Belucistan’daki devlet terörüne karşı halk ve kadın hareketinin öncüsü, babası da gözaltında yargısız infaz edilen Mahrang Baloch: “Gerçek mutluluk aktivizmde. Belucistan ait olduğum toprak, halkımın hakları için savaşıyorum.” Mahrang Baloch, Beluc kökenli bir insan ve kadın hakları aktivistidir. Pakistan’ın Belucistan eyaletindeki devlet yetkilileri tarafından yasadışı bir şekilde başvurulan zorla kaybetmelere ve yargısız infazlara karşı mücadele etmektedir.
1993 yılında Beluci müslüman bir ailenin çocuğu olarak Pakistan sınırları içindeki Belucistan’ın Kalat şehrinde dünyaya gelen Mahrang Baloch’un babası Abdul Gaffar Lango, işçi ve sol görüşlü bir siyasi aktivistti. İşçi Partisi WAPDA çalışanıydı. 2006’da bir kez kaçırılma tehlikesi yaşayan Abdul Gaffar Lango, 12 Aralık 2009’da bu kez Karaçi’de hastaneye giderken Pakistan güvenlik güçleri tarafından kaçırıldı. O tarihte 16 yaşında olan Mahrang Baloch, birçoklarının onun yaşındaki bir çocuktan beklemediği tepkiyi vererek protestoya başladı. Pankartlar taşıyarak ve sloganlar atarak sokaklara çıkan Baloch, bu eylemini iki yıl sürdürdü. Bu aktivitesi, O’nu önce öğrenci direniş hareketinin ardından Beluci direniş hareketinin önderi haline getirdi.
Babasından sonra amcası
Babası Temmuz 2011’de ölü olarak bulundu. Bedeninde işkence izleri vardı ve parçalanmıştı. Mahrang Baloch daha sonraları bunu, Pakistan hükümetinin “öldür ve çöpe at politikası” olarak nitelendirecekti. Baloch’un babası ilk değildi ne de son…2014’te Awaran bölgesinde zorla kaybedilen Belucilere ait 300’den fazla cesedin bulunduğu toplu mezarlar bulundu. Mahrang’ın erkek kardeşi Ajmal Mola Baksh Baloch da Aralık 2017’de kaçırıldı ve üç aydan fazla bir süre gözaltında tutuldu. Bırakıldıktan sonra da Beluci direniş hareketinin önde gelen isimlerinden biri oldu. Baloch için bu bir dönüm noktası oldu. Kayıp kişiler için sesini duyurmanın bir aracı olarak sosyal medyayı kullandı. Örgütlenme çalışmalarının yanısıra sosyal medya aracılığıyla protestoları harekete geçirdi ve çevrimiçi ağlarda kayıp Belucilerin sesi oldu.
Beluci kadınların yükselişi
Erkek egemenliğinin hakim olduğu Belucistan toplumunda siyasi alanda da erkek hakimiyeti sözkonusuydu. Ancak devletin zorla kaybetme politikasının yoğunlaşmasıyla birlikte Beluci erkekler siyasi sahneden kaybolmaya başladılar. Bunun üzerine Beluci kadınlar, zorla kaybetmelere, siyasi ve ekonomik adaletsizliklere, askeri operasyonlara ve ülkede devam eden sömürüye karşı mücadeleye öncülük etme sorumluluğunu üstlenerek ortaya çıkan boşluğu doldurma çabasına giriştiler. Mahrang Baloch Bolan Tıp Fakültesi’ni bitirerek doktor ünvanını kazandı. 2019’da, zorla kaybetmelere ve yargısız infazlara karşı kampanya yürüten bir hak arama grubu olan ve kadınların liderlik ettiği Baloch Yakjehti Komitesi’ne (Beluc Birlik Komitesi) katıldı ve eylemlerine öncülük etti. Baloch, çevresel ve sosyal adaleti korumaya dönük konularda da duyarlılık gösteriyor ve eylemlilikler geliştiriyor. Pakistan hükümetinin Belucistan’daki doğal kaynakları sömürmesini protesto ederken, ”İktidar koridorlarındaki insanlar, her zaman topraklarımızın maden kaynaklarını insanımıza tercih ettiler” diyor Baloch. 2019’da Belucistan Üniversitesi yönetiminin kampüs çevresine kurduğu kamera görüntülerini ‘güvenlik’ gerekçesiyle kullanıp öğrencileri gasp etmesi ve kız öğrencilere tacizde bulunmasına karşı eylemlere de öncülük etti. Protestolar sonucu üniversitenin rektör yardımcısı istifa etmek zorunda kaldı.
