Tekmeyi basmaktan çekinmeyiz

- KAKTÜS
147 views

Adamın biri ansızın eşiyle odasını ayırıyor. Sabaha kadar telefonda birileriyle yazışıyor. Sonra yazışmalarını göz göre göre siliyor. Sorulan sorulara kısa net yanıtlar veriyor. Kadın soruyor: “Neden bu odada yatıyorsun? Bizim bir odamız var, odanda yatsaydın.” Cevap: “Hastaydım, seni rahatsız ederim diye burada yattım.” Ne düşünceli bir eş! Kendisi hastadır, eşi rahatsız olmasın diye başka bir oda yatmaya karar vermiş. Wııış senin duyarlılığını yesinler. Eee kadın yememiş olacak ki; “Madem rahatsızsın niye sabaha kadar birileriyle yazıştın, uyuyup dinlenseydin?” Cevap: “Ooo ne sorgu memuru gibi soruyorsun, işim vardı.” İşin!? Emin misin? Sabahın körüne kadar mı? Ağzının üzerine iki tane geçirecem dişleri dökülsün vallah…

İşte böyle sevgili okuyucu, tüm sorulara cevabı küme düşürtüyor. Diyalogların kalitesi kaldırım taşı gibi. Kadın ne yapsın; altan alıyor, yandan alıyor, üssten alıyor çözüm bulamıyor. Sorunlar, kuşkular, şüpheler için için kemiriyor. Olmuyor, kadın “boşanalım” diyor. Adam, “Yok ben boşanmam, seni seviyorum. Sen yanlış anlıyorsun” diyor. “Eğer boşanırsan yaşayamam” diyor. “Yaşayamam” (!!!) Hangi Arabesk filiminden fırladın bra? İca “yaşayamam” nedir? Bal gibi de yaşarsın, yaşayabiliyorsun. Lafa bak; “Seni seviyorum.” Yalan, külliyen yalan. “Benim hayatımda senden başkası yok” diyor adam. Ulan itler işesin suratına, peki bu telefondaki fotoğraflar ne? Bu ablalar, bacılar, kız kardeşler uzak akrabalar tarafından bile tanınmıyor. Hani sen dahil yanındakiler giyinik olsa, bir ihtimal “iş arkadaşları” derdik, o da yok. Ne olacak? Hani “Senden başkası yok” diyordun. Seni zorla mı o fotoğraf karesine koydular? Yuh yani, hem de binlerce kez yuh!

Şimdi böyle bir adamı eşşek sudan gelinceye kadar dövmez misiniz? Ulan terbiyesiz, sen kendini akıllı mı sanıyorsun? Bu akıllı bir insanın işi midir? Karşıdaki sana biraz değer veriyor, hatta acıyor diye onu ahmak mı sanıyorsun. Seni bırakamaz mı sanıyorsun? Herkesin bir dayanma noktası vardır. O dayanak noktasına gelip dayandın mı,  ölüm de olsa kopuş olur. Siz söyleyin sevgili okuyucu, böyle bir adama ne yapmak lazım? Hasta mısınız, çekip gidecekseniz gidin. Ne o öyle, “Ben ayrılmam” havaları. Gel diyor gelmiyorsun, git diyor gitmiyorsun? Ne istiyorsun? “Özgürlük” fazla mı geldi? Rahatlık mı battı? “Canım isteyince geleceğim, istemeyince gidip komşuda uyuyacağım.” İş midir bu? Git, “komşudan” gelme. (Komşu kavramı burada mecazen kullanılmıştır.) Mümkünse yatağını döşeğini de al götür. Gidişin ola, dönüşün olmaya. Merak etme arkandan üzülecek insan yok.

Gerçekten sevgili okuyucu, bazı erkekler eğitilmez. Bir de ‘devrimci, demokrat’ ayağına yatmıyorlar mı, yeminle ayağımın altına alıp ezesim var. Yok yok, size “özgürlük” fazla gelmiş. Bir faşisti anlayabilirim; adam ırkçı, dinci, cinsiyetçi. Dinen dört, uçkuruna düşünlük derecesine göre ise sayısız kadını “Helali” sayabilir. Onlara şiddet uygulayabilir, öldürebilir. Ama bunu sosyalizme inanmış, özgürlük ve insanlık değerlerine asılmış devrimci, demokrat biri yapamaz. Devrimci, demokrat erkek dediğin biraz ahlaklıdır, kültür ve terbiye sahibi kişidir. Bu özelliklerden hiçbiri yoksa en azından tutarlı olmalıdır. Şerefsizse, bizim suratına vurmamızı beklemeden “şerefsizim” diyebilmelidir. Cidden öfke duyuyorum ‘devrimci demokrat’ erkeğin duruşuna. Bu nasıl bir duruştur? Hiç kendinizden utanmıyor musunuz? Neden üstünüze düşen görevi yapmıyorsunuz? Çevrenizde eşini döven, aldatan, cinsiyetçi, tacizci erkekler var. Allahınıza siz onlarla nasıl bir bağ kurabiliyorsunuz? Nasıl kabul edebiliyorsunuz? Nasıl içinize sindirebiliyorsunuz, birlikte çalışabiliyorsunuz? Bu nasıl bir kirlenme halidir? Size söylüyorum; ‘biz devrimciyiz, özgürlükçüyüz’ falan filan demeyin. Cinsiyetçiliği besleyen her erkek; eşit, özgür temeller üzerinde şekillenen kadın özgürlükçü devrime, gönlü istemese de karşıttır. Yani devrim karşıtıdır. İster kabul edin ister etmeyen, niyetinizin de canı cehenneme! Siz eşitlik, özgürlük, demokrasi karşıtısınız. Hele oturun o kafanızdan geçen tüm fikirleri bir gözden geçirin, ne kadar gerilediğinizi göreceksiniz. Açık söylüyorum, çok gerisiniz. Ve bunu düzeltmek sizin sorumluluğunuz. Her hatanızı, her eksiliğinizi kadının duruşu, sorumlulukları, rol misyonuyla çözmezsiniz. Kalkın ve sorumluluk alın, erkekliğinize bir çeki-düzen verin. Benden söylemesi, biz verirsek sizin için hiç iyi olmaz.

Bir de kendini o zeki sananlara sesleniyorum. Sizi görüyoruz, duyuyoruz. Ne yaptığınızın farkındayız. Suratınıza tükürmüyorsak bu bizim kadınlığımızın yüceliğindendir. O yüzden terbiyeli olun. Gittiğiniz yol yol değildir. Eğer bunda ısrarlıysanız tekmeyi basmaktan çekinmeyeceğiz. Bilmem anlatabiliyor muyum? Emin olun kadınlar olarak 2023’e gayet kararlı giriyoruz. Kalkanlarımızı kaldırmış, kılıçlarımızı bilemişiz. Herkes adımını ona göre atsın…
2023 yılına girmeye hazırlandığımız bu günlerde Star sizi korusun, rahmetini sizden esirgemesin. Hadi öptüm.