Küresel tehdit Covid-19 pandemisi nedir?

- Newaya Jin
499 views

Coronavirüs pandemisi tüm dünyanın başlıca gündemleri arasında. Zira ölümcül etkileri nedeniyle herkesin en çok ilgili olduğu odak noktası.

İlk olarak 1960’lı yıllarda görülmeye başlanan Coronavirüsün yeni türü 2019’un Aralık ayı sonlarında Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıktı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün coronavirüsü “pandemi”si olarak sınıflandığı hastalık dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bu pandemi sonucu şimdiye kadar binlerce insan hayatını kaybetti. Yüzlerce bilimsel araştırmanın gerçekleştirildiği salgına karşı aşının bulunmasının ise 12 ile 18 aya kadar zaman alacağı tahmin ediliyor. Akciğer hastalığına neden olabilen yeni tip coronavirüs Covid-19, tedavi edilmediğinde ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu gibi hastalıklara da yol açmakta.

Asya merkezli yayılan virüs şuana kadar 169 ülke ve bölgede tespit edildi. Tüm dünya genelinde (30 Mart itibariyle) Coronavirüs salgınına yakalananların sayısı 730 bini aşarken, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 34 bini aştı. En ağır bilanço ise (10 bini aşkın ölü vakası ile) salgının Avrupa’daki merkezi İtalya’da yaşanmakta. Türkiye’de ise coronavirüs vaka sıyısı 10 bini aşarken , can kaybının da 130’u aştığı bilgisi hükümet yetkililerince paylaşıldı. Ancak sağlık örgütleri Türkiye’de vaka ve ölü sayısının daha çok olduğunu tahmin ediyor.

Nasıl ortaya çıktı?

Çin’in Hubei eyaletinde yer alan Wuhan şehrindeki “Huanan” isimli bir deniz ve et ürünleri pazarından kaynaklandığı düşünülen yeni virüsün, daha önceki yıllarda salgına neden olan SARS ve MERS gibi Corona tipi virüs ailesine mensup olduğu belirtiliyor. SARS ve MERS’e göre daha hızlı yayılan mevcut Coronavirüsün öldürücülüğü ise önceki virüs salgınlarına göre düşük. Uzmanlar söz konusu virüsün öldürücülük oranını yüzde 2.0 ile 3.1 arasında tahmin ediyor.

Semptomları nelerdir?

Covid-19 pandemisinde en çok gözlenen semptomlar; yüksek ateş, kuru öksürük, solunum güçlülüğü ve ihsal. Böbrek yetmezliğinden dolayı ölüm riski de taşımakta.

Nasıl bulaşıyor?

Covid-19 salgınında en temel risk unsuru toplumsal alanlarda virüsün bulaşıcılığının yüksek/hızlı olması ve 65 yaş ve üzeri, bağışıklık sistemi düşük, ve kronik akciğer hastalığı, astım, KOAH, kalp/damar hastalığı, böbrek, hipertansiyon ve karaciğer hastalığı olanlar ile bağışıklık sistemini bozan ilaçları kullanan insanların üzerinde ciddi sağlık sorunları oluşturarak insan hayatını tehdit ediyor.

Covid-19 virüsünün tam olarak insandan insana bulaşma yolunun moleküler mekanizması şu anda çözülmüş olmasa da, genel olarak solunum yolları hastalıklarının bulaşma prensibi benzerdir. Solunum yolları hastalıkları, damlacık saçılması ile yayılır.

Kimler risk grubunda?

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre canlı hayvanlarla uğraşanlar (özellikle Uzak Doğu bölgesinde) en büyük risk altında olanlardır. Bunun haricinde hasta kişilerle yakın temas halinde olan aile bireyleri ve sağlık görevlileri de yine Coronavirüs risk gurubunda yer alır. Ölüm oranları açısından ise 65 yaş üstü grup daha yüksek risk altındadır.

Tedavisi?

Maalesef şuana kadar yüzlerce araştırma yapılmasına rağmen henüz gerekli tedavi ve aşı bulunamadı. Covid-19 pandemisi bir bakteri olmadığı için antibiyotikler işe yaramaz. Ana tedavi, semptomatik tedavidir. Her virüs gibi Coronavirüste de bağışıklık sistemini güçlü tutmak (yeterli kaliteli uyku, dengeli beslenme ve fiziksel aktivite) önemlidir.

Ne tür önlemler alınmalı?

Coronavirüsü dünyada yayılmaya devam ederken alınan önlemler insanların hayatlarını derinden etkiliyor. Coronavirüs salgınının yayılma hızını azaltmanın en etkili yolu, herkesin diğer insanlarla daha az görüşerek, kalabalık ortamlara daha az girerek virüsün toplum içinde bir kişiden diğerine geçişini yavaşlatması. İşiniz elveriyorsa evden çalışmanız, mümkün değilse de diğer insanlarla aranıza mesafe koyacak şekilde çalışmanız buna yardımcı olur. Bir süre dışarı çok az çıkarak hayata devam edebilmek için ihtiyaç duyacağınız malzeme ve ilaçları evinize almanız faydalı olur. Vücudunuza girmemesi için dışarda olabildiğince az nesneyle temas edin. Elinizi yüzünüze götürmeyin, sık sık ellerinizi yıkayın.

Dünya Sağlık Örgütü, virüse karşı mücadelede en etkili yöntemin ellerin sık sık yıkanması olduğunu vurguluyor. ABD’de Ulusal Sağlık Enstitüsü adına yapılan bir araştırma, coronavirüsün havada 3 saat, plastik ve çelik yüzeylerde ise 3 güne kadar canlı kalabildiğine işaret ediyor. İnsanlarla aranıza iki metre mesafe koymaya çalışın, el sıkışmadan ve sarılmadan selamlaşın.

Maske ne zaman kullanılmalı?

Eğer dışarı çıkmanız kaçınılmazsa ve hastalık belirtileri gösteriyorsanız, virüsü diğer insanlara bulaştırmamak için maske takın, öksürürken kolunuz ile ağzınızı kapatın. Fakat hastalık belirtisi göstermiyorsanız maske takmanız tavsiye edilmiyor. İngiliz Akciğer Derneği, maskelerin Coronavirüse karşı ne kadar koruma sağladığının henüz bilinmediği için, maske takmayı önermediklerini aktardı. Hatta, akciğer sorunları yaşayan kişilerin maske takması, nefes almalarını da zorlaştıracağı için takmamaları tavsiye ediliyor.

Yüksek risk grubundakiler ne yapmalı?

Yüksek risk grubundaysanız dışarı çıkmadan önce iki kere düşünün. 70 yaş üzeri insanları kronik akciğer, kalp, böbrek, karaciğer ve dalak sorunları yaşayanlar, AIDS ve diyabet hastaları ile kemoterapi görenler bu grupta yer alıyor. Önümüzdeki günlerde sadece İngiltere’de yüksek risk grubundan toplam 1 milyon 400 bin insanın virüsten olumsuz şekilde etkilenmesi bekleniyor. Bu sebeple bu kişilere İngiltere’de 12 hafta karantina uygulanması planlanıyor. Risk grubundaysanız evden çıkmayarak ihtiyaçlarınızı internet üzerinden gidermeye ve ailenizden, arkadaşlarınızdan destek almaya çalışın.

Cep telefonunuza dikkat!

Gün içersinde ve özellikle de dışarıdan evinize döndüğünüzde cep telefonunuzu ve kılıfını dezenfekte etmeyi de unutmayın. Cep telefonları, bütün gün üzerinde virüs ve bakteri biriktirebiliyor. Bu cihazların üzerinde virüsler saatlerce yaşayabiliyor. Telefonları ağzımıza yaklaştırdığımız düşünülürse cihazları temiz tutmak için ayrıca çaba harcanması gerekir.

Evde nelere dikkat edilmeli?

Kendinizi evinizde karantinaya aldıysanız, evinizi paylaştığınız insanlarla yakın mesafeye dikkat edin. Uzun süre evden çıkmamak pek çok kişi için sıra dışı ve olabildiğince sıkıcı bir durum. Fakat bu yöntemin hayati önemde olduğunun bilincinde olmak önemli.

Bağışıklık sistemi nasıl güçlendirilebilir?

Bedeninizin hastalıklara karşı daha iyi mücadele edebilmesini sağlamak için bağışıklık sisteminizi güçlü tutmanız önemli. Bunun için dengeli beslenme, düzenli uyku ve egzersiz önemli. Sigara ve alkol kullanımı ise bağışıklığı düşürücü etkiye sahip. Grip aşısı yaptırmak da, Coronavirüse karşı sizi korumasa bile normal gribe karşı koruyarak aynı anda iki virüsü kapmanız halinde daha kolay atlatmanıza yardımcı olur. Grip belirtisi gösteriyorsanız, anti-inflamatuar ilaçlar yerine parasetemol kullanmanız tavsiye ediliyor.

Doğru beslenme

Coronavirüsle mücadelede alınacak önlemlerin yanı sıra dengeli ve doğru beslenmenin önemine işaret eden uzmanlar, bağışıklık sistemin güçlendirilmesi için tavsiyelerde bulunuyor. Uzmanlar, bağışıklık sisteminin güçlenmesi için demir, çinko, Omega 3, B12, probiyotik ve sirke kullanımının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Uzmanlara göre, demir içeren kırmızı et, yumurta, kuru meyveler, kuru baklagillerin yanı sıra Omega 3 içeren uskumru, somon, sardalye ile ceviz badem ve yeşil yapraklı sebzeler bağışıklık sistemini güçlendiriyor.