Gerçek mutluluk aktivizmde
“Gerçek mutluluk aktivizmde ve ulusunuz ile ötekileştirilmiş toplulukların hakları hakkında konuşmakta yatıyor. Belucistan halkının hakları için savaşıyorum; ait olduğum toprak” diyen Baloch kendisini millliyetçi olarak tanımlıyor. Daha çocuk yaşlardayken tutuklanan Baloch, “Hapishanede okuyabildiğim ve kendimle vakit geçirebildiğim için daha fazla özgürlüğe sahip. Beni hapsederek parçalayamazlar. Beni özgürleştirecekler” diyor her an yeniden tutuklanma riski altındaki Mahrang Baloch. 2014’teki toplu mezarların bulunması ardından kitlesel gösterilerin düzenlendiği ülkede en büyük ikinci gösteri dalgası geçtiğimiz yılın sonunda başladı ve hala bu eylemler gündemde. Devlet güçleri Ekim 2023’te Keç Kurbat’ta dört Beluci gencinin çatışmada öldürüldüğünü iddia etti.
Tarihi uzun yürüyüş
Ancak gençlerin evlerinden gözaltına alındıktan sonra yargısız infaza kurban gittiklerinin açığa çıkması ardından protestolar başladı. 23 Kasım’dan itibaren çadır eylemi başlatan aktivistler, 6 Aralık 2023 tarihinde Turbat’tan yola çıkıp 1600 kilometre yol kat ederek İslamabad’a ulaştılar. Ulusal Basın Kulübü önünde son bulan öncülük eden eylemcilere devlet güçleri daha kentin girişinden itibaren defalarca saldırdı. Baloch ile kadın aktivistler başta olmak üzere yüzlerce kişi gözaltına alındı. Pakistanlı yetkililer tutuklananların bırakıldığını iddia ederken eylemciler, 100’den fazla protestocunun hapiste kaldığını, bazılarının da kayıp olduğunu ifade etti. Mahrang Baloch yeni bir kaybetme ihtimaline dikkat çekerek, “geçmiş yıllarda o kadar çok şey gördük ki devlete güvenmiyoruz. Sesimizi yükseltmek için buradayız ve yetkililerin kayıplarımızı iade etmesini istiyoruz” dedi.
En zor duygu
2024 Ocak ayı başında, insanları devlete karşı isyana kışkırttığı iddiasıyla Dr. Mahrang Baloch ve diğer yüzlerce protestocuya karşı Sindh vilayetinin Kahirpur şehrinde isyan davası açıldı. Al Jazeera’ya bir demeç veren Dr. Mahrang Baloch, Pakistan devlet güçlerinin gerçekleştirdiği hak ihlallerini araştırmak üzere, Belucistan’a gönderilecek bir BM çalışma grubu bilgi toplama misyonunun oluşturulması da dahil olmak üzere beş maddelik bir talep taslağını Pakistan hükümetine sunduklarını belirtti. Terörle Mücadele Dairesi’nin (CTD) Kurbat’taki yargısız infaz suçunu kabul etmesini isteyen Baloch, CTD’nin ve “devlet kurumları tarafından desteklenen diğer ölüm mangalarının”dağıtılması çağrısında bulundu. Aynı demeçte Baloch sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu protesto bir harekete dönüşecek. Kayıp insanlarımızın hayatta olup olmadığını hükümetin bize söylemesini istiyoruz. Tek isteğimiz bize kesin bir cevap verilmesidir. Sevdiklerinizin geri dönüp dönmeyeceklerini bilmeden geri dönüşünü beklemek en zor duygudur.”
Binlerce insan kaybedildi
Pakistan’ın en büyük ama en az nüfuslu eyaleti olan Belucistan petrol, kömür, altın, bakır ve gaz rezervleri gibi doğal kaynaklar açısından zengin bir bölge olmasına rağmen en yoksullukla mücadele ediyor. Uzun bir ötekileştirme geçmişine sahip. Eyalet, Hindistan’dan ayrılmasının ardından 1948 yılında Pakistan tarafından ilhak edildi ve o zamandan beri Pakistan egemenliğinden kurtulması için en az beş isyan hareketine tanık oldu. Son olarak 2000’li yılların başından bu yana yirmi yıldır, Pakistan’ın kendi zenginliklerini gaspetmesine ve sistemli baskılarına karşı ve bağımsızlık amacıyla yeniden bir silahlı isyan hareketi gelişmiş bulunuyor. Pakistan güvenlik güçleriyle çatışmalar yaşanıyor. Devlet güçleri ise, kanlı cinayetler ve ağır baskılarla bu direnişi ezmeye çalışmakta. Yalnızca 2023 yılında en az 504 kişinin yargısız olarak katledildiğini belirtiyor Beluc aktivistler. Pakistan Zorla Kaybedilmeleri Araştırma Komisyonu’na göre, komisyonun kurulduğu 2011 yılından 2023 yılının Ağustos ayına kadar Belucistan’da en az 2708 kişi kayboldu. Belucistanlı aktivistler ise, en az 5000 insanın kaybedildiğini belirtiyorlar.