası düşmanlarına karşı tavizsiz, sürekli ve intikam doluyken, yoldaşlarına ve dostlarına karşı anlam, sevgi ve saygı doluydu. Bitip tükenmeyen bir enerjiyle, heyecan ve coşkuyla, daha doğrusu aşkla çalışmalara katılmasını; yoldaşlarına tutkusunu, dağlara, topraklarına, topraklarının ağacına, suyuna, çiçeğine aşkını hakkıyla anlatmak çok zor. Tanrıçaların o müthiş diyalektiğini, hem düşmanlarına korku salan ve hem de toplumuna sevgi saçan, çözüm yaratan diyalektiğini kişiliğinde çok anlamlı bir biçimde yaratmıştı. Mütevazi, insanı ve toplumu tüm çeşitliliğiyle, farklılığıyla kavrayan ve yüreğine alabilen, sevgisini de eleştirilerini de hiçbir biçimde esirgemeyen, devrimciliği çok ince bir terazi ayarında insandan doğaya her şeye, her zaman ve mekana uyarlayabilen bir kadın kimliği. Bir insanın anlamlı yaşam hakkını koruyup savunduğu kadar bir çiçeğin, bir dalın, bir hayvanın yaşam hakkını da koruyup savunan bir incelik… 

Kusursuz bir güzellik arayışı

Büyük bir titizlik; kendisinden başlayarak yaptığı her işi, yaşadığı ortamı, yoldaşlarını temiz tutma felsefesi… Büyük bir etikle kusursuz güzellik arayışı ve hayata geçirme çabası… Dinmek bilmeyen, yerinde durmayı bilmeyen bir enerji yoğunluğu. Usta bir ilişki sanatçısı. Yaman bir kavgacı. Önder Apo’yu kavrama yetkinliği, çabası, ideolojik, politik hakimiyeti, buna göre süreçleri ve yaşananları doğru okuyabilme gücü… Öğretmenliğini göstermeden usta bir öğretmen, doktorluğunu göstermeden usta bir doktor, iktidar olmadan yoldaşlarına güç olan, pusula olan, yaralarına derman olan bir yoldaş. İnsanın yüreğindeki, ruhundaki gölgeleri, karartıları gören ve ışığıyla aydınlatan, sıcaklığıyla kavrayan bir göz. İnsanın içini ısıtan ses tınısı, söz gücü, sevgiye akan dil ustalığı… Bir de asaleti. Saçından ayak tırnaklarına kadar kavga ve sevgi dolu olan kişiliğinin duruşunda, davranışında, sesinde, tarzında ve yürüyüşünde yarattığı o asalet. Saraylarda değil toplumsal kavganın tam da ortasında boy veren o derin asaleti görülmeye ve tanınmaya değerdi. Kürdistan’ın o en zorlu dik dağları, tepeleri kadar dik yürüyüşüyle adeta dağlarla yarışırdı. 

‘Beni dağlar korur’

Sakine yoldaşla ayrılırken son görüşmemizde “Beni en iyi Kürdistan dağları korur” demişti. En büyük aşkından, dağlardan, topraklarından uzaklaşıyor olmak, büyük bir acıydı O’nun için. Kapitalist modernitenin başkentlerinden birinde Türk faşist güçlerince katledilmesi, bizler için çok ağır ve büyük bir acı oldu. Ancak Sakine arkadaşın bizlere öğrettiği, acıları daha büyük mücadele gücüne dönüştürmek, inatla, ısrarla başarıya kilitlenmektir. Şimdi biz Sakine arkadaştan aldığımız güçle, bilinçle, cesaret ve umutla mücadelemizi daha büyütmeye, O’nun tohumlarını atıp büyüttüğü kadın özgürlük mücadelesini dünyanın her yerine yaymaya çalışıyoruz. Kadın ordulaşması gibi, kadın partileşmesi, kadın konfederalizmi, Jineolojî de Sakine demektir. Sakine yoldaş ölümsüzlüğünü bir de yaratmış olduğu bu kadın mücadelesiyle, bu mücadelenin yayılması ve etkili hale gelmesiyle ispatlamıştır. O ölümsüzlüğüyle kadınlara, halklara yol göstermekte, yolu aydınlatıp güzelleştirmektedir. Bu yolda O’nunla yürümek ise coşkulu, aşklı ve başarılı yürümektir. O’na, arkadaşlığına, yaşam ve mücadele tutarlılığına layık olmak bir onurdur.
Sakine, Fidan, Leyla ve Evîn arkadaşların anılarına özgürlükçü, eşitlikçi ve anlamlı bir dünya inşa etmenin mücadelesini başarıya taşıyarak cevap olacağımız çok açık ve net bir gerçektir. Bu sözü bir kez daha veriyoruz. 

*KJK Yürütme Konseyi Üyesi