Soykırım kıskacını aşmanın yolu

- Hêja ZERYA
133 views
Lozan’ın, tarihin karanlık sayfalarına gömmek istediği Kürt ulusu ve Kürdistan ülkesi makus talihini yendi. “Kürdistan burada meftundur” diyerek dört parçada yürütülen inkar ve imha siyasetinin başını çeken TC sömürgeciliği karanlığı ve katliamcılığının acımasız yöntemleri ve saldırganlığı ile ayakta kalmaktadır.

Kürdistan halkı, gençliği ve kadını “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganı eşliğinde özgürlük mücadelesini yükselterek, mezara gömülmek istenen Kürdü ve mezarlığa çevrilmek istenen Kürdistan’ı insanlık onurunu temsil eden yüceliğe eriştirdi. Soykırım sistemi ile tarih sahnesinden silinmek istenen Kürtlük, bugün insanlık ve kadın tarihini aydınlatarak iyilik, güzellik, doğruluk tarihini yazmaya devam etmekte, özgür yaşam ve toplum değerlerine ihanet içinde olanları kendi lanetinin karanlığına gömmektedir. Kötülük, çirkinlik ve yalana dayalı erkek-devlet paradigmasını aşarak özgür toplum paradigmasına yol aldırmaktadır.

Direnen insanlık direnen Kürdistan gerçeğinde anlam bulmaktadır

2023 yılı Önder Apo şahsında özgür insan, özgür Kürt olmakta ısrarın kıyasıya mücadelesine tanıklık etti. Lozan Antlaşması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında İmralı soykırım sistemi tüm Kürdistan’a yayılarak Kürt soykırımını tamamlama stratejisi derinleştirildi. Savaşı, sömürgeciliği, köleliği, insansızlaştırmayı ve asimilasyonu bir kader olarak dayatan küresel hegemonik sisteme karşı Önder Apo etrafında kenetlenen halklar, insanlık değerleri, hakikati ortaya çıkmaktadır. Direnen Kürdistan direnen kadın ve insanlık olarak dile gelmekte, parçalanan ve yitirilmek istenen hakikatin dili olmakta, toplumsallığın bitmeyen, yitmeyen gücünü haykırmaktadır. Komplocu sistem ve zihniyete karşı 74 ülkeden özgür, eşit, demokratik yaşamdan yana olan insanlığın, Önder Apo’ya özgürlük Kürdistan’a statü hamlesine katılmaları bu gücün ifadesidir. Direnen insanlık direnen Önder Apo ve Kürdistan gerçeğinde anlam ve yaşam bulmaktadır. Jin Jiyan Azadî felsefesi ile yükselen kadın devrimi etrafında umut ve özlemlerini, direniş gücünü birleştiren aynı insanlık tavrı giderek yayılmakta, 21. yüzyılın kadın yüzyılı olmasından yana irade beyanında bulunmaktadır. 21. yüzyıl renklilik, farklılık, çeşitliliğin zengin, demokratik dilini yakalayarak halkların ve kadınların onur ve özgürlük yüzyılı olarak şekillenmektedir.

Kadın özgürlükçü toplum değerlerinin gücü

Önder Apo’nun geliştirdiği özgür yaşam paradigması ve kadın devrimi tıpkı bir kök hücre görevi görerek bütün vücudun hastalıklarını iyileştirip yaralarını sağaltır gibi insanlığa kapitalizmin, liberalizmin kanserli yaşamı ve sisteminden kurtuluş yolunu göstermekte, örmektedir. Sahte, sanal, bireyci yaşam ve özgürlük anlayışı yerine toplumsallığın sağaltıcı gücünü, hakikatini ortaya çıkarmakta, özgür birey ve toplum olmanın biricikliğini temsil etmektedir. Kürdistan’da gelişen özgürlük mücadelesi ve Rojava devriminin bir kadın devrimi olarak bu düzeyde ilgi çekmesi, demokratik kadın ve halklar konfederalizmine öncülük ederek yeni enternasyonalizm anlayışının gelişimine hizmet etmesi bu yüzdendir. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum değerlerinin gücü devletli uygarlık tarihinin karanlık, çirkinlik, kötülük ve yalana dayalı çizgisini aşmakta, ahlaki-politik-estetik topluma nefes aldırmakta,  canlanmasına, gelişimine katkı sunmaktadır.

Küresel sermaye güçlerinin işbirliği

Bu yılın temel çalışmalarının ve çatışmalarının kadın paradigması olan demokratik modernite paradigması ile erkek-devlet paradigması, kölelik ve özgürlük paradigması ekseninde yoğunlaşması tarihsel çatışma ve dönüşüm anı’nın karakteriyle ilgilidir. Krizin ve kaosun yoğunlaştığı nokta paradigmasal savaş ve çözüm noktasıdır. Diğer türlüsü geçici, yanıltıcı, sahte çözüm anlamına gelir. Demokratik toplum ve demokratik ulus çözümü yerine devletçi çizginin hakim olması demektir. Paradigmasal düzeyde verilmeyen ve kazanılmayan bir savaş sahte özgürlük ve tarihi yenilginin kapısını aralar, ulus-devlet çizgisine çıkar. Kürdistan’da savaş, işgal, kadın katliamları, göçün ve demografik değişimin bu düzeyde dayatılması, kimyasal ve yasak silahlarla gerillaya saldırıyı günlük savaş biçimine dönüşmesi savaşın bu karakteriyle bağlantılıdır. Bu savaşı pervasızca yürüttüren TC sömürgeciliğine ses çıkarılmaması, küresel sermaye güçleri ile işbirliğinin kanıtıdır.

Ana-kadın kültürü, ikinci tarım devrimini beslemekte

Tarihin en gerici küresel faşizm ittifakına karşı halklar, kadın ve insanlık değerlerinden, onurlu ve özgür yaşamdan yana olan ahlaki ve politik toplum ittifakı gelişmektedir. İnsanlığın yüreği ve vicdanı şer güçlerine karşı iyilik-doğruluk-güzellik ittifakı olarak çıkmakta, kadın ve toplumsal özgürlük değerlerinin temsilinde ısrar etmektedir. Ana-kadın kültürü zamane hain, kurnaz ve yalancı erkek tanrılarına karşı ikinci kadın, köy-tarım devrimini beslemeye devam etmektedir. Kapitalist endüstriyalizme, modernite kültürüne yenilmezliğini ispatlamakta; emek, üretim, zenginlik ve yaşam kaynağı olmaya devam ettiğini göstermektedir. 2023 yılı kapitalist modernist sisteme ve ulus-devlet canavarına karşı ana-kadın kültürü ve inancına ihanet etmeyen Önder Apo ve kadın devrimi yılı olmuştur. Jin Jiyan Azadî felsefesi ve yaşam kültürü 21. yüzyılın yükselen değerlerine, karakterine damgasını vurarak gelecek yıl ve yılların yönünü belirlemektedir